Wildfire (Turkish Translation)

Part 2

Londra, İngiltere

Cumartesi, akşam.

Otel odasının içinde, Allison Adam ile sevişmesinden sonra sütyenini giyiyordu. Adam büyük bir tutku ile onun boynundan öptü.

Adam: Niye bu kadar hızlısın? Bana söylemek istediğin bir şey mi var? Hmmmm....

Bunu öpücükleri arasında söylemişti. Ama cevap vermeden Allison bir tane sigarayı yaktı ve ağzına götürdü.

Allison: Bunu bitirelim.

Adam şok içindeydi. Ne dediğine hala inanamıyordu.

Adam: Ne?! Ne dedin?

Allison: Net ve güzel bir şekilde dedim. Aramızda ki bu ilişki, bitti. Kendi yollarımıza sessizce devam edelim.

Adam: Ben doğru mu duyuyorum? Ciddimisin?

Allison: Evet doğru duydun. Tek halletmem gereken sorun sendin ve artık bitti. Sözlerimi geri almayacağım. Ayrıca konu bu tarz şeylere gelince daima ciddiyimdir.

Adam: Peki bunun sebebi nedir? Birlikte iyi olduğumuzu düşünüyordum.

Allison: Bende öyle düşünüyordum, ama yanılmışım.

Allison ona soğuk bir bakışla baktı.

Allison: Yakında evleneceğim, Ayrıca aramızdaki ilişki sadece seks içindi, fazlası değil.

Adam: Seks? Bunların hepsi seks için miydi? Söylediklerin hiç birbirine birleşmiyor!

Çok alaycı bir şekilde söyledi.

Allison: Adam, bu ilişkiye başlamadan önce sana söylediklerimi hatırlatmama gerek var mı? Aramızda artık bağlantı yok. Oynadığımız bir oyundu. Bitti!

Adam: Evet....acaba bu evleneceğin erkek kim?

Adam alayla onun tarafına baktı.

Allison: Evleneceğim kişi, Harry Styles.

Adam onun yüzüne güldü. Duyabileceği onca isimden, duyduğu isim Harry Styles idi.

Adam: Coromandel Harry Styles hakkında mı konuşuyorsun? Şimdi.......şimdi........şimdi ciddi olduğunu sanmıyorum ve sen kesinlikle onun tipi değilsin. Ayrıca o hiçbir zaman hiçkimse ile evlenmeyecek.

Allison Adam'a baktı.

Allison: Evet... Sadece Harry Styles. Seninle işim bitti! Seninle bir daha evlilik törenimizde görüşebiliriz ve merak etme sana davetiye göndereceğim. Hoşçakal ve herneyse geçirdiğimiz güzel vakitten dolayı teşekkür ederim. O kadar kötü değildi. Ama ben daha iyisini buldum ve o daha eğlenceli.

Adam olduğu yerde dondu.

Adam: Ne evlilik davetiyesi? Saçmalama! Seni bir daha görmek istemiyorum! Hiçbir şeysin duydun mu sürtük? Gözlerimdeki bir orospu! Ailem ve akradaşlarım senin zamanımı harcamaya laik olmadığını dedikleri zaman dinlemeliydim!

Adam ona bakmadan kapıyı açarak gitti. Allison sigarasını söndürerek arkasından bağırdı.

Allison: Adam çok iyi bir sevgiliydin! Bir kız için mükemmel! Zengin, yakışıklı.... AMA HARRY STYLES BENİM İÇİN MÜKEMMEL! Belki o gibi zengin olursan, seni geri alabilirim.

1 HAFTA ÖNCE *FLASHBACK*

Allison'ın anne ve üvey babası onun için bir evlilik tekifi olduğunu söylemişti. Dediklerine inanmayarak şok içinde duruyordu. Protesto etmek istiyordu. Evlenmeye hazır değildi. Onun kariyeri ve hayatıyla mutluydu. Tek istediği şey; sosyal hayatıyla ilgilenmek,sevişmek, alışveriş yapmak ve seyahat etmek. Kendi hayatına devam etmesini vurguluyordu fakat, kocasının Coromandel Kampanya Grubunun sahibi President Styles'ın torunu olan Harry Styles olduğunu duyduğu zaman hemen suskun ve anlaşılır oldu. Olanların gerçekliğine inanamıyordu. Böyle bir teklifi geri çevirmek mümkün müydü?

Harry onun hayallerindeki erkekti. Bu genç yaşında o kadar zengin ve yakışıklı. Onunla evleneceği zaman, soyadını taşıması ve herkesin kıskançlığına sebep olması düşüncesi bile mükemmeldi. Onun üvey babası ve Harry'nin dedesi çoktan beri arkadaşlardı. İkisi ile birlikte düzenli olarak golf oynamıştı. Onun Harry'nin dedesi olduğunu bulduğu zaman, onunla yakınlaşmaya çalıştı. Yakınlaşma sebebi onun sosyal durumu yüzünden değildi, Harry yüzündendi. Onun kalbini daha hızlı atmasını sağlayan, onu tanıdığından beri sürekli ters davranan. Ne kadar çaba göstermesi farketmiyordu, cevap her zaman aynıydı. Sanki onu kadın yerine bile koymuyordu.

Allison basit, güzel, karizmatik fakat çok iddialı ve bencil biriydi. Geçinebileceği insanlar ile tanışırdı. Birine çok şirin ve tatlı olabilirdi, tabiki bu kişi ona karşılık bir şey verebildiği sürece. Onu kullandığınız veya ondan iyilik istediğiniz zaman sizden nefret ederdi. Ama onun her şeye bu kadar tutumlu davranmasına rağmen, arkasından koşan erkekler hala bitmek bilmiyordu.

............................End of flashback..............................

SUNDAY MORNING-

Allison akşam yemeği için giysi seçmekle uğraşıyordu. O ve ailesi Styles konaklığına iki sebeple gidiyordu; Yemek yemek ve gelecekteki evlenme töreni hakkında konuşmak. Allison Harry'nin bu evlilik hakkında ne düşündüğünden haberi bile yoktu, fakat yinede tek istediği şey en iyisiydi.

Andrea: Hiçbir şey seçemedin mi? Burada sonsuza kadar kalmayı mı düşünüyorsun?

Allison: Anne, Harry sıradan bir erkek değil. Üstümde çok güzel duracak bir elbise seçmem gerek, öyle bir elbise olacak ki Harry bana aşık olacak.

Andrea: İlk önce, ben ve senin üvey baban bu plan ile kabullenmene çok şaşırdık. Şu an bu evlilik konusunu anlamandan kendimizi rahatlamış ve mutlu hissediyoruz. Bu bizim firmamıza gerçekten çok yardım edecek.

Allison: Anne, bunu söylediğine inanamıyorum! Harry benim hayallerimdeki erkek! Onunla evlenmek konusunda bir saniye bile düşünmezdim. Ben daha çok ONUN düşüncesi hakkında meraklıyım. Ya dedesinin planları ile kabullenmezse? Biz hepimiz onun "playboy" itibarı hakkında biliyoruz. Onun arkasında bıraktığı o kadar kadını sayayamıyorum bile.

Andrea: Bu konu hakkında hiç endişelenme, onun dedesi seni seçti. Harry senden vazgeçemeyecek. Ah, Tanrım! Coromandel'in bir parçası olmamız konusunda çok heyecanlıyım. Seninle çok gurur duyuyorum, kızım.

Andrea kızına sarıldı. Allison annesinin gözlerindeki kendisi için çok önemli bir kişiyi düşündüğünden dolayı olan üzüntüyü fark etmemişti bile.

.................................

Çeviriciden: Heeyyyyyyyy! biliyorum 1 günde 2 tane parça geldi *-* zamanım olduğunca çevireceğim fakat okul başlayınca pek zamanım olmayacak :/ Haftada 2 tane part, 1 tane. Ama yinede sizin için bu zaman harcamalara hazırım :D Bu kitaba aşığım♥ *-*