Evan demirciye doğru hızlı adımlarla ilerlerken sevimli kız kardeşini düşündü. Ara ara istemsizce kıkırdıyordu. Morali bir hayli yerine gelmiş, Tamak'ı aklından çıkarmayı başarmıştı. Demircinin olduğu sokağa girdi, havlama sesleri ile kafasını kaldırdığında kapının önünde iki köpek öylece birbirlerinin üzerine atlayıp, koşuşturup, kendilerince boğuşup duruyordu. Bunların daha bu sabah yollarının kesiştiği Chibi'nin köpekleri olduğuna şüphe yoktu. Atlarını nal bakımı için sürekli gönderen devamlı bir müşteri olsa da son on yıldır dükkanın önünden bile geçmemişti. Şimdi uğraması için ne gibi bir sebep olduğunu merak ediyordu. Sabahki karşılaşmaları ile alakalı olup olamayacağını düşündü. Çok beklemeden kendini içeri attığında Chibi ile göz göze geldiler, o da tam çıkmak üzereydi. Kafasını sağa yatırıp bir süre Evan'ı süzdü, aniden bir şeyin farkına varmış gibi gözlerini büyüttü. Evan o an, Chibi'nin sabah kendisi ile konuşurken aslında Ugo'nun çırağı olduğunu anlayamamış olduğunu fark etti.
"Bu çocuk ne ara bu kadar büyüdü ha Ugo?" dedi ve öksürmeye başladı. Biraz kendisini toparlayınca "Buraya geçen geldiğimde belime falan geliyordu." diye devam etti.
"Bir daha ki gelişinde umarım ölmüş olurum da o berbat kokan nefesini çekmek zorunda kalmam." diye bağırdı Ugo.
Evan yana doğru eğilip sesin geldiği yöne bir bakış attı. Ugo elinde ucu sıcaklığından kızıl parıltılar saçan bir demir parçası ile dışarı çıkıyordu. Köpeklerin üzerine doğru yürüdüğünü anlayan Chibi elini ağzına götürmeden alt dudağını içeri bükerek bir ıslık çaldı. Köpekler bir anda oyunlarına son verip, sokağın başına kadar koştular. Gözlerini sahiplerine çevirmiş başka bir komut bekliyor gibiydiler. Ugo elinde demir parçası ile kala kalmıştı.
Chibi dışarı doğru yürümeye devam ederken bir yandan da konuşuyordu. Islığı çalmasa köpeklerinin karşılarına ne çıkarsa çıksın, hatta o demiri karınlarına saplasan bile saldırmaya devam edeceklerinden bahsetti. Eşi benzeri görülmemiş bir hayvan terbiyecisi olmakla bilinirdi Chibi. Evinin içinden kulak tırmalayan kuş sesleri, köpek havlamaları eksik olmaz, içeride kaç varlığın yaşadığını tam olarak kimse bilmezdi. Son olarak "Çünkü onları eğittim." dedi ve Evan'ın yanında durdu. Onu göğsünden ittirip duvara yasladı. Evan ne olduğunu anlamamış, kafasını hafifçe duvara vurmuştu. Şaşkın şaşkın Chibi'ye bakıyor, ne tepki vereceğini bilmiyordu. Yüzünde bir ruh hastasınınkini andıran gözleri fal taşı gibi açılmış suratını iyice yaklaştırdı adam. Yaşlılıktan güçsüzleşmiş, iki kuru dalı andıran ince kollarının aksine garip bir şekilde güçlüydü. Ne yapacağı belli olmayan, tekinsiz aurası Evan'ı ürpertmişti.
"Sen de seninkini eğitsen iyi olur Ugo. Bu çocuk başını belaya sokmaya pek niyetli."
Elinin tersi ile Evan'ın yanağına hafifçe vurduktan sonra sokağa çıkıp arkasına bile bakmadan yürümeye başladı. Tekrar çaldığı ıslığı ile köpekleri yanında bitmişti. Ugo birkaç saniye hareketsiz durduktan sonra elindeki demiri Evan ile aralarındaki kalın, tahta kolona doğru savurdu. Vurmanın etkisi ile demirin ucundan çıkan kıvılcımlar Evan'a kendine doğru gelen ateş topları gibi görünmüş, bir an duvara yapışık olduğu aklından çıkmış, umutsuzca geriye doğru kaçmaya çalışmıştı. Ugo demiri dükkanın içine doğru fırlattı ve elinin içini öfkeyle kolona geçirdi. Evan tüm dükkanın bu darbe ile sarsıldığına yemin edebilirdi. Elini vurduğu yerden çekmeyerek derin derin nefes almaya başladı. Biraz soluklandıktan sonra doğruldu. Evan bu nefes nefese kalışın öfkeden kaynaklandığını bu sabah çok iyi tecrübe etmişti. Ustası gözlerini ona çevirdi, bir hayli yıpranmış görünüyordu.
"Gördün mü velet, beni senden daha çok kızdırabilen kişiler de var."
Ona ve geç kalmasına söylenecek enerjisi kalmamış gibiydi ama Evan hala korku ile duvara yapışık bekliyordu. Ömrünü Ugo'nun insanlara bağırıp çağırmasını seyrederek geçiren birisi olarak Evan, bazı şeyler arasındaki farkı anlayabilir hale gelmişti. Tüm insanlığa olan şiddet eğiliminin arkasında ne olduğunu henüz tam kavrayamasa da ustasının kendisine olan kızgınlığının içinde naif duygular barındırdığına inanıyordu. Şu an ise kalbinin en derinlerinde bir tahta oturttuğu, saygı duymanın zirvelerini yaşadığı bu yaşlı adama, Ugo'ya baktığında bambaşka bir şey gözüne çarptı. Chibi'yi bu dükkandan kovmak isteyişi müşterileri kışkışlayış rutininden tamamen farklı bir seviyedeydi. On yıldır yüzünü bile görmediği bir adam onu halsiz düşürecek kadar öfkelendirecek ne yapmış olabilirdi ki? Ortada yine onun haberdar olmadığı bir takım durumlar vardı belli ki.
![](https://img.wattpad.com/cover/79263457-288-k839372.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEMİR BAĞLAR - KOR (tamamlandı)
FantasyFantastik #9 (11.11.2019) Gizem #1 (30.03.2020) "Bilemeyiz, belki de biz doğmadan çok çok önce kurulmuş bu bağlar şu an bile insanları, olayları, farklı dünyaları birleştirmeye devam ediyor. Zamanın silgisinin ulaşamadığı, hayatın ta kendisi etrafın...