İntihar

1.2K 61 2
                                    

Ben öyle birini sevdim ki
Bir nevi intihardı
Kirpiğine düştüğüm gün
Ölümüm başladı

Öfkeli, hırçın, kavgacı
Isırgan ve edepsiz ağzı   
Geceler kadar karanlık
Gözleri vardı

Hilal'in ağzından

Ellerimiz kenetli bir şekilde ne kadar süre o şekilde durduk bilmiyordum. Bilmek de istemiyordum doğrusu. Minik kızın mırıltıları dışında ses yoktu odada, ikimizde kendi içimize kapanmıştık. Az önce söylediği savaşacağız Smryna lafı üzerimde o kadar büyük bir etki yaratmıştı ki ne diyeceğimi bilemeden sadece onun varlığına olan özlemimi gideriyordum. Evet, onu özlemiştim. Özlemek kelimesi yaşadığım onca yalnızlığı,kimsesizlik hissini anlatmak için hafif bile kalabilirdi. Onsuz olmak zordu, katlanılması neredeyse imkansızdı. Hayat bizi sayısız defa ayırmaya çalışmıştı, çoğunda da başarılı olmuş ve yollarımızı farklı yönlere saptırmıştı. Ayrı düşmüştük, acıyla kavrulmuştuk. Ancak bu sefer elimize verilmiş olan şansı iyi değerlendirmeli ve onun da dediği gibi savaşmalıydık belki de. Daha önce denemediğimiz bir yoldu aşk için savaşmak. Aslında ikimizinde en iyi bildiği yoldu bu, Ancak ikimizde hep başka şeyler uğruna savaşlar vermiştik. Ben kimi zaman vatanım için, kimi zaman ailem için, kimi Zaman da arkadaşlarım için kendimi ateşe atmaktan asla geri kalmamıştım. O ise tüm hayatını kendini bulmaya, babasından sıyrılmaya çalışarak geçirmiş ve kendi gibi olabilmek için bir savaş vermişti. Ama ikimizde aşk için hiç savaş vermemiştik, aşk için savaşılması gerektiğinden bile emin olamamıştık belki de. Benim için olduğu gibi onun içinde bu duygunun yeni olduğunu anlayabiliyordum, ikimizde acemiydik ve düşe kalka öğreniyorduk aşkı, biri için yanmayı ve yine aynı kişi için sönmeyi...

-Sence olanların ne kadarını anlıyor?

Sesini duymamla içinde bulunduğum sisli evrenden çıkarak gerçekliğe dönmüştüm. Bakışları hala minik kızdaydı. Sonunda konuşacak cesareti bulabilen oydu, her zamanki gibi yine oydu.

-Bilmem, çok bir şey anladığını sanmam. Hatırlamaması belki de daha iyi. Öyle değil mi?

Bakışlarını bir an bile kızdan ayırmıyor, bir yandan da eliyle karnını hafifçe okşuyordu. Güzeldi, şu an o kadar güzel görünmüştü ki gözüme bu kadar mükemmel olmasından dolayı içim burkuldu. Bu mükemmel adama sahip olabilmek için ne yapmıştım? Neden bendim? Bu soruların cevapları yoktu, belki de sadece ben olmam gerektiği için bendim. Kader dedikleri şey yüzünden o beni seçmişti. Kadere teşekkür ettim içimden, çünkü hayatımda eksik olan yanı bulmama yardım etmişti.

-Hatırlamamak mı iyi acaba yoksa hatırlamak mı? Ben küçüklüğüm ile ilgili her ayrıntıyı hatırlıyorum mesela. Götürüldüğüm ve bana eziyet gibi gelen sayısız daveti, azarlandığım onca anı, babamın benim hakkımdaki hayallerini ve tabii bolca olan hayal kırıklıklarını.. hepsini hatırlıyorum, hepsi içimdeler.

Sustu, devamını getirmek ile getirmemek arasında gidip geliyordu. Yaralı bir çocuk olduğunu biliyordum, ancak o bana kendini bu denli açmaya başlamış iken daha fazlasını öğrenmek için can atıyordum. Tüm acılarını, yalnızlıklarını ondan dinlemek istiyordum. Devam etmesi için onu teşvik etmem gerekiyordu belki de.

-Baban hep bir komutan değildi değil mi? Babamdan duyduğuma göre sonradan komutan olmuş yani şeyden sonra...

Belki de konuşmak iyi bir fikir değildi. Ona ölen abisini hatırlatmak gibi bir aptallığı yaptığım için cümlemi tamamlamadan sesim içime kaçmış gibi oldum.

Dünyamı Sarsan Kız(Hileon)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin