Adalet

1.3K 68 6
                                    

I've become so numb I can't feel you there
O kadar hissizleştim ki senin burada olduğunu fark edemiyorum

I've become so tired
Çok yoruldum

So much more aware I'm becoming this
Ne hale geldiğimin çok daha fazla farkına vardım

All I want to do is be more like me and be less like you
Tek istediğim daha cok benim gibi, daha az senin gibi olmak

Onun burada ne işi vardı? Burayı nasıl bulmuş olabilirdi? Nasıl? Başımda hissettiğim ağırlık tüm bedenimi sarmaya başlamıştı. Zihnimde onun varlığının hayal olabilme ihtimali bile daha mantıklı geliyordu beni bulmasından. Oldukça dikkatli hareket etmiştik, hem ben hem Ali Kemal yol boyunca nöbetleşe gözlem yapmış ve peşimizde birinin olmadığına hem fikri olmuştuk. Burayı bulmamış olmalıydı, bu her şeyin sonuydu çünkü. Onları buraya ulaştırmam hayatlarını kurtarmak içindi, şimdi ise bu olay tüm ailenin hayatının sonu demekti. Bu O'nun sonu demekti. Kendimden bile vazgeçebilecek kadar sevdiğim kadın şu an Albay'ın elinde, iteklenerek yaşadıkları eve götürülüyordu. Albay durmadan ne kadar büyük bir zafere ulaşacaklarına, bunun için uzun zamandır beklediğine dair bir şeyler mırıldanıyordu. Bana askerleri beklememi söylemişti, orada öylece Smryna ile tüm ailesini katletmek için gelecek onlarca Yunan askerini beklemek gibi bir ihtimalim tabii ki de yoktu. Peşinden gidiyordum, ne yapabileceğimi düşünüyordum. Ancak çıkış yolu bulamıyordum, eve de oldukça yaklaşmıştık ayrıca.

-... Doğrusu sizin böyle büyük bir başarıda bize yardımcı olabileceğinizi hiç düşünmezdim teğmen! Evet, belki babanızı ve tabii ki tüm Yunan ordusunu hayal kırıklığına uğratabilecek bir şey hareketiniz oldu. Ancak siz bugün bize yaptığınız yardım karşılığında neler kazanacağınızı bilseniz, aklınız durur. Sahi ya , hepsi evde değil mi? Bir de kaçak aile mensuplarını aramak zorunda kalmayalım akşam akşam!

Boğazına sarılmamak için zor tutuyordum kendimi, ancak elindeydi Smryna kendime sakin olmam gerektiğini hatırlatıyordum sürekli. Ev göründüğünde albay Cevdet'in ve karısının da eve geldiğini anlamıştım. Bir at duruyordu kapıda, tüm aile oradaydı. Başlarına geleceklerden habersizlerdi, Albay'ın havaya kaldırdığı silahını ansızın ateşlemesi ile neye uğradığımı şaşırdım. Öne doğru atıldım ve Hilal'e baktım. Onun bir yerine gelebilme ihtimali olan kurşuna küfürler savunurken dışarıya fırladı albay Cevdet. Elindeki koca tüfeği doğrulttu Stavros'a. Ancak kızını fark etmesi ile silahını indirmesi bir oldu. Şaşkındı, burayı bulabilme ihtimallerinin çok az olduğunu o da biliyordu. Ardından bakışlarımız buluştu. Daha önce bana hiç bu kadar hayal kırıklığı ile bakmamıştı bu koca adam, içimin ezildiğini hissettim. Bağırmak geldi içimden, ben yapmadım demek istedim. Diyemedim, çünkü şu an için önemli olan bu değildi. Önemli olan albay stavrosun Hilal'e doğrulttuğu silahtı. Ve birazdan bu adam tüm aileyi katledecekti.

-Albay Cevdet! Sonunda yollarımız yeniden buluştu. Uzun zaman oldu albay ya da durun albay demek için fazla haindiniz siz! Unutmuşum!

-Sakin ol albay, sakin. Kızımın bir suçu yok! Onu bırak, hemen!

Albay bakışlarını kıza çevirdi, onu süzdü. Ardından silahı tüm ailesinin önünde kızın kafasına yasladı. Hayır, artık durmalıydı. O Smryna idi, ona dokunamazdı. Ona zarar veremezdi.

-Neden? Kızının Halit ikbal olduğunu unuttum mu sanıyorsun? Hala yazılarına devam eden bir Halit ikbal! Bir kahraman olacağım Cevdet , bir kahraman! Tüm halkım ileride beni bir kahraman olarak hatırlayacak, onları karalayan yazılar yazan bir beceriksiz yazarı yok eden bir kahraman hem de.

Dünyamı Sarsan Kız(Hileon)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin