Şifa

5.2K 216 22
                                    

But piece by piece, she collected me
Ama parça parça o beni birleştirdi
Up off the ground, where you abandoned things, yeah
Yerden daha yukarı, terk ettiğin şeylerden
Piece by piece she filled the holes that you burned in me
Parça parça içimde açtığın boşlukları doldurdu
At six years old and you know, she never walks away
6 yaşındayken ve biliyorsun o asla çekip gitmez
SHe never asks for money, she takes care of me
O asla para istemez , o beni önemsiyor
She loves me
O beni seviyor
Piece by piece, she restored my faith
Parça parça inancımı onardı :
That a man can be kind and a father could... stay
Bir adamın nazik olabileceği ve bir babanın kalabileceği yönünde

Vurulmamın ardından günler geçti, her şey eskiye dönmüş gibiydi. Smryna ile olan iyileşme gecemizin ardından hastaneden çıkmış, evde istirahat ediyordum. Kumandan Vasili hemen işime dönmemi söylemediğinden şaşkındım. Ancak gene bir şeyi bozacağımı düşündüğünden bana izin vermiş olmalıydı. Ev gündüzleri sessiz oluyordu, annem arada odama beni kontrole geliyordu. Benimle sohbet ediyor, her seferinde başka bir kitapla ödüllendiriyordu beni. Kendimi okumaya vermiştim, hayatımda ilk defa kendim için bir şeyler yapıyordum. Azize hemşire akşamları sargılarımı kontrol ediyor, bana her zaman olduğu gibi sevecen yaklaşıyordu. Bu kadını seviyordum , tam bir anneydi. Onların ülkesini işgale gelen bir milletin askeriydim, kocasını elinden alan adamın oğluydum. O ise bana sadece bir annenin evladı gibi bakıyordu. Her geldiğinde okuduğum kitap hakkında biraz sohbet ediyor, bana Türk romanları hakkında bilgiler veriyordu. Akşamları babam ve albay Cevdet odama gelerek teslimatla alakalı bilgiler veriyorlardı. O gün , vurulduğum gün beni öldürmemeleri tuhaftı. Sonuçta onlar için tehlikeli sayılabilecek bir pozisyondaydım. Bir komutanın oğluydum , onu geçtim bir teğmendim.

Smryna  hastanedeki anımızdan sonra beni bir kez bile görmeye gelmemişti. Annesi yerine bir gece olsun yanıma gelse ne olurdu sanki? Yemeklere de katılmıyordu, eve çoğu Zaman akşam yemeğinden sonra geliyor , ardından kimse ile konuşmadan odasına çekiliyordu. Bir şeyler karıştırıyor , diyordu içimdeki ses. Ancak bir problem olup olmadığını anlayabilmem için görüşmemiz gerekiyordu.

Annem odama gelmişti gene. Bu sefer elinde büyük bir kutuyu da beraberinde getirmişti.

-Doğum günün için ufak bir hediye , sana çok yakışacağına eminim. Yarın akşam bir yemek düzenledim. Teğmenler, askerler burada olacak. O zaman giyersin, lacivert tam da senin rengin.

-Buna gerek olmadığını biliyorsun , ayrıca ben zaten-

Devam edemeden kapım tıklandı. Azize hemşire sargılarıma bakmaya gelmiş olmalıydı. İçeriye giren kişinin elinde malzemelerle Smryna olmasını beklemiyordum. Şaşkındım, bana bakmaya gelmişti. Azize hemşire onu zorla göndermiş de olabilirdi. Bunca zaman gelmedikten sonra bugün mü beni merak etmişti? Elindeki malzemeleri gösterdi ve annemin önünden geçerek yatağımın kenarına oturdu.

-Her neyse Leon dediğim gibi güzel bir yemek olacak. En iyi şekilde kutlayacağız doğum gününü. İtiraz da istemiyorum küçük bey!

Doğum günü lafını duyunca kafasını kaldırdı Smryna. Bunu beklemiyor gibiydi. Ben dikkatimi ona vermişken annem odayı terk etmişti. Elindeki malzemeleri çıkardı. Sargılarımla ilgilenmeye başladı, daha önce hastanede olduğu gibi bana kırılacak bir şeymişim gibi yaklaşıyordu.

-Kış aylarında doğdunuzu bilmiyordum. Anneniz sizin için güzel bir şeyler planlıyor gibi. Şimdiden bir hediyeniz bile olmuş.

Ardından kısa bir anlığına bakışlarını annemin getirdiği kuyuya dikti. Benim hakkımda ne biliyordun ki doğum günümü bilecektin? Neden gelmemiştin yanıma? Neden yoktun bir kaç gündür, neden bir kez olsun Nasıl olduğuma bakmak için yanıma gelmemiştin? Ona sormak istedim, ancak bunu sormaya hakkım yoktu. Benimle ilgilenmek zorunda değildi , beni merak etmek zorunda da değildi.

Dünyamı Sarsan Kız(Hileon)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin