President Styles, Zayn ve Niall salondaydılar. Taylor'ın merdivenlerden indiğini gördükleri an, Zayn ve Niall'ın çenesi düşmüştü. Ve President Styles'ın gözlerindeki gurur dolu bakışı görebilirdiniz.
Taylor, bebek pembesi ipek kokteyl elbise giymişti, askısızdı ve kremsi omuzlarının hassas yönünü gösteriyordu, kiriş kemiği, zarif boynu ve pek belli olmayan göğüs dekoltesi. Şekilli dar belini ve kalçasını hafifçe belli ediyordu. Düzgün ince bacaklarını göstermek için elbise çok kısaydı ve metalik sarılı yüksek topuklu sandaletler ile eşleşmişti. Onun mavi gözleri vurgulanmıştı ve yumuşak-gül pembe dudakları ile tam olmuştu.
Zayn: Hayret verici gözüküyorsun.
Diye yorumladı.
Niall: Evet, inanılmazsın.
President Styles: Allison, 'güzel' cümlesi seni asla kesin bir şekilde doğrulayamaz. Enfes gözüküyorsun.
Taylor onların kendisini bu kadar açıkça övmeleri yüzünden kızardı.
Taylor: Teşekkür ederim.
President Styles: Pekala, sizin şu an gitmeniz gerekiyor. Zayn, Niall, lütfen benim torunumun eşine(granddaughter in law= çevirisi yok ondan ilerde böyle kullanacağım) iyi bakın. Onun buraya bir çiziği olmadan geri getirmenizi istiyorum.
Zayn ve Niall gülümseyerek kafalarını evet anlamında salladılar. Üçüde gitti, President Styles ise ileride olacaklar için heyecanlanmıştı.
............................................
Inauguration balosu yeni atanmış olan İngiltere'nin cumhurbaşkanı tarafından düzenlenmiş ve davet edilenler arasında sadece sosyal elit seviyesinde bulunanlar vardı. Lüks mekan, hoş yemek ve şarap ,üst düzey eğlence.
Niall, Zayn ve Taylor baloya girmek üzereyken Taylor kendini gergin hissetti. Bu tarz prestijli bir olaya ilk defa katılıyordu. İlk önce lavaboya gidip kendini sakinleştirmenin doğru olacağına karar verdi.
Taylor: Zayn, Niall... İlk önce lavaboya gitmek istiyorum. İkiniz gidebilirsiniz, sizinle içeride karşılaşacağım.
Zayn: Sorun değil, Allison. Seni burada bekleyebiliriz.
Niall: Büyük babanın ne dediğini duydun mu? Seni en ufak çizik bile olmadan geri götürmemiz gerekiyor. Bu demek oluyor ki, sana sürekli göz kulak olmalıyız. Özellikle, güzel bir bayanın burada tek başına yürümesine izin veremeyiz.
Taylor: Ah, hayır. Endişelenme. İyi olacağım. İkinizle büfe masasının orasında görüşeceğim.
Onlara gülümseyerek söyledi. Zayn ve Niall birbirine baktılar, çünkü onu tek bırakma fikrini beğenmemişlerdi, ama yinede istediğini yaptılar. Taylor, lavabonun boş olduğuna sevindi. Makyajını kontrol ettiken sonra derin nefes aldı.
Taylor: Taylor Swift, kendine gel ve sadece sakin kal.
Kendi kendine sessice söylendi ve sonra Zayn ile Niall'ı aramaya koyuldu.
Diğer taraftan, Harry iş ortakları ile konuşmaktaydı ve rahatsızdı çünkü ona baloda eşlik etmesi gereken kızı davet etmenin kötü fikir olduğunu düşündü. Geldiklerinden beri Lily, tam bir ahtapot gibi üzerine yapışmıştı. Bir kadının ona yapışması en nefret ettiği şeydi. Şoföre arayıp onu aldığı yere bırakmasını söylemenin daha iyi olacağını düşündü. Şampanyasını yudumladı ve gözleri Balo odasına giren 2 erkeğe rastladı. Zayn ve Niall'ın bu partiye katılmasına şaşırdı. Harry Lily'ye baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wildfire (Turkish Translation)
AcakHarry Styles: Harika uzman bir kişi, fazlası istenilenemez. Bekar, CEO, büyük bir imparatorluk ve büyük bir servet varisi. Yasadışı görünüyor soğukkanlığıyla, her şeyi ile muhteşem. Her şeyden önce onun nitelikleri fakat aynı zamanda onun olumsuz ta...