kilig;

151 11 1
                                    

  kilig(tagolog):

 aşık olduğun kişiyle karşılaştığında duyduğun sersemlik hissi.

Dans insanların duygularını en iyi yansıtma biçimidir, heyecanlandığında hızlı hareket eder, hüzünlü olduğunda piyanonun her bir tuşundan çıkan sese kendini bırakıp hüznünü yansıtır, sevinçli olduğunda için için içine sığamadığından dolayı oradan oraya atlarsın yani bir şekilde kendini yansıtabilirsin. 

Ben içlerinden en çok baleyi severdim, daha önce denememiş olsam bile duyguyu yoğunlukla hissettiğimden dolayı favorim olarak seçmiştim. Özellikle Ballonne hareketinde duygularım zirveye ulaşır, bir yerden itilmiş hissi verirdi.

Bana bu hissi veren az şey olmuştu bu zamana kadar. En sevdiğim şiiri okumak, nedensizce güçlü bir şekilde ağladıktan sonra yine en sevdiğim şiiri okumak, şiir yazmak, anlamları kuvvetli olan şarkıları veya beni sakinleştiren müzikleri dinlemek ve az önce de bahsettiğim gibi az da olsa dans figürlerini izlemek.

Ama şuan dudaklarım üzerinde hareket eden dudakları bunların hepsini yok etmiş, benliğimi yeni boyutlara taşımıştı. Elimi heyecandan nereye koyacağımı bilemeyip en sonunda saçlarına yerleştirmiştim. Beni ilk defa hissettiğini bilmek heyecanlandırıyor hatta biraz da aptallaştırıyordu.

En sonunda her şeyi berbat etmemek adına silkelenip kendime gelmem gerektiğini hatırlayıp buzullarda yanma hissi veren ellerimi saçlarında hareket edip öpücüğümüzü daha tutkulu hale getirmiştim. Onun sıcaklığını gerçek anlamda hissettiğimi bilmek, beni hissettiğini bilmek, aramızda hiçbir engelin kalmadığını bilmek beynimin uyuşmasına sebep olmuştu.

Ellerini omzumdan başlayarak aşağıya indirmesiyle titremiş kendimi üzerine yaslamıştım. Aramızda hiç mesafe kalmamasına rağmen göğüs kafesine sığınmak istiyordum. Ne kadar sevsem, dokunsam da az geliyor, tek beden olmak istiyordum. 

Parmakları kollarımda dolandıktan sonra sırtımda gezinmiş, içimin gıdıklanmasına sebep olmuştu. Ağzımdan kaçırdığım kıkırtıya gülerek karşılık verdiği için ayrılmak durumunda kalmıştık. Şuan ikimizde birbirimize bakarak kahkahalar atıyorduk. Sebebi benim kıkırdamış olmam veya başka bir şey değildi. Şuan ikimizde tarif edemeyeceğimiz şekilde mutluyduk, bu bir tür bahane ve yansıtma şekliydi. 

Kahkahalarımız kesilirken yüzüne yaklaştığımı fark etmemiş,  kahvelerinde çoktan tutsak olmuştum. Baktıkça bakasım, sevdikçe sevesim geliyordu. Gözlerim gözlerinden ayırabildiğimde yüzünü gezmiş ve nasıl bir insanın bu kadar mükemmel olabileceğini düşünmeye başlamıştım. 

Kendi kadar narin saçları, papatya kokusu, hiç bir kötülüğü barındırmayan yüzü ve bakışları ona defalarca aşık olmamı sağlıyordu. Bu bir döngüydü, biz hep birlikte olacaktık, ona her bakışta, her duyuşta, her dokunuşta aşık olacaktım ve ben bu durumdan gayet mutluydum. 

Onunda beni izlediğini fark ettiğimde gülümseyip yanağına bir öpücük kondurmuştum. Elleri ellerimi bulduğumda sonsuz mutluluğun gerçek olduğunu bir kez daha anlamıştım. O yanımda oldukça mutlu olacaktım ve onu sonsuza dek yanımdan ayırmayacaktım.

Yavaşça kulağıma yaklaşarak fısıldamaya başladı.

''Söylemeyi unutmuştum, en parlak yıldızların hikayesinden bahsetmek istiyorum sana.. Her parlak yıldızın bir sebebi varmış, her kim kendi seçtiği yıldıza önem verirse, severse ve hiç bırakmazsa yıldız bundan güç alır ve günden güne daha da ışıldarmış. Sen benim gördüğüm en parlak yıldızsın Jackson.''

''Bunu biliyorum, peki sen o parlak yıldızların sahibine sonsuza kadar minnettar yaşadıklarını biliyor musun? Yıldız önceden sönükken sever ve seçermiş sahibini, ama elinden bir şey gelmediğinden sevgi göstermesini bekler, sevgiye muhtaç olurmuş. Sonra sahibi onu sever, önemser ve değer verirse günden güne parlar ve sahibine olan sevgisi kat kat artarmış. En parlak yıldız halini aldığında sevgisini bırakmaz, sonsuza kadar minnettar kalırmış. Sende benim gördüğüm en güzel ruha, kalbe ve akla sahipsin Mark. Beni sevdiğin için teşekkür ederim.''

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 12, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

kiss the rain |Markson|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin