Sonunda gelmiştik o iğrenç kızın evine.
Asya:
Sang in abisi hingsan evde değilmiJoungkook:
Hayır o ailesinin yanına ,yurt dışına gitti.Asya:
Sang? O neden gitmedi?Joungkook:
Bilmiyorum.Nefesimi dışarı vererek arabadan indim. Joungkook da indi ve yanıma geldi.
Joungkook:
Asya eğer gelmek istemiyorsan gelme. Eger geliceksende bunun tadını çıkar. Somurtup durma. O kızın sana yaptıklarını unutma. Jin hyung seni seviyor onu değil. Ben buna adım gibi eminim. Ama sorarsan "bana neden güvenmiyor" diye. Inanki bilmiyorum. Hyung un vardır bir bildiği. Bu kız şeytanin ta kendisi Asya. Önceden de böyleydi. Bizim gruptaki hiçkimse sevmez onu. Defalarca jin hyungla aramız bozuldu bu sinsi şeytan yüzünden. Yani diyorum ki gel de şununla dalga geçmenin tanını çıkaralım.Çok derin konuşmuştu. Demek joungkook bu kızdan bu yüzden bu kadar nefret ediyordu. Şimdi anlayabiliyordum jounkook un neden bu kadar soğuk kanlı davrandığını. Kim bilir bu sinsi şeytan ne yapmıştı da jounkook gibi tatlı , sakin birisini bu kadar acımasız davranmasına sebep olmuştu.
Jounkook çok haklıydı . Bunun tadını çıkarmalıydım ne olacağını bilmesem bile. O sinsi şeytan acımasızca kan kusmuştu bana karşı. Artık benim ona acımama gerek yoktu ama dimi. Evet evet bunun tadını kesinlikle çıkarmalıydım. Bakalım kim acınacak haldeymiş sang hanım.
Jounkook la sang ın evinin kapısının önünde durduk. Jounkook kapıya vurdu.
Asya:
Hey! Sen ne yapıyorsun joungkook. Hadi kaçmalıyız. O sinsi şeytan kapıyı açmadan kaçmalıyız.Beni bildiğin umursamamıştı. Tam tersi bana yandan bakış atıp tekrar gözlerini kapıya dönderdi. Havalı bir şekilde duruyordu. Ne yapmaya çalışıyordu bu böyle.
Asya:
Ya ben kime diyorum!Joungkook:
Sabreden güzel ... ımm . Merdivenden düşer kankim. BekleDedi tuhaf bir ses tonuyla. O nasıl bir uydurmaydı . Gülebilirdim ama şimdi sırası değil di. Joungkook u kolundan çekiştirsemde yerinden oynamadı. O kadar çeksemde olmadı. Sonuç aynıydı. Ciddi bir ifadeyle bana döndü. Kaslarını çatarak bana baktı joungkook.
Joungkook:
Asya sen beni çekemiyormusun? Asya beni çe-ke-mii-yooooo.Dedi ve patlattı kahkahayı. Allahım sen beni joungkook un espirilerinden esirge yarabbim. Amin. Bu ne biçim bir espiridir ya.
Asya:
Joungkook senin espiri anlayışına s*Diyecekken kapı açıldı. Sonunda açılmıştı. Geç bile kalmıştı. Keşke joungkook un iģrenç espirisinden önce açılsaydın be kapı.
Ben yakalandık sandım ve gözlerimi yumdum sıkıca. Joungkook un yanımdan gittiğini hissettim. Birkaç kez seslendim ama cevap yoktu. Sonra biri bileğimden sertce tutup beni içeri soktu. Bilin bakalım ben ne yaptım. Gözlerimi açmadım. Neden? Çünkü ege nin ablası, joungkook unda kankisiyim. Normal karşılayın yani . Ha bide deminki espirinin şoku var hala üstümde.
Ege:
Abla salakmısın ya. Açsana gözlerini. Korkutma beni . Abla!Sonunda salak olan ben açmıştım gözlerimi. Türkçeyi yine kaybettik iyi mi. Her neyse. Gozlerimi açınca bileğimi tutan ele baktım. Iyi iyi bileğimi tutan yabancı değildi. Ege ydi. Sorun yok yani. Ege ye kaş göz işareti yaptım.
Ege:
Ne var abla dilini mi yuttun. Konuşsana.İnat değil mi işte konuşmuycam. Bir ege ye birde bileğimi tutan eline bakıp kaş göz işareti yaptım. Sonunda anladı salak. Bıraktı bileğimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorlu Aşk (BTS)
FanfictionAldatılmış bir kız düşünün . Erkeklere karşı güvenini yitirmiş... Nereye gitse istemediği şeyle karşı karşıya kalıyor . Ne yaparsa yapsın kaçamıyor. Hayatının mahvolocagını düşünerek ülkesinden ayrılıyor. Ama bilmiyor hayatının ne denli olumlu degiş...