Bölüm 23

1.1K 78 36
                                    

Dün gece ağlamaktan gözlerim şişmişti.Bunun bu şekilde sonuç vericeği hiç aklıma gelmemişti.Adrien'nın bana olan güvenini zedelemiştim.Eskisi gibi bana güvenmiyicekti....

Dolabın kapağını açıp üzerime beyaz gömlek geçirdim.Altımada gri eteğimi giydikten sonra vizyon rengi bilek botlarımı ayağıma geçirdim.Gözlerimin altındaki kızarıklıkları hafif makyajla kapattım.Dağılmış görünüyordum.

Aşağı indim.Bayan suzan halimi görünce şaşırsata birşey söylemedi.

"Adrien bey erken çıktı marinette.Sinirli görünüyordu."

Hiçbirşey söylemedim.Önümdeki atıştımalıklardan birini ağazıma attım.Zaten dün gece yanımda yatmamıştı.Misafir odalarından birinde kalmıştı.Sabahta yumruklama sesleri geliyordu.Kum torbasını yumrukluyordu sanırım.

Taksiyle gidebilirdim.Çantamı alıp dışarı çıktım.Garaja baktım.Adrien'nın spor arabası vardı ve birde küçük mersedes vardı.Acaba alsamıydım ? hem beni taksiyle gelirken gördüklerinde haber yapmazlarmıydı.

Eve geri dönüp suzan hanımdan arabanın anahtarını istedim.Daha önce pastanede çalışırken araba kullanmışlığım vardı.Ehliyetim yoktu ama kullanmayı biliyordum.Arabanın anahtarınaldım.

Mersedese araba demek hakaret olurdu.Babamın belkide yıllarca çalışmasıyla alabilecegi arabayı sürüyordum.

Arabayı çalıştırıp ilerledim.Otomatik olduğu için dahada kolaydı.Zorlanmamıştım.Şirketin önüne sağ salim gelmeyi başarmıştım.Anahtarı görevliye verdikten sonra havalı yürüyüşle içeri girdim.Birazcık hava atmamdan kimseye zarar gelmezdi.

Ashley 'i kapının önünde gördüm.Telaşlı görünüyordu.Beni gördüğünde hızlıca yanıma geldi.

"Ashley neler oluyor."

"Adrien çok kızgın marinette.... Çalışanları toplayıp acil toplantı yaptı..."

Kaşlarımı çattım.Bu kadar sinirli olmasına gerek yoktu !

Toplantı odasının kapısı açıldı.Adrien tüm ihtişamlı hızlı adımlarla odasına doğru yürüdü.Içeri girdiğinde büyük bir hızla kapıyı kapattı.Duvalar sallanmıştı sanki.Şu haliyle karşısına çıkıcak cesaretim yoktu.Korkunç görünüyordu

Bella elindeki dosyalarla içeri girdi.Bende hızlıca odama geçtim.Adrien'nın bu hallerini düşünemezdim.

Çizimlerime devam ederken kapı çalındı.Gel dediğimde içeri bella girdi.

"Marinette.... adrien seninle konuşucakmış."

Can yakıcı cümleyi söylemişti.Ne konuşucaktı ki ?

Yerimden kalıp peşinden gittim.Ne konuşacığını merak ediyordum.Kapıyı açıp içeei girdim.Camın kenarında elleri cebinde dışarıya bakıyordu.

"Geldi."

Delici bakışlarını bana çevirdi.Gözlerinde gördüğüm tek şey öfkeydi.Bana sinirliydi biliyordum.... onun nefret ettiği şeyi yapmıştım.

"Bella sen çıkabilirsin..."

Bakışlarını benden çekmiyordu.Bella odadan çıktı.Yavaş adımlarla bana doğru ilerledi.Tam önümde durdu.Gözlerindeki yeşilin tonu değişmişti.Cehennem ateşi gibiydi.Ama o cehennemin ardında bana olan kırgınlığı saklıydı.Onunla zaman geçirdiğim için artık bakışlarından bazı şeyleri görebiliyordum.

"Artık tek başına dolaşmıyıcaksın."

Gözlerimi kırpıştırıp ona baktım.Bana kızgındı ama güvenliğimide önemsiyordu.

Mrs Agreste Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin