Kahpe Dünya

955 50 10
                                    

Kim bilir neler neler geçti başından
Kimse böyle yalnız olamaz
Anlat birer birer tut ellerimden
Kimse böyle küskün olamaz

Çizgi çizgi yüzünde
Gölgeli gözlerinde
Ağır sessizliğinde
Neler neler var
Ne hikayeler var

Her bahar öncesinde
Kardelene dönüşmeyi
Kopmayı koparılmayı anlat

Karanlıkla dans etmeyi
Sonra ölmeye yatmayı
Kahpe dunyayı anlat

Leon'un ağzından

Gözlerimi açtığımda hayatımdaki en güzel sabaha uyanmış gibiydim. Fazla huzurluydu, fazla sessizdi. Hızla kollarımı yana doğru uzattım ve ilk iş olarak onun sıcaklığını hissetmek istedim. Ancak elim sadece boşluğa gitti ve bu bir an bile olsa dün gecenin gerçekliğini sorgulamama neden oldu. Tüm gece başımda olan Amazon sadece bir hayal miydi? Zihnimin kontrolünü bu denli mi kaybetmiştim? Panikle yataktan fırladım , odada onun varlığına bir kanıt aradım. Sonra durakladım ve burnuma gelen muhteşem koku karşısında arayışım son buldu. Bundan büyük kanıt mı vardı sanki? Kokusunu bırakıp ayrılmıştı yanımdan ve ben şu an biliyordum ki hayatımın geri kalanında onsuz uyanmak istemiyordum. Onun kokusu, onun sıcaklığı ve onun tüm varlığını bu denli tatmış iken onsuz kalmak mümkün bile değildi.

Üzerime yaptığım küçük bavuldan yeni bir şeyler buldum ve odadan çıktım. Ancak sonradan aklıma gelen şeyle odaya yeniden girdim. Çantanın içindeki miralay Cevdet'in vermiş olduğu resmî elime aldım. Hilal'in minik suretini görmem olduğum yere oturmama neden oldu. Bu resme o kadar çok bakmıştım ki üzerindeki kıyafetleri, bakışını ve her ayrıntısını ezberlemiştim. Küçük bir kız iken bile bir savaşçı gibi cesur bakışları ile bakmıştı kameraya. Hiç değişmemişti delici bakışları, fındık burnu ve asi hali. Resmi sıkıca kavradım ve karar verdim. Odadan hızla çıktım, bu seferki geri dönüşümde yanımda Smryna olacaktı.

Konakladığım evden çıkarken insanların bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Türk köyünde bulunan Yunan komutanın oğluydum ben. Onlar için düşmandım, onların gözünde bir caninin oğluydum. Bakışları fazla önemsememeye çalıştım ve bakışlarımı sadece smrynayı aramak için kullandım. Onu annesi ve ablası ile çamaşır asarken buldum. Neşeliydi, ablasına bir şeyler anlatıyor ve bir yandan da muhteşem gülüşünü bizlere bahşediyordu. Güzeldi, her zamanki gibiydi. Kısa bir an duraksadıktan sonra adımlarımı onlara yönlendirdim. Azize hemşire beni kızlardan daha önce fark etti. Yüzünde eski samimi gülüşü belirdi, bana ilk zamanlardaki gibi bakıyordu. Bu içimi rahatlattı ve ona tüm içtenliğimle gülümsedim.

-Ben eve gidiyorum kızlar!

Başıyla selam verip yanımızdan ayrıldı ve o an göz göze gelebildik Hilal ile. Beni fark edince gülümsemesi şaşkınlığa dönüştü. Yanaklarının kızardığını fark ettim, bakışlarını yere çevirdi hızla. Yıldız ise kızın elindekileri hızla alarak çamaşırları aşmaya devam etti. Bizi yalnız bırakmak için çabaladığını anlamıştım, içimden de olsa ona teşekkür ettim.

-Nasılsın?

Dudaklarımdan dökülen soru ile buraya gelme amacımın alakasızlığı karşısında şaşırdım. Söylemek istediğim bu değildi oysaki. O ise sorduğum soru ve sonrasındaki dumur olmuş halim ile eğlenmiş gibiydi. Gülümsedi, bakışlarını bana çevirmeden önce söyleyeceklerini tartıyor gibiydi. Benden farklı olarak düşünerek konuşuyordu.

Dünyamı Sarsan Kız(Hileon)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin