Bölüm 27

1.1K 73 160
                                    

Üzerime beyaz elbisemi geçirdikten sonra makyajımı yaptım.Ayağıma sandaletlerimi geçirdikten sonra aşağıya indim.Daha iyi hissesiyordum.Adrien erkenden şirketin yemeğine gitmişti.Alya aşağıda beni bekliyordu.Paul olayını atlatalı tam bir hafta olmuştu.

Arabaya bindik.Adrien kullanamam için küçük beyaz mersedesi vermişti.

"Mezarlığa gidellimi alya."

"Marinette..... daha yeni toparlandın saçmalama."

"Lütfen..."

Paul'u görmezsem rahat edemezdim.Ölümü beni bir süre sarsmıştı ama artık daha iyidim.Alya uzatmadı.Mezarlığa gelmiştik.Mark'ın tarif ettiği yerden gittim.Sonunda mezar taşının önüne geldim.İsmini görmemle o anılar aklıma gelmişti.Vurulma anı beni öpmesi

Gözlerimi kapatıp gözyaşlarımı sildim.Yaşanan herşey çok kötüydü.Ölmesine gerek yoktu.

"Beni hiç unutmiyicaksın."

Alya bana sıkıca sarıldı.

"Ben sana gelmiyelim dedim...Bak sen adrien'nı kurtardın hem böyle birşey söylemek çok kötü birşey ama paul ölmeseydi adrien ölücekti.

"Biliyorum ama keşke paul'da ölmeseydi."

"Hadi tamam gidelim burdan adrien buraya geldiğimizi bilmesin bana kızar sonra hadi."

Alya elimi tuttup beni mezarlıktan çıkarttı.Gözyaşlarımı sildim

Gelmiştik.Adrien ve nino konuşuyolardı.Bizi görünce yanımıza geldiler.Adrien benim tarafımdaki kapıyı açtı.

"Naber."

Arabadan indim.

"İyiyim.... baban geldimi."
Gözlerine bakamıyordum.Nefes verdiğini duydum.

"Bak bakiyim bana."

Eliyle çenemden tuttup ona bakmamı sağladı.

"Ne oldu sana birşey olmuş."

"Yok birşey adrien."

Sıkıntıyla nefesini verdi.

"Paul'un mezarına gittin değilmi."

"Marinette ben o olayı hafızamızdan silmeye çalışıyorum.Unutmaya çalışıyorum.Ama sen o günden sonra özellikle bununla yaşıyosun.Dahada büyütüyosun bunu."

"Kızma bana ... biri öldü sonuçta adrien.Bizim yaşımızda biri öldü.Tabiki sana birşey olmadığı için tanrıya şükrediyorum.Sana birşey olsaydı ben ölürdüm.Ölüm anını aklımdan çıkartamıyorum işte."

"Ben düşünmüyomuyun sanıyosun bende aynıyım.Elim kolum bağlı çaresiz kaldığım için kendime kızıyorum.Onu.... öpmek zorunda kaldığın an gözümün önünden gitmiyor.O çaresizliğin..... bunları yaşamamam lazımdı."

"Atlatıcaz."

Kollarımı kaldırıp sıkıca sarıldım.Oda kollarını belime doladı.Gözlerimi kapatıp kokusunu içime çektim.

"Atlatıcaz."

"Hey gençler."

Chloe'nin sesini duyunca kollarımı boynundan çektim.Chloe bize yaklaşıp adrien'nın koluna doladı.Gözüm istemeden kolunda kalmıştı.

"Öyle kuyutu köşelere yerlere sıvışmak yok."

"Merhaba ." dedim.

"Bugün şahane eğlenicez.Zaten bugünde son günüm beni bir süre özliyiceksiniz."

"Gerçektenmi gidiyomusun."dedim

"Evet yarın.Hadi..."

O giderken gülümsedim.Adrien'na yaklaşıp burnumu burnuna sürttüm.

Mrs Agreste Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin