KAR TANESİ

131 10 8
                                    

"Binlerce dünya biliyorum ama en masumu bu dünya." Mirajeni bunu yazmıştı. Hayır, o yazmamıştı. Yazar, ona yazdırmıştı.

"Küçük kız yavaş yavaş elini kaldırdı. Kar tanesi narince eline düştü." Jelal'in hayalinin başlangıcı, Yazar'ın kanununun sınavıydı. Ve artık Betrayal ve Fidelity için sahne hazırdı.

Yazar, Fidelity'e baktı:" Salaklar." dedi. İzlemeye koyuldu.

Küçük kız elindeki kar tanesine baktı. Sonra ince olan sesiyle:" Gerard seni buuuuldum." diye bağırdı . Gerard ağır ağır yanına yaklaştı:" Ama Erza haksızlık yapıyorsun." dedi. Hem haklıydı hem haksız. Erza Gerard'a baktı:" Sana Jelal demem. Hem sen benim özel arkadaşımsın. Herkes gibi seslenmem sana." dedi tatlı bakışlarıyla. Jelal Erza'ya kızaran yanakları ile bakmaya başladı . Erza , Jelal'in bu halini görünce içinden çok tatlı olduğunu düşündü. Elini Jelal'in elinin altına koyup bir kar tanesi yakaladı. Jelal , Erza'ya bakarak :" Bu harika bir kar tanesi. " dedi. Erza tatlı bir tebessümle onayladı.

Zeref karşısında Fidelity'i görünce şaşırmıştı. Bu parlaklık öbürlerinin iyi olduğunu göstersede, aslında tam tersi idi. Betrayal daha gerçekçi olmasından dolayı böyleydi. Fidelity:" Yazar, üç yıllık arayışının son bulacağını ama bunun için şunları yapmanı istiyor ..." dedi. Zeref başını salladı. Yola koyuldu.

(10 Yıl Sonra)

Jelal derin ve acı dolu bir iç çekti. 18. yaş gününde Erza yine görevdeydi. Bu kesinlikle bir haksızlıktı. Kalbi her seferinde bu kadar çok sıkışırken niye savaşçı olmaya inat ediyordu. Jelal zaten büyücüydü. Erza'dan daha fazla bilgisi ve gücü vardı aslında o gitmeliydi ama savaşçılar onlardan fazla olmasından ve birçok saçma nedenden dolayı zorunlu olarak göreve giderlerdi.

Kafasını kaldırdı. Eline yine o kar tanesi narince inmişti. Gerard ile hep bu kar tanesinden inatçılaşırlardı. Soğuk bile kalbindeki boşluğu doldurmuyordu. Şu an Gerard yanında olsa bu kar tanesine büyü yaparak onu sinir ederdi.

Fidelity, Mavis'e baktı. Onun hiçbir suçu yoktu ama hayaller bile onu kurtaramazken Zeref nasıl bu görev ile kurtaracaktı ki? İlk bulmaca ve cevap hala ortalıkta başı boş dolaşırken yetmiyormuş gibi sınav Jelal'in aşkından dolayı erken başlamıştı. Daha sınavın bitmesine beş bulmaca ve beş cevap vardı.

Koşuyordu, nereye gittiğini bile bilmeden. Sadece koşuyordu, sanki bir şeye yetişmeye çalışırcasına. Kafası her ne kadar karışık ise de kalbi aradığı şey için o kadar inatçıydı. Aradığı şeyin ne adını ne de yerini biliyordu. Sadece kalbinin sesini dinliyordu. Onun çizdiği yolda ilerliyordu.

Küçük kar tanesi narince Jelal'i aradığı şeye götürüyordu. Ne tuhaf değil mi? Masal bu kar tanesi ile başlamıştı. Şimdi ise sonu bilinmeyen bir yolda yardımcı görevini üstleniyordu. Kim bilir ileride belki küçük kar tanesi bir ipucu veya bir cevap olacaktı. Fakat şimdilik sınav için yardımcı olmalıydı.

Birbirlerine öylece baktılar. Hafif bir tebessüm ve özlem dolu gözlerle. Sadece o ikisi için var olan bu dünyada. Aşkları bu dünyada böyle tatlıyken nasıl geçsinler ki bu sınavı? Nasıl ayrılabilirler bu yerden? Belki o kar tanesi cevabı biliyordur ama şu an cevap o ikisinin elinde ve o ikisinin sınavı.

Juvia endişe ile çevresine bakıyordu. Elfman'i Mira ve Liss zorda olsa çağırabilmişti. Bir süre sonra atlılar belli oldu. Juvia, adının Gray olduğunu öğrendiği binicinin yanına gitti. Lakabı "Buzul Avcı"ydı. Juvia nedenini bilmiyordu. Ama şu an önemsediği de söylenemez.

Gray Juvia'nın ona yaklaştığını görünce yeniden heyecanlanmaya başlamıştı. Ama bunu belli etmek istemiyordu. Sonuçta o, bir avcıydı. Juvia'nın yanında olduğunu fark edince attan indi ve kafasını eğdi. Bir haftadır bu böyleydi. O bile nedenini bilmiyordu.

Juvia sonucu olumsuz olduğunu anlayınca:" Üzülmeyin Gray-san bir dahakine ikisini bulursunuz. Ben size tüm kalbim ile inanıyorum. " dedi.


UNUTULMUŞ DUYGUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin