Zorlu Aşk (BTS)

BÖLÜM 86

Jin:
Seni seviyorum. Iyi geceler.

Dediğinde kaskatı kesildim. Seni seviyorum mu? Yani beni seviyorum mu? Yani işte anlayın bana dedi bana. Bana seni seviyorum dedi. Of ama yine beni ikilemde bırakiyordu

Asya:
Amacın ne jin

Jin:
Asya senden sadece sabretmeni istiyorum ve hiç soru sormamanı. Lütfen hiçbir şey sorma. Şimdilik.
Sadece sabret güzelim.

Ne diyecektim şimdi. Gerçi bir sey desemde, sorsamda cevap vermeyecek bundan adımin Asya olduğu kadar eminim. O yüzden en iyisi duymazdan gelmek ve gerçek aşkımla baş başa kalmak. Evet jin i aldatıyorum hadi dövsenize. Jin i uykumla aldatıyorum. O kadar salagım ki hala jin diyorum. Bakin yine dedim . Sevgilisi var lan onun sevgilisi. Bende gelmişim... neyse ya...cidden acınacak haldeyim.

***

Gözlerim kapalıydı. Sanırım uykumu yeterince almıştım. Yüzüme vuran güneşe daha fazla dayanamadım ve yataktan kalktım. Ne! Yataktan mı kalktım. Hadi canım. Lan ben arabadaydım ama...

Dejavulerden cidden sıkılmıştım artik. Dejavulerin bana vermiş olduğu korkuya dayanarak hemen kıyafetlerime baktım. Oh iyi iyi. Kıyafetlerim aynıydı. Değistirilmemişti yani. Namus önemliydi hatırlarsanız.

Yataktan kalktım ve birkaç esneme hareketleri yapmaya başladım . Oh be uykumu cidden iyi almıştım sanırım. He he he o sapık remzinin akrabası jin uyandırmamıştı beni . Duvarda ki asılı olan divar saatine baktığımda saat öğlen 2 ydi. E yani bir zahmet uykumu almış olayım ama demi.

Ya ben nasil bu kadar rahattım. Benim şu anda arabamda olmam lâzımdı ama ben bilmediģim bir odadaydım. Beni buraya jin mi getirdi acaba. Neresiydi burası. Aman boşver bugün biraz keyfime bakayım demi. Ne kaybederim ki. Jin burada olsaydı burada bir dakika bile durmazdım kesinlikle.

Başım o kadar ağrıyordu ki. Hem o hayvanat bahçesi hingsang vurmuştu kafama hemde Sanırım... 2 veya 3 gündür hiçbir şey yememiştim. İnanmiyorsunuz belki ama cidden hiçbir şey yememiştim. Sadece çikolata yemiştim. 2 veya 3 gündür bir adet çikolatayla duruyordum. O kadar halsizdim ki . Halsizliğim, yorgunluğum, açlığım yüzümde belli omasın diye makyaj bile yapıyordum. Sanırım bugün biraz daha fazla yapmam gerekecekti. Çunkü karşimda ki ben değildim. Karşimdaki aynadaki yansıması ben olamazdım . Ne kadarda tuhaf gözükuyordu suratım. Göz altlarım morarmıştı âdeta. Çok soluktum. Makyaj şarttı.

Yine hiçbir şey yemeyi düşünmüyordum. Çünkü gerćekten yemek şu anda düşündüğüm son şeydi ve iştahım aşirı derecede kapalıydı. Esneme hareketlerini yaparken bunları düsünmüştüm içimden. Elimi yüzümü yıkamak için banyonun nerede olduğunu düşünmeye başladım. Ama çok halsizdim. Karnım acilar içinde bağırıyordu açım diye. Gurulduyordu yani...

Bence bugün akşama kadar uyumalıyım diye düşündüm ve hızla arkamı döndüm. Kendimi yatağa atacaktım hızla... tâki yatakta jin i görene kadar. Ani fren yaptım onu gördüğümde . Ben jin i nasıl farketmemiştim. Meģersem yanımdaymış ama ben daha yeni farkediyordum bunu. Ya hızla yatağa atlasaydım. O anki halimi düşünmek bile istemiyordum. Jin in üstüne... neyse ...

Ama yanıma böyle yatamazdı. Ne saniyordu bu kendini. Şu an cidden sinirlendim. Tamam yanima yattın onu affettim diyelim. Ama neden yarı çıplak yatiyorsun be. Git üstüne geceliģini giy. Yada yat tişörtünle. Adamı sinir ediyor be. Sapık remzi işte nolucak... ama ben ona yapacağımı biliyorum. He he he yaşasın kötülük

Önce banyoya gittim. Ama ben nerde makyaj yapacaktım. Ben yanimda asla çanta taşımam ki . Taşısamda içinde makyak malzemesi olmaz. Evde bizim kızlarinkielri sömürüyordum ne güzel. Şimdi ne yapacaktım. Of ya. Neyse şu sapıktan kurtulayımda eve giderim sonra.