Bölüm 17

1.1K 79 82
                                    

Ortamdaki müzik sesi yumuşadı.Masamıza yaklaşan garson soğuk içecekler getirmişti.Ama hiçbiri benim yanaklarımdaki kızarıklığı geçirmiyordu.Biraz önce adrien'nı öpmüştüm.Bunu neden yaptığım hakkında en ufak bi fikrim yok.Aslında önce o beni öptü. Halbuki ben onu yanağından öpücektim..Fırsatçı.

Başımı hafifçe kaldırıp ona baktığımda onunda bana baktığını farkettim.Hemen bakışlarımı kaçırdım.Neden bana bakıyoki git bella'ya bak.Bekle onada bakma !!!

"Marientte kış masalı ile ilgili çalışmaların ne alemde."

Danial'lın sorduğu soruyla ona baktım.Tanrım kurtarıcı melek!

"Hala devam ediyor danial.Daha bitirmedim özel olmasını istiyorum."

Konuşurken özele vurgu yapmıştım.Bakalım vurguladığım mesajı sevgili kocam anlıyıcakmıydı.

"Başarı olucağından eminim marienette" dedi adrien

Bile bile yapıyo.Gıcık bay egoist !

Sonunda yemek bitmişti diğer iş adamları gidince biz eğlence için kalmıştık.Neden kalıyodukki yumuşak yatağıma yatıp adrien'nın beni nasıl öptüğünü düşünücek ve dahada kızarıcaktım.

Masaya içkiler gelmeye başladığında adrien bana uyarıcı bir bakış attı.Merak etme benimde içme gibi bir niyetim yok! .Kendimi öyle bir riske atamam.

"Hadi bu geceye özel sarhoş olalım." dedi danial

Lisa sevgilisinin koluna hafifçe vurup uyardı.Danial lisa'ya dönüp birşeyler fısıldadı.Lisa'da gülümseyip kadehini kaldırdı.Benim kaldırıcak bi kadehim yoktu o yüzden su bardağımı kaldırdım.Bay egoist tabikide adı gibi egosundan bize katılmamıştı.Kadeheleri tokuşturduktan sonra paul,mark ve danial aynı anda kafalarına diktiler.

Hallerinden ne kadarda memnunlar.Ama bizim için aynı şey geçerli değil.Sevgilileriyle gezip tozuyorlar.Herşeyden önce birbirlerini seviyorlar ama ben ve adrien için aynı şey malesefki söz konusu değil.

Dönüp ona baktım.Keşke başka bi zamanda tanışsaydık.Belkide birbirimizi severek evlenebilirdik.Evleneli 2 ay oldu ama biz daha yeni öpüştük.Ama onun bana sevdiğine olan inancım sıfırın altında belkide eski hayatını özlemiştir kim bilir.

Birden kalbime bişey sapladılar sandım.Onun her gece başka bir kızla olan hayatını özlediğini düşünmek bende tarif edilemez bir acı oluşturuyordu.Gözlerimi kapadım.Böyle bir şeye inanmak istemiyordum.

Ama sonuçta adrien babası ölünce boşanmıyıcakmıydık.Evliliğimden beri ne annem nede babam nasıl olduğumu merak edip aramamışlardı.Sonrada tatile çıktıklarını öğrendim.Hayatımda birtek o kalmıştı.Yanlızdım

Gözlerim dolmaya başladı.Kimsenin beni ağlarken görmesini istemiyordum.

Masadan kalıp tualete gittim.Tualetlerin birine girip kapıyı kapattım.Elbisemin yere sürünememesine özen gösterip klozete oturdum.Gözlerimden gelen yaşa engel olamadım ve ağlamaya başladım.Hıçkırıklarımın tıpkı acılarım gibi kaçmasına izin verdim.Ne zaman mutlu olucaktım ben ?

Tualetin kapısının açılma sesini duydum.

"Marinette"

Onun sesini duyunca daha çok ağlamaya başladım.Beni böyle görmesini istemiyordum.Zavallı gibi görmesini istemiyordum.

"Hey ! ne oldu iyimisin."

Hıçkırdım.Ağazımı kapattım.Ellerimi kapatıp ıslak gözlerimi sildim.Ayağa kalktıp kapıyı açtım.Beni ağlarken görünce önce şaşırdı.Ona biraz daha yaklaştım.Bana sarılmasını istiyordum.

Aklımı okuyomuş gibi beni kendine çekip sıkıca sarıldı.Kollarımı beline doladım.Başımı göğüsüne yasladım.Gözlerimi kapattım

Elini saçıma koyup okşadı.Dahada sıkı sarıldım.Hiçbirsey düşünemek istemiyordum sadece onun kollarında durmak istiyordum.

"Orda durgunlaştığında birşey olduğunu anlamıştım zaten....beni öptüğün için pişmanmı oldun."

Kafamı iki yana salladım.Birçok şey hissetmiştim ama pişmanlık hissetiklerim arasında yoktu.

Dudaklarını saçımda hissetmiştim.Hafifçe gülümsedim.Anlam veremediğim bir şekilde bana huzur veriyordu.

"Hayatımda birtek sen kaldın.Beni bırakma tamammı."

"Hayatında birtek ben yokum marientte... ailen"

Başımı kaldırıp ona baktım.Oda anlamış olucakki sustu.

"Haklısın ama ailenin yaptığı seyi düşünüp kendinide üzme."

Kafamı salladım.Kollarımı yavaşça ondan çektim.

"Ve daha kaçıncı defa söyliyicem ağlamam yasak sana .Bidaha ağladığını görmiyicem."

"Tamam tamam iyiyim."

"Güzel.Etrafımızdaki herkez ben yaptım sanıcak topla kendini."

"Bay egoist haline döndün yani."

Kapıyı açıp dışarı çıktım.Hemen arkamdan geliyordu.

"Bay ne ?"

"Bay egoist."

"Ben egoist falan değilim marinette."

"Kendini hiç tanımamışsın agreste
Sen tam bir bay egoist sin "

"Öyle diyorsan öyle olsun güzelim."

Bu çocuk bugün fazlamı tatlıydı.Yoksa banamı öyle geliyo.Keşke hep böyle kalsa...

1 saat sonra

Eve geldiğimizde her zamanki gibi sesizliğe bürünmüştük.Uyumaya giderken iyi geceler diledim ama cevap vermedi.Dengesiz !

Havada yağmur yağmaya başlamıştı.Odama çıktım.Yatağa yatıcakken odam aydınlandı ve birden şimşek çarptı.Çığlık atmama engel olamadım.Küçüklüğümde oldum olası şimşekten korkmuştum.Evde kimse yoktu.Hemen yan odamda adrien uyuyordu.Onun yanına gitsemmiki? bu gece uyuyamamki.Yastığımı aldım odamdan çıkıp odasına doğru yürüdüm.Kapısını yavaş açtım.Siyah perdelerini kapatmıştı.Yan yatmıştı.Yavaşça yanına yaklaştım.Tanrım üstü çıplaktı.Hafifçe omzunu dürttüm.Önce kıpırdadı ama sonra geri hareketsiz kaldı.

"Adrien."

Birden kolumdan tuttup beni yatağa çekince çığlık attım.Gözlerini açtı tam üzerimde duruyordu.

Yan tarafıma doğru yattı.Elleriyle gözlerini ovuşturdu.

"Noldu neden geldin ."

Sesi mırıltılı çıkmıştı.

"Uyuyamıyorum."

Başını yan yatırıp bana baktı.Gece karanlığında gözleri kedi gibi parlıyordu.Onda hayran olduğum gözleriydi.O kadar güzel gözleri vardıki.

"Küçük bir kedi gibi her korkutuğunda bana sığınamazsın güzelim."

Sinirle doğruldum.

"Bende gidiyorum o zaman ."

Tam kalıcakken kolumdan tuttup beni tekrar yatağa çekti.

"Sana git diyen kim."

Çırpınıp çıkmaya çalıştım.Ama beni kendine bastırmıştı.Bir kolu belimi sarmıştı.Sıcak tenini sırtımda hissediyordum.

"Uslu dur leydim."

"Leydimmi ?"

"Sen bana bay egoist demiyomusun seninkide bundan sonra leydi"

Kıkırdadım.Demekki takma adı hoşuna gitmişti.Gözlerimi kapattım.Uyku çok çabuk gelmişti.





Mrs Agreste Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin