Hissetmek

8.5K 260 21
                                    


The world was on fire and no one could save me but you,
Dünya alevler içindeydi ve senden başka kimse beni kurtaramazdı.
It's strange what desire will make foolish people do.
Arzunun insanlara neler yaptırdığı ne kadar ilginç.
I never dreamed that i'd meet somebody like you
Asla senin gibi biriyle tanışabileceğimi hayal etmezdim.
I never dreamed that i'd lose somebody like you
Asla senin gibi birini kaybedebileceğimi hayal etmezdim.

Bana yakınlığından ona kendimi o kadar kaptırmıştım ki sözlerini unutmuştum. O kız, Amazon daha demin beni tehdit etmişti. Bir anlığına kendimi bu küçüğe Nasıl kaptırmışsam bunu fark edememiştim. Ancak açıkça beni Andreas'a yaptığım iyilik ile tehdit ediyordu. Babam bunu duysa başıma neler gelebileceğini o da en az benim kadar biliyordu. Sonum iyi olmazdı, belki sürgün edilirdim. Aileden atılır, asker üniformam alınırdı , belki de babam o çok sevdiği komutanları için kendi oğlunu ibret olunsun diye infaz ettirirdi. Onun için her şey şovdu, abimin ölümü bile onun rütbe atlamasını sağlamıştı. Bunu bile lehine çevirmişti. Bana , abim kadar olamayan oğluna , her şeyi yapabilirdi. Küçük kadının bu kadarını tahmin etmediğini biliyordum. Aramızdaki ilişkiyi sıradan bir baba-oğul ilişkisi olarak nitelendirdiğine emindim. İyi rol yapardık, Mutlu aile tablosu ! Cevdet Albay'ın sesi ile benden hızla uzaklaştı. Gözlerinde bir umut oluştu , babasının topları çıkartmayacağına inanıyordu. Hala ona güvendiği bir babası vardı. Hala ona inancını kaybetmemişti. Ben kendime daha gelememiştim ancak toparlanmalıydım. Bu küçük kadının üzerimde bu kadar büyük bir etki yapabileceğini düşünmesini istemezdim.

-Albayım, topların sevkiyatını engellemek için gelmişler , ne yapalım?
-Şu zamana kadar neden bir şey yapılmadı Teğmen? Bu kadar cesareti nereden buldular bunlar?

Bazen bu adama da inanamıyordum. Bizimleydi, bundan artık emindim ama insan kendi milletine bunu yapacak ne yaşayabilirdi? Ne yapmıştı bu imparatorluk ona? Ailesinden biri olsa bile bu kadar soğukkanlı Nasıl olabilirdi? Kalabalığa doğru ilerledi. Hilal hala umutla ona bakıyordu.

-Bakın size son bir uyarıyı kendim yapıyorum. Gitmezseniz ateş açacağız. Zorluk çıkarmayın!

Smryna'nın gözündeki ışık söndü, umudu çekildi. Kaşları çatıldı, babasına nefretle bakmaya başladı. Dudaklarını birbirine kenetledi, ağlamak istiyordu. Ancak şimdi yeri değildi, bunu o da biliyordu. Buradan gidince kendini bir yere atıp ağlayacaktı, emindim. Kalabalık dağılmadı, dağıtacaklarını sanmıyordum. Bugün iyi bitmeyecekti. Bundan emindim.
-Albayım ne yapacağız ? Kalabalık artıyor, engellemezsek sonu kötü bitecek.
Kararsızdı, bu kadar çaresiz kaldığını hiç görmemiştim. Kızı oradaydı, gözünde en ufak bir şüphe olmadan Ateş açılacağını duysa bile gitmeyecekti. O da kızını tanıyordu.

-Biraz bekleyelim Teğmen, gideceklerdir.

Kendi de biliyordu, gitmeyeceklerdi. Şu az zamanda ben bile anlamıştım. Türklerle başa çıkmak öyle kolay değildi. Şimdi hasta olmasalar burada bir Yunan askeri bile gezemezdi, biliyordum. Ancak hastaydı devletleri, son nefesindeydi o koca dev , Osmanlı Devleti...

Albay içeriye gitti , kızının  öldürücü bakışlarına dayanamamıştı. Ardından kızın bakışları bana kaydı. Delici, nefret dolu bakışları bir süre bende takılı kaldı. Sonra yanındaki uzun boylu, esmer çocuğa döndü. Onunla konuşmaya başladı, daha çok dinliyordu. Karşısındakini dinlerken oldukça dikkatliydi. Ne anlatıyordu acaba çocuk ona? Tüm duygularını yansıtıyordu suratına. Ne hissettiğini anlıyordun bakışlarından. Dikkatle çocuğu dinlerken bir yandan da etrafına bakıyordu. İnsanlara bakıyor arada gülümsüyordu.

Dünyamı Sarsan Kız(Hileon)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin