Bölüm 22

1K 83 31
                                    

Gözlerimi açtığımda salondaki kanepede yatıyordum.Buraya nasıl geldim bilmiyordum bile üzerimde beyaz bi gömlek vardı.Yavaşça ayağa kalktım.Gece olmuştu ev sesizdi.Televizyon açık değildi.

"Adrien"

Bağırdım ama geri cevap veren olmamıştı.Yavaş adımlarla merdiven çıkmaya başladım.Kapının altından ışık geliyordu.İlk başta tedirgin olsamda sonrada elim kapı koluna gitmişti bile yavaşça aşağa çekip kapıyı açtım.

Adrien arkasını dönmüş bir şekilde duruyordu.Derin bir nefes verdim.

"Adrien... tanrım korkuttun beni.."

Bana döndü elinde boya fırçası tutuyordu.Önüne baktığımda portreye benzer birşey vardı.

"Sen...... resim çizebiliyormudun."

Güldü.Ama bu gülme içten bir gülme değildi

"Paul öğretti."

Dediği cümleyle gözlerim kocaman açıldım.Ellerim titremeye başladı.Hayır bu gerçek olamaz ! yavaşça geriye doğru yürüdüm.Sert birşeye çarpmamla arkama dönmem bir oldu.Gördüğüm kişiyle çığlığı bastım.

Çığlık atarak uyandım.Ter içinde kalmıştım.Kabustu..... gördüğüm herşey kabustu.Tanrım.

"Marientte."

Adrien doğrulmuş uykulu gözlerle bana bakıyordu.

"İyimisin."

Kafamı iki yana salladım.Değildim.Nasıl iyi olabilirdim.Yaşadıklarım işkence gibi geliyordu.

Beni kendine çekip sıkıca sarıldı.En azından onun kollarında bir süre yaşadıklarımı unutabilirdim.

Yavaşça geri yattı.Benide hemen göğüsüne yatırdı.Gözlerimi kapatıp ona sıkıca sarıldım.Bir elini kaldırıp saçımı okşamaya başladı.

"Geçti tamammı sadece kabustu ben burdayım."

Gülümsedim.Iyiki yanımdasın iyiki hayatımdasın demek isterdim ama yapamadım.Yaptığım tek şey beline dahada sıkı sarılmaktı.Huzur veren kokusu zihnimdeki kara bulutları bir süre dağıtmıştı.Zaten sonrada uyku beni kendine çekmişti.

Sabahın ışıkları gözüme girdiğinde yavaşça gözlerimi açtım.Adrien'nın göğüsünde yatıyordum.Başımı kaldırıp yüzüne baktım.Gün ışığı saçlarına vurmuş sarı saçlarını dahada parlak gösteriyordu.Yataktan kalkmak istedim fakat sonradan vazgeçip adrien'nı izlemeye başladım.Hayatımda ondan yakışıklı birini görmemiştim.Saçları sanki ona özel gibiydi.Gözleride aynı şekilde.

"Beni daha ne kadar izliyiceksin leydim."

Yavaşça gözlerini araladı ve sırıttı.Yanaklarım kızarmaya başlamıştı bile.Doğruldum

"Hadi kalk bakalım işe gitmemiz gerek adrien."

Uykulu bir şekilde mırıldandı sonrada yüz üstü yattı.

"Bir dakkika daha....."

"Ama böyle yaparsan hiç uyanamıyıcaksın adrien. "

Tekrar homurdandı sonrada derin sesizliğe büründü.Yataktan kaldıp onun tarafıma geçtim.Elimi kaldırıp saçını okşamaya başladım.

"Adrien hadi ama böyle yaparsan hiç uyanamıyıcaksın."

Yaptığı tek şey biraz daha homurdanmak oldu.Peki adrien bunu sen istedin.Yataktan kalıp lavaboya gittim.Küçük bir kovayı alıp içine su doldurdum.Evet çok klişe biliyorum ama başka türlü uyanıcağa benzemiyor.

Mrs Agreste Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin