Bölüm 37; çıkalım buradan Evan!

897 135 227
                                    

Amasia salonun sessizliğinde boğulup gitmiş, hayallere ve düşüncelere dalmıştı ki kapının kırılır gibi açılmasıyla ürktü. Gözleri ağlamaktan yanıyor ve kaşınıyordu. Kendini doğrultmak içinden gelmiyor, kimin neden geldiğini hiç mi hiç merak etmiyordu. Zaten pamuk ipliğine bağlı duran yaşama isteği cadının ona acı çektirmek için uydurduğu Evan'ın ölümü safsatasıyla yok olup gitmişti. Ta ki o haykırış kulaklarına ulaşana dek.

Uyuşuk vücudu, soğuk su aniden ve habersizce üzerine dökülmüş gibi kendine geldi. Hayal mi gerçek mi diye düşünmeye yeltenmemişti bile. Yıldırım hızı ile kafasını kaldırıp, bitap düşmüş gözlerini kapıya çevirdi. Oradaydı. Elinde kılıcı, nefes nefese, öfkeli bakışlarını cadıya dikmişti. Oradaydı işte, ne kolları kesilmiş ne yüzü ezilmişti. Hayattaydı. Tüyleri diken diken olmuş, nefesi kesilmişti. Çenesinin titremesi dişlerini birbirine vuruyordu. Cadının ona yalan söylediğini fark etmesi ile hem kuduzca bir öfkeyi hem de baş döndüren bir mutluluğu aynı anda yaşıyordu.

Ardından bir damla endişe, berrak bir suya düşen mürekkep gibi bulandırdı tüm zihnini. Gözlerinin yaşını sildi. Hoplayıp zıplayacak zaman değildi. Tüm sevincini söküp atarcasına bir kenara koydu. Evan'ın yaşıyor oluşu, cadının onu birazdan öldüreceği gerçeğiyle çelişiyor, bu düşünce karmaşasına verecek tepki bulamıyordu. Evan'ı bir kez kaybetmişti. Onun artık olmadığı bir dünyada tıklayan her saniyenin verdiği ıstırabı bir kere hissetmişti. Bunu tekrar kaldıramazdı.

Cadıya baktı. Ayaklarını masadan indirmiş ve Evan'la konuşmaya başlamıştı. Gözü korkuyordu. Yanmış cesetlerin hala masada duruşu, içindeki o sayısız askerlerin haykırışları ve cadının ona anlattıkları harekete geçmesini engelliyordu. Yumruklarını sıktı. Cadıyı boş verdi ve Evan'a döndü. Kılıcı ile öylece karşısındaydı. Kan içindeydi ama titremiyordu, buraya kadar onun için gelmişti. Burnu sızladı. Anıları canlandı. Kendini dokunmakla tehdit edişini, kurdun önüne bir saniye düşünmeden atlayışını hatırladı. Kayalardan düşüp ilk kez ona alevler içindeki halini gösterdiğinde verdiği tepkiler aklına geldi.

"Ne olduğun umurumda değil!"

"Ne yaşadığın umurumda değil!"

"Neden arkadaş olamayacakmışız ha?!"

"Sana sırtımı dönmeyeceğim Amasia!"

"SANA SIRTIMI DÖNMEYECEĞİM!!"

Korku içindeki kalbi bir anda sıcak bir duygularla dolmuştu. Yaşamak istiyordu. Evan sonunda başarmıştı işte, ölesiye yaşamak istiyordu. Her günü kahkahalarla geçsin, yaktıkları ateş hiç sönmesin, Evan yanından hiç gitmesin istiyordu.

"Çıkalım buradan Evan." diye fısıldayıp ayağa fırladı. Var gücü ile Evan'a koşarken ciğerlerini yırtacak bir nefes çekti ve bağırabildiği kadar bağırdı.

"Evan!"

Ses Evan'ın kulaklarında patladı. Başını çevirip Amasia'yı gördüğünde dizlerinin bağı çözülür gibi oldu. Hayattaydı. Hayattaydı ve kendine doğru koşuyordu. Elinde olmayarak göğsü önünde tuttuğu kılıcını yere indirdi. Yüzünde bir gülümseme belirmişti ama ona doğru bir adım atmaya bile fırsat bulamamıştı ki cadı hamlesini yaptı. Orada öylece savunmasız duran Evan'ın işini parmak şaklatma rahatlığında bitirebilirdi fakat hiçbir zaman ilk önceliği öldürmek değildi. Yemek içmekten çok acı ile besleniyor, Büyük Savaş'tan önce günlerini insanlara işkence yaparak geçirdiği zamanların özlemi içini kavuruyordu.

Gözleri ile aynı anda ayaklarının altında da beliren anlık yeşil parıldamadan sonra, sanki mancınık ile fırlatılmış gibi Amasia'nın yanına uçtu. Yerden sadece basit bir hoplama kadar yükselmiş, adeta salonun yarısını tek adımda kat etmişti. Daha yere adımını atmadan Amasia'nın karnına sert bir darbe indirdi. O hızla atılan yumruk, eğer Amasia yerine üzerinde elbiseden başka bir şey olmayan cılız bir kız olsaydı kesinlikle ölümcül olurdu. Amasia, yumruğun etkisi ile resmen havalanmış, ayakları yerden kesilmişti. Ardından dizleri üzerine yığılıp öksürüklere boğuldu. Cadı attığı kahkahanın ardından elini Amasia'nın saçlarına attı ve midesi patlamış, nefes alma savaşı veren kızı kendine çekti.

DEMİR BAĞLAR - KOR (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin