Sinirle doktora baktım. Zor adımlarla ve göz yaşlarım la doktora doğru ilerledim. Şu an onu ciddi anlamda öldürebilirdim ama gerçekten hareket etmeye bile halim yok. Kalbimin yorgunluğu ayaklarıma vurmuştu âdeta.
Asya:
Neden ona yalan söyledin!Diye bağırdım sesimin kalan son şiddeti ile. Adam olduğu yerde biraz toparlandı. Korkak gözlerle baktı bana.
Doktor:
Tehdit etti beni . Inanin bana . Tehdit etti.Sinirle adamın yakalarından tuttum. Oturdugu döner sandalyeden kaldırdım. Duvara sertce çarptım.
Doktor:
Durun yapmayın nolur.Çok korkuyordu biliyorum. Normalde olsa onda gerćekten sağlam kemik bırakmazdım ama gerćekten içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Sadece eve gidip uyumak istiyorum. Bir süreligine de olsa düşünmemek isiyorum. Çünkü düşündükce canım acıyor...
Sertce adamı yere fırlattım ve hıçkırıklarıma engel olamayıp aglayarak dışarıya çıktım . Resmen hıçkıra hıçkıra ağlıyorum . Herkes bana bakıyor. Ama kimin umrunda.
Hıçkıra hıçkıra aģlayarak hastahaneden zor da olsa çıktım. Sanki yaşamak için bir sebebim yokmuş gibi , boşuna yaşıyormuşun gibi hissediyordum. Hem çok çaresiz hemde yalnız . Yaşayan bir ölü tabirine şu anda o kadar çok uyuyorum ki...
Neden bana inanmak istemiyor? Neden inanmıyor? Bunun sebebi sang a karşı birşeyler hissettiği için olabilir mi ? Neden ya neden? Neden her seferinde bana bunu yapıyor? Herşey güzel giderken "işte artık mutlu olabilirim " dediğim anda neden hersey tekrar başa dönüyor . Neden? Neden? Neden?
Bu sorularla beynimin içi yanarken artık dayanamadim ve bıraktım kendimi. Yere yıģıldım ve oturduğum yerde "neden" diye bağırıp hıçkırarak ağlamaya devam ettim. Zaman aktıkça göz yaşlarım , ağlamam daha çok şiddetleşiyordu. İçimi döküyordum âdeta. Herkes bana deliymişim gibi bakıyordu. Kafayı yemişim gibi bakıyorlardı. Acıyarak bakıyordu bana. Gerćekten acınacak haldeyim ama dimi.
Aşk da kaybeden hep ben oluyorum. Hayatımda 2 kez aşık oldum . Ikisinde de ben perişhan oldum. Hayata bak be . Eskiden sevdigim adam tarafindan tacize uğradım . Ama o bile bu kadar canımı acıtmamıştı. Çünkü ben jin e gerçek anlamda aşıktım , aşığım . Ama o. İste bu cumlenin devamını getiremiyorum. Çünkü jin in ne yapmaya çalıştığını hala anlamıyorum. Ya bide gözlerimin içine baka baka sangın kolundan tutup götürdü . Offfff
Hala yerde oturup ağlıyordum. Kalkmaya çalıştım ama dengemi kaybedip tekrar oturduğum yerle buluştum. Göz yaşlarima hakim olamıyordum. Kendi kendilerine akıyorlardı. Durduramıyordum.
Asya:
Yeter!!!Diye bagırdım son ses. Insanlar etrafımda toplanmaya başladı. Of jin of beni düşürdüğün hallere bak. Sayende deli muamelesi de gördüm. Ayağa bile kalkamiyorum anasını satıyım ya. Yemin ediyorum kafayı yiyeceğim birazdan. Artık görünüşüm bulaniklaşmaya başlamıştı. Kalabalığın arasından ege ile jungkooku gördüm. Telaşla bana doģru koşuyorlardı. İşte o an yalnız olmadığımı anlamıştım. Onları görünce ne kadar acinacak halde olsamda içimde bir mutluluk oluştu.
Artık bünyem dayanamadı ve gözlerimi kapattım .Ege:
Abla! Ablam!Gözlerimi kapatmıştım ama bilincim hala yerindeydi. Ege beni kucagına aldı .
Jungkook:
Sedye getirin lütfen. Acil!Asya:
Hayır!
Iyiyim ben . Yalvarirım bu lanet olası yerdem gidelim. Lütfen gidelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorlu Aşk (BTS)
FanficAldatılmış bir kız düşünün . Erkeklere karşı güvenini yitirmiş... Nereye gitse istemediği şeyle karşı karşıya kalıyor . Ne yaparsa yapsın kaçamıyor. Hayatının mahvolocagını düşünerek ülkesinden ayrılıyor. Ama bilmiyor hayatının ne denli olumlu degiş...