♻BÖLÜM 1♻

24.9K 867 411
                                    

Gif te Asya var

Alarmın sesiyle uyandığımda başım her zamanki gibi ağrıyordu. Yatakta oturur pozisyona geldim ve şakaklarımı ovalamaya başladım. Saat 6'ya geliyordu.

-Of bu saatte işe mi gidilir Osman...

diye kendimce isyan ederken alarmı kapattım. En sevdiğim şarkı bile sabah sabah ne kadar iğrenç geliyordu. Ben nasıl doktor oldum onuda anlamıyordum gerçi. İnsanlar ilk gününde heyecandan uyuyamaz. Ama ben hala uyku derdindeydim.

Bu arada Osman benim iç sesimin sevgilisi. Arada iç sesimle konuşurum. Bazende böyle sevgilisini tercih ediyorum işte. Evet bencede çok saçma ama size ne!

Kendimi eziklemekten vazgeçip banyodaki işlerimi hallettim. Ardından üzerimi giyindim ve kahvaltı yapmadığım için annemle tartışarak evden çıktım. Hayır anlamıyorumki çocukmuyum ben. Kaç yaşına gelmişim şiddetle kahvaltı yaptırılmaya zorlanıyordum. Ama şunu herkes bilmeliki bana kimse zorla hiçbir şey yaptıramaz. Buna annem ve babam da dahil...

Bu benim ilk iş günüm ama nedense içimde hiç heyecan yok. Tabi sabahın bu saatinde kalkarsam heyecan meyecan kalmaz. Ah ah şimdi sıcacık yatağımda osura osura uyumak vardı be. Bu arada osurunca poponuza çakmak tutunca o poponuzdan çıkan gaz yanıyor biliyormusunuz. Bunu bir gün deneyecegimden hiç şüpheniz olmasın...

Hastanenin önüne geldiğimde gözlerim kocaman açıldı. İnternetten bakmıştım buraya ama bu kadar büyük olmasını beklemiyordum. İnsanları tedavi edicem diye kaybolursam hiç şaşırmazdım doğrusu ...

Vakit öğle saatlerine geliyordu. İlk iş günüm olduğu için tüm doktor ve hemşire arkadaşlarımla tanıştım. Hepsi çok iyiler ve çok cana yakınlardı. Yanlız aralarında bir tane kadın var . Gözleri bana sanki "seni tanıyorum" der gibi bakıyordu. Bu bakışlar bana hiç de sevimli gelmedi nedense. Belki de ilk iş günüm olduğu için hayal dünyam baya gelişmişti. Ne saçmalıyordum ben böyle. Bu kadın beni nerden tanısın ki. Çünkü ben onu ilk defa görüyordum. Osman nerdesin fikrini almam lazım.

Hastahaneyi tanımaya çalışırken birden telefonum çaldı. Telefona baktığımda arayanın Arda olduğunu anladım. Onun ismini görmemle yüzümde istemsiz bir gülümseme oluştu.

Asya:
Efendim canı-

Arda:
Alo, Asya birtanem hemen gelmen gerek. Sana çok ihtiyacım var

Dediğinde içimi saran panik duygusuyla hızla cevap verdim.

Asya:
T tamam konum at

Diyerek telefonu kapadım. Hastaneden çıktığımda direkt taksiye atladım.

Taxici
-nereye

Hastaneden çıkarken gelen mesajı adama gösterdim.

Asya
Bu adrese

Adam şüpheyle baksada kafasını onaylar anlamda salladı ve ilerlemeye başladı. Sesi çok kötü geliyordu. İnşallah başına bir şey gelmemiştir. Taxi durduğunda geldiğimizi anladım. Hızla taximetrede gösteren miktarı ödedim ve arabadan hemen indim. Yok inmedim, motor takmış gibi uçtum. Evet, böylede özel yeteneklerim vardı.

Etrafıma baktığımda burasının harabeden farksız bir yer olduğunu gördüm. Ne olmuş olabilirdi? Arda'nın böyle biryerde ne işi olabilirdi? Keşke polise gitseydim. Depodan gelen sesle ürkek bir şekilde bir iki adım geriledim. Ardından titreyen sesimle bağırdım.

-A Arda... N nerdesin?

Birisi arkadan eliyle ağzımı kapadığında panikten dolayı arkamdaki kişiye yanlış hareketlerle karşılık verdiğim için çabam sonuçsuz kalmıştı. Arkamdaki kişi bana ısrarla yüzünü göstermiyordu. Arkamda ağzımı kapatarak beni deponun içerisine sürükledi. Peki ya Arda neredeydi? Ona ne yapmışlardı?

Deponun içine girdiğimizde arkamdaki kişi hızla sırtını duvara döndürüp yasladı. Evet biraz canım yanmıştı. Ama bu düşündüğüm son şey bile değildi. Düşündüğüm ilk şey Arda'ydı. Taki karşımda duran kişinin Arda olduğunu görene kadar...

Evet demin arkadan ağzımı tıkayan ve şu anda karşımda olan kişi Arda'ydı.

Arda:
Çok korktun dimi

Dedi 32 diş sırıtarak.

Asya:
Canım yandı engenek. Felç geçirdim burda. Ayrıca sadece sana bir şey oldu diye korktum.

Ardaya kızmıştım böyle saçma bir şey yaptığı için ama illa bir açıklaması vardır değilmi. Ona ne kadar kızsamda onu karşımda sağlam şekilde gördüğüm için vücudumu saran korku yerini huzura bırakmıştı açıkcası.

Her zamanki gibi yakışıklı haliyle göz kamaştırıcıydı. Her zamanki gibi siyahlara bürünmüştü. Arda'ydı bu ve genelde siyahı tercih ederdi ve ona müthiş derecede yakışıyordu bu renk.

Arda:
Demek bana bir şey oldu sandın ve korktun.

Ona sinirle baktım. Derin ve uzun bir nefes verdim . Ve hızla konuşmaya başladım.

Asya:
Arda çok korktum. Sana bişey oldu sandım. Neden telefonda öyle konuştun. Ne oldu her şeyi anlat. Bilmek istiyorum. Hem zor durumdayım diyorsun hemen gel yardıma ihtiyacım var diyorsun. Geliyorum ama sonuç. Neler oluyor arda sö-

Cümlemi yarıda kesen şey onun benim dibime girmesi ve elini ağzıma kapatması olmuştu. Utanmazsan gel burnuma girde bokluk yap. Mal ya niye bu kadar yaklaşıyorsa. Tamam sevgili olabiliriz, tamam seni seviyor olabilirim ama ... bilmiyorum işte belli bir mesafe olmalı.

Arda:
Tamam sakin ol bitanem nefes alarak konuş .

İşte arda hep böyleydi. Ne zaman nefes almadan hızlı şekilde konuşsam elini ağzıma kapatırdı. Arda'yla yaklaşık 1 senedir birlikteyiz. Birbirimizi çok seviyoruz. Kendimi onun yanında değerli hissediyorum. Ama nedense içimde istemsiz bir huzursuzluk oluşuyor bazen. Şu anda olduğu gibi. Bir gerginlik... her neyse...

Cebinden çıkardığı küçük siyah kutuyla önümde diz çöktüğünde gözlerim kocaman açıldı. Gülümseyerek elindeki kutuyu yavaşça açtı.

-Asya, ömrünün diğer kalanını benimle geçirirmisin. Asya, benimle evlenirmisin.

Dediğinde vücudumu saran mutluluk hissiyle gözlerimdeki damlalar yavaş yavaş akmaya başladı.

-evet

Diye bağırdığımda gülümsemesini genişleterek ayağa kalktı.
Elleriyle çenemden tuttuğunda ona bakmak zorunda kaldım.

Arda:
Böyle güzel bir günde ağlamamalısın bitanem.

dediğinde bende tamam anlamında başımı aşağı yukarı salladım. Heyecandan kuruyan dudaklarımı ıslattığımda gözleri dudaklarıma kaydı. Bunu yapmasıyla benimkide onunkilere kaydı. Öpmek için yaklaştığında kendimi topladım ve kollarımı ona sardım. Sonuçta evlenmeden olmaz abi . Beni seven böyle sevsin dedi içimdeki imanlı kız . Aferin imanlı kız bazen işe yarıyorsun... dedi Osman.

Arda'dan kollarımı ayırdığımda bana sinirle bakıyordu. Bende tatlı bir şekilde gülümsedim ve omuz silktim.

Asya:
Arda evet dedim ama bir şartım var

Diye sorduğumda kaşlarını çatarak bana baktı. Sinirli değilde soru sorar gibi bir ifadesi vardı. Zaten sinirlenmesini gerektiren bir şey yoktu. İstersem kabul etmezdim yani.

Arda:
Söyle bitanem .

Asya:
Tamam evlenelim . Ama 2 sene sonra evlenelim . Çünkü daha 20 yaşındayız

Evet bu çok saçmaydı. 20 yaşındaydım ve doktor olmuştum. Bu çok haksızlık ama bu bir torpildi. Arda'nın babası sayesinde şu anda doktordum. Zaten şu anda hastahanede uzman doktorlardan değildim. Henüz yeni olduğum için amele gibi bir şeydim ama gerçekten kendime güveniyordum bu konuda. Herkesten iyi bir doktor olacağıma inanıyordum. Ama tekrar söylüyorum bu bir torpildi maalesef. En iyi üniversiteyi kazanmıştım. İhsan amcayla babamda bundan dolayı bir şeyler ayarlamışlardı.

Düşüncelerimden sıyrılıp Arda'ya baktım. Biraz yüzü düştü. Mırıltılar çıkardı ve konuşmaya başladı.

Arda:
Tamam bitanem . Sen ne istersen o olsun . Ben seni her zaman beklerim

Desede istemediği apaçık ortadaydı. Hayır anlamıyorum acelesi neydiki.

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum😊

Zorlu Aşk (BTS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin