Part 27

582 60 6
                                    

Akşam yemeği hazırdı ve Harry geldiğinde yemek yemeye hazırlanıyorlardı. Büyükbaba, gelen Harry'ye baktı ve ziyafete katılmasını istedi. Ancak Harry teklifini reddetti ve uykuya ihtiyacı olduğunu söyleyerek yukarı doğru yürüdü. Taylor'ın aklı karıştı ve kaşlarını çattı. Harry'nin bu ani ve tuhaf davranışına şaşırmıştı. Özür dileyen gözlerle büyükbabaya baktı. Yaşlı adam Taylor'un bir şeye karşı endişelendiğini hissediyordu ve ona Harry'yi gidip kontrol etmesini istedi. Taylor ayağa kalktı ve yukarı çıktığı sırada Harry'nin eve erken gelmesinin tuhaf olduğunu düşünüyordu. Normalde geceleri eve gelirdi ve çalışma odasında yatmadan önce kağıt işleri yaparak saatlerce vakit geçirirdi. Bunun sebebinin ne olduğunu merak ediyordu, bugün kendisinden önce uykuya ilk defa Harry dalacaktı.


Taylor koltukta Harry'yi kıvrılmış halde buldu. Ayakkabıları hariç, üzerindeki giysileri değiştirmemişti bile. Yavaşça ona doğru yürüdü ve onda yanlış bir şeyler hissetti.

Taylor: Harry, büyükbaba akşam yemeğine katılmanı istiyor.

Harry: Üzgünüm, ama yemek yemeye hiç iştahım yok. Yemeye devam edin.

Ona boğuk bir sesle yanıtladı.

Taylor: Yemek istemediğinden emin misin, az olsa bile? İyiymişsin gibi gözükmüyorsun. 

Taylor eliyle onun alnına dokunmak için uzandığında, derisinin ısındığını hissettiği zaman hemen geri çekildi. 

Taylor: Harry, ateşin var. Hemen doktoru arayacağım.

Yana dönerek telefonu kapmak üzereydi ki Harry bileğinden sıkıca tuttu. 

Harry: Beni merak etme. Sadece biraz yorgunum, hepsi bu.

Taylor sorgularcasına ona baktı.

Harry: Ben iyiyim, endişelenme. Yemeğine bensiz devam et.

Taylor: Açıkçası iyi olmana yakın bile değilsin. Sana bakmak için doktor arıyorum.

Harry bileklerini daha da sıkı tutarak onunla yalvarırcasına temas kurdu.

Harry: Ben iyiyim dedim. Büyükbabamın benim için endişelenmesini istemiyorum. Sadece biraz dinlenmeme izin ver ve daha iyi olacağım.

Taylor: Pekâlâ, madem ısrar ediyorsun ...... Ama sana vereceğim ilacı içmek zorunda kalacaksın.

Harry ilacı içtikten sonra, Taylor aşağıya inip Büyükbabasına katıldı. Akşam yemeğini çok beğenirdi, ancak genellikle yediği akşam yemekleriyle, bu yemeği kıyasladığı zaman bu yemek artık farklı geliyordu. Ve bu duygu President Styles'ın kuvvetli sezgisinin yanından da geçti, çünkü yemeğini bitirdikten sonra ona iyi geceler diledi ve kendi yatak odasına gitti.

Taylor aceleyle yukarı çıktı ve düşüncelerinde haklı olduğunu anladı. Harry kanepede titriyor ve terliyordu. Yanakları ateşinin normal olmadığını gösterircesine kırmızı olmuştu. Termometreye baktı ve üzerinde bulunduğu kanepeye yakınlaştı. Harry'yi uyandırmak için hafifçe onu sarstı.

Taylor: Harry, beni duyuyor musun? Ateşini ölçmeme izin ver. 

Harry hareket etmedi.

Taylor: Titriyorsun! Buraya gel....kalkabilir misin?

Harry itiraz ederek inledi.

Harry: Beni yalnız bırak. Uzaklaş ve uyumaya git.

Taylor bu durumda duraksayarak hareket edecek gibi durmuyordu. Ateşini ölçmek için o kadar ısrarlıydı ki Harry'nin itirazı bile yapmak istediği şeyden onu vazgeçiremedi. Taylor sıcaklık derecesine baktığında şoka uğradı. Gösterilen numara, ateşinin acayip yüksek olduğu gerçeğini kanıtlıyordu. Termometreyi bir kenara koyup onun kollarından tuttu.

Taylor: Ayağa kalk, burada uyumana izin veremem. Seni yatağına yatıracağım.

Harry: Hayır, burada iyiyim.

Taylor: Hayır. Burası çok soğuk ve ısınman için yatağında uyuyacaksın. Ora daha rahat, hadi, Harry.

Kollarından tutarak onu kaldırmaya çalıştı, ayaklarında durmasını sağlayabilmişti. Ama Harry çok güçsüzdü ve bu yüzden onun sağ kolunu belinin etrafına sarmıştı. Taylor'ın sol kolu onun omzunu kaptı. Harry ayağa kalkarken Taylor'ın koluna çok eğildi ve ikisi de kanepeye geri döndü. Yatağına yeniden yaklaştıklarında Taylor'ın bedeni ağırlığını destekliyordu. Yatağa oturmasına yardım etti ve onu battaniye ile tamamen örttü. Sıcağını soğutmak için hemen bir şeyler hazırladı.

Taylor onu soyundurma durumunu iki kez düşündü. Sonra şu an aşırı bilinçli hissetmenin doğru zamanı olmadığını ve çıplak hastaları görmeye alıştığını kavradı.

Taylor ona sabırlı sevgiyle yardım ediyordu. Kendisini tuhaf hissetmeden sulu süngeri ona sürtmeye başardı. İlk önce terliyor sonra ise donmaya başlıyordu. Taylor'ın terli vücudu üzerine koyduğu soğuk ıslak bezlerden nefret etti. Onu kurutup, ilacını verirken kendisini tamamen sömürmüştü. 

Bir süre onu soğuk havlu ile sürdükten sonra hafifçe saçlarını okşadı ve kafasını masajladı. Dudakları ve yanakları normal renge dönmüştü. Artık titremiyordu, nefes alışı ve kalp atışı normale dönmüştü. Şu an sessizce uyuyordu ve Taylor ilaçlar ile soğuk suyu yerine koymaya karar vermişti.

Sandalyeyi çekti ve yatağın kenarına oturdu. 

Taylor yüzünü inceledi. Harry ilk tanıştığı kişiden farklı görünüyordu. Bu sefer sessiz ve rahattı. Bu adamın şimdiye kadar gördüğü ve tadına baktığı en mükemmel çene çizgisine ve en tatlı dudaklarına sahip olduğunu fark etti. Kendi düşüncelerine gülümsedi. Bu adam bugüne kadar hiç bu kadar ölünecek şekilde yakışıklı olmamıştı. Yüzü, güçlü,iradeli bir atmosferi gösteriyordu.  Fakat bu yalan kocası ve inatçı adam tam önünde uyuyordu ve ona bakmak içini ısıtıyordu.

Harry birden inledi ve bu Taylor'ın sarsılmasına ve elini omzuna koymasına sebep oldu.

Harry: Taylor....

İsmini mırıldandı.

Taylor: Ben buradayım. 

Sandalyeden ayağa kalktı ve tekrar ateşini kontrol etmek için alnına dokundu.

Harry sadece inlemişti fakat bu Taylor'ın vücudunun tekrar sallanmasını sağlamıştı. 

Taylor: Harry?

Harry: Burası çok soğuk..... Ben çok üşüdüm...

Taylor: Bekle, başka bir battaniye getiriyorum.

Harry: Taylor, yanımda kalabilir misin?

Taylor: Ne yapmamı istiyorsun?

Harry: Ben çok üşüyorum, sanırım donmaktan öleceğim.

Taylor: Kötü şeyler düşünmüyorsun değil mi?

Harry: Lütfen sadece bu gece için.

Taylor kendi durumunu ve Harry'nin durumunu düşündü. Hasta bir kişiye karşı olumsuz cevap vermenin zamanı olmadığını kavradı. İstediğini yapmaya karar verdi, çünkü teklifini reddederse kendisini kötü hissedeceğini biliyordu. Harry'nin sesi düşündüklerini aniden onaylamasını sağlamıştı. Taylor'ın merhametli kalbi ortaya girmişti. President Styles'ın sağlığını da düşündü. Harry'nin şu anki durumu hakkında bir şeyler öğrenirse, onun sağlığı da etkilenebilirdi. En kötü senaryoya kapılmaktansa bunu yapmak daha iyiydi. Üstelik şu anki durumda ona bir şey yapamayacaktı. Ancak, uyanık kalmak zorundaydı çünkü yanındaki kişi Harry Styles'tı. Harry derin bir acı çekiyormuş gibi tekrar inledi ve o zaman Taylor yeniden düşünmeye ihtiyaç duymadı. Yatağa onunla bir yattı ve onu kolları içinde hapsetti. Kendisini yorgun hissediyordu ve o anda uykuya daldı. 

Bazen gecenin geç saatlerinde Harry, onu tutan küçük kolları hissedebiliyordu. Küçük yumuşak vücudunun sıcaklığı kendisini daha önce hiç hissettirmediği şekilde hissettiriyordu. Beklenmedik bir şeydi ve onun onunla ilgilenmesini beklemiyordu, ancak kendi vücudunun bir parçası gibi ona sarınıp yatmıştı. 


------------------------------------

Wildfire (Turkish Translation)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin