"Dediğim gibi yakar ," yemyeşil gözleri gözlerimin içine bakıyordu ."Ama önemli olan kimin yaktığı veya ne denli yaktığı değildir.Kimin seni tekrar iyileştirip gülümsettiğidir..."
Yüzüme gelen ışıkla gözlerimi açtım her tarafım ağrıyodu dün gece ağlamaktan gözlerim şişmişti vücudum istemsiz olarak kasıldı akşam yatmadan önce anneme inat camı açık bırakmıştım.
İstemsiz olarak yataktan kalktım sonrada odamın yanında olan boy aynasında kendime baktım saçlarım birbirine girmiş gözlerim şişmiş ve gözümün altınki morluklar ben burdayım diye bağrıyodu sanki.
Aynaya dil çıkarıp merdivenlerden aşağı indim annem her zamanki gibi mutfakta yemek yapmakla meşgüldü. Babamda masada oturmuş gazetesini okumakla meşguldu annem beni görünce önce şaşırsada gülümseyerek başıyla sandalyeyi işaret etti bende gözlerimi devirip oturdum sonrada istemeden gözlerim babama kaydı onun gözleriyle benimkiler birleştiğinde hemen başka yöne baktım.
Ondan nefret ediyodum beni umursamasından sevmemesinden nefret ediyorum kendisi dün eve geldiğinde beni karşısında aldı ve beni Agrest ailesinin oğluyla evlendirikmiş ben küçük bu şok geçirmiştim önce bi şaka olduğunu zanediyodum ama değilmiş.
Babam işleri yüzünden batma durumuna gelince patronu olan bay agrest ile bi sözleşme imzalamış. Onun oğluda benim gibi bekarmış ve babası onu evlendirmek istiyomuş babamında onun oğlunun yaşında bi kızı olduğunu öğrenincede babamla bi evlilik anlaşması yapmışlar.
Dün evde büyük bi kavga yaşandı karşı geldim çünkü daha çocuğu tanımıyodum ve evlenmek istemiyodum ama yine her zamanki gibi kazanan yine babam olmuştu.
Anneme dönüp yemiceğimi söyledim oda beni kırmadan izin verdi. Annemi seviyorum ama sevmediğim tek yanı babamın karşısındında hep güçsün olması beni destekelmesi gerekirken o babamın yanında oluyo ama yinede bi eli hep beni desteklemek içim omzumda oluyor.
Odama çıktım şuan bana destek olucak kişi alya ydı. Telefonu elime alıp onu aradım ama kapının zili çalınca aşağı indim kapıyı açınca gelen alya ydı
''Nerdesin sen marientte o yakışıklı çocuk bu eve gelicek sen hala pijamalarınla dolaşıyosun ''dedi alya böyleydi herşeyde aşırı heyecanlanıyodu ama neden kimse bunu istmediğimi göremiyodu.
Kolumdan çekip beni odama çıkardı sonrada dolabımın kapağını açıp içinden narçiçeği renkli elbisemi çıkardı . Sonrada beni odamdaki küçük banyoya soktu bende üstümdekileri çıkarıp üstümü giyindüm. banyodan çıktıktan beni makyaj masama oturturdu hafif makyaş yaptıktan sonra saçıma maşa yaptı.
''Biraz gülsen olmazmı marinette. böyle üzgün olursan seni almadan kaçıcaklar'' dedi ve kıkırdadı keşke kaçsalar ! ama benim hayatımda peşimi hiç bırakmayan şansızlığım buna izin vermez tabiki
Ayağa kalkıp yatağıma oturdum belkide buraya bidaha gelmiyicektim gelmeyide düşünmüyodum hangi baba şirketi için kızını hiç tanımadığı biriyle evledirirki....
''Çocuğun fotoraflarını görmen gerek çok yakışıklı ne kadar evlenmeyi istemesende yakışıklı bi kocan olucak ''dedi onun bu söylediğine bende güldüm ama ben daha çocuğunun nasıl göründüğünü bile bilmiyorumki
''Ben daha çocuğun nasıl göründüğünü bilmiyorum'' dediğimde alya şaşırsada sonra gülümseyerek telefonunu çıkardı ve resimleri açıp telefonu bana verdi
''Daha evleniceğin adamın tipini bilmiyosun marientte bak evleniceğin yakışıklı model çocuk bu ''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
