Part 14

539 51 4
                                    

Yüksek kat mülkiyetinin önünde durdular. Taylor susarak bulundukları yer hakkında soru sormadan Harry'nin arkasından gidiyordu, çünkü ağzını açarsa iyi şeyler söylemeyeceğini biliyordu. Asansöre bindiler ve açıldığı zaman Taylor'ın gözleri, mükemmel döşenmiş ve dekore edilmiş bir koskoca oda gördüğü zaman genişledi. Böyle odaları sadece dergi sayfalarında görürdü. Camdan görünen manzara büyüleyiciydi. Tüm London gözüküyordu. Onun gözünde buradaki her şey mükemmeldi. 

Harry: Bu yer hakkında yorum yapmayabilirsin. Kendin için tutmanı istiyorum. Buna Styles soyadını taşımanın avantajları diyebiliriz ve biliyorum, burada yaşamayı seveceksin. 

Taylor ona keskin gözlerle baktı.

Taylor: Sana burada yaşayacağımı kim söyledi? 

Harry: Beni güldürme. Bu sana yeterli değil mi? Zevkine göre daha iyi bir odayı alabilirim. Ama hatırlatıyorum, yerini bil. 

Taylor: Basit biri olduğunu düşünüyordum, Harry. Sadece böyle yerlerde yaşamayabileceğimi söylemek istedim. Annemlerde kalmayı tercih ederdim. 

Harry: Aptallaşma! Bunu seveceğini  düşünmüştüm! Ayrıca masum taklidi yapmayı bırak. Kusmam geliyor. Kendini şirin ve zarif göstermene gerek duymuyorum. Ve eğer bunu beğenmediysen daha iyisini alabilirim. Çünkü eğer almazsam dedemin ne diyeceğini biliyorum. Birbirimizle evlendik ve birlikte yaşıyoruz diye biliyor. Ayrıca sana bağlı olup seninle sıkışmak istemiyorum. 

Harry yeniden Taylor'a gözlerinde çöp parçasıymış gibi baktı. Taylor gerçekten bu adamın yaşadığı dünyada olduğuna inanamıyordu. Onun tarafından sürekli alay edildiğini düşünüyordu. Ona her istediğini veremezdi. Gerçekten onu bir sıraya oturturup bir kadınla nasıl konuşulması gerekildiği hakkında ders vermek istiyordu. 

Taylor: Harry, burada yaşamamı ve senin isteklerin ile kabullenmemi bekleme. Söylediğin gibi ben sana ait değilim ve senin diyeceğin hiçbir şeyi yapmak zorunda değilim. Bana istediğim her şeyi yapabileceğimi söyledin dimi? Harry Styles'in her şeye rağmen sözlerini tuttuğunu düşünüyordum. Burada yaşamak istemiyorum ve yaşamayacağım. 

Harry: Rol yapmayı bırak! Sözlerini ağzıma yedirmeye çalışma! Sana konuşman için izin vermedim. Burada yaşamak zorundasın. Daha fazla şikayet edemezsin. Senden kötü muamele ve şikayet duymak istemiyorum ondan şu an yaptıklarını yapmayı kes! Benimle evlenmeyi sen seçtin. Bununla başa çıkacaksın lanet olası ve bunun tüm sorumluluğu sende. 

Taylor: İtiraf ediyorum, camdan olan görüntü ve odanın kendisi çok güzel. Ama beni kontrol etmene izin veremem. Ben istemiyorum ve istemiyorum! 

Gözleri buzlaştı. 

Harry: Gerçekten farklı bir şeysin. Ailenin neden bu evliliği istediklerini hiç düşündün mü? İstediklerini yapabilirsin.....ama sonucu düşün. Eğer isteklerimi kabul etmezsen ailenle olan tüm anlaşmalarımızı iptal edeceğim. Sadece bir parmağımla işaret etmem yeterli, bu kadar basit. Bu olayda hiç emeğin yok ve seninle bu konu hakkında tekrardan tartışmak istemiyorum. Bu gösterin çok iğrenç! Şu an gidiyorum ve benden bir şey istersen sekreterim ile iletişime geç. Sana zamanımı harcayamam, ne olursa olsun meşgul bir insanım. 

Harry ona baktı ve ses tonu tam bir iş adamı misaliydi. 

Taylor: Sen gibi bir adamdan hiçbir şeye muhtaç değilim ve eğer seninle konuşmak için ölümü göze alabileceğimi düşünüyorsan. Yanılıyorsun. 

Harry: Beni güldürüyorsun! Hayatımda tanıdığım en tuhaf insansın. Bu evliliğe en zorlayan kişi sendin, şimdi ise zorlayan kişinin benmişim gibi duruyor. Biliyor musun? Seni tanıdığım ilk andan beri hiç güvenilemeyecek biri olduğunu biliyordum. 

Wildfire (Turkish Translation)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin