SAHTE DOSTLAR

11 1 0
                                    

Yolun sonuna geldiklerinde onları bekleyen iki kişiyle karşılaştılar. Biri uzun mor saçları beline gelecek şekilde tepeden bağlı, üstünde de yukata vardı. Yukatası dizine kadar geliyordu. Diğer kız ise özensiz kesilmiş kısa beyaz saçlı ve beyaz elbiseli biriydi. Saldırgan bir duruşları yoktu ama tuzak olma ihtimalleri vardı. Erza iki kıza sertçe baktı: "Ne istiyorsunuz?" dedi. İki kız aynı anda silahlarını hazırladı. Mor saçlının etrafını hafif mor bir sis kaplamıştı, beyaz olanın ise üstünde ağ vardı. Mor saçlı kız: "Siz asıl ne istiyorsunuz? Kara canavarlar bitince insanlara mı başladınız?" dedi. Hepsi şok olmuştu. Jellal: "Ya siz asıl canavarlarsanız." dedi. Beyaz saçlı kız: "Hiç sanmam, Qnri'den ödül için geldik." dedi. Mirajeni öne atıldı: "Qnri mi dedin sen? Orayı biliyorum, adını asıl savaşçıları dışında söyleyenler..." dedi ve ağzını kapadı. Beyaz saçlı kız: "Sıkıntı yok, ilk defa bizim önümüzde söyledin. Bu yüzden affediyoruz." dedi. Mirajeni gülümseyerek: "Kardeşimden öğrendim." dedi. Erza merakla: "Qnri deyince ne oluyor ki?" dedi. Mor saçlı kız: "Yasalarımız gereği gücün bize çekilir. Çünkü Qnri bir çekim büyüsüdür." dedi. Laxus: "Şu kendini ilk mühürleyen çekim büyüsü mü?" dedi. Mor saçlı kız: "Aynen ama siz de insansız köyünüz neresi?" dedi. Erza ve Mira: "Paci!" dedi. Laxus ve Jellal tereddüt ile: "Ana Krallık." dedi. Beyaz saçlı kız: "Ana Krallık?" dedi. Mor saçlı kız: "Hani tüm köylere savaş açan kralın evi." dedi. Beyaz saçlı kız: "Sırf o adama dersini vermek için ödülü istiyorum." dedi sinirle. Erza: "Aynen." diye onayladı. Sonunda mor saçlı kız: "İçeri girme vakti. Zaten zaman kaybettik." dedi ve kapıyı açtı.

İçerisi binlerce ayna ile doluydu. Her biri parlıyordu, Mirajeni: "Çok güzel." dedi şaşkınca. Erza: "Ne kadar parlaklık." dedi. Laxus onlar şaşkınca dururken aynada kendine baktı: "Bu mükemmellik her yerde güzel." dedi. Aynadaki yansıması: "Savaştığı kişiyi kaybedince de tabiiki." dedi. Laxus bir anlık şokla: "Ben öyle bir şey demedim."diye aynaya çıkıştı. Aynadaki yansıması: "Ama öyle." dedi. Laxus arkasını döndü: "Dikkat edin aynalar kafadan şeyler uyduruyor." dedi. Aynadaki yansıması ise: "Ah, kimi kandırıyorsun acaba?" dedi. Laxus ise tchladı ve oradan uzaklaştı.

Mirajeni kendi güzelliğine kapılan bir kız görünce aynada şok yaşadı: "Bu... Bu ben olamam." dedi. Aynadaki Mirajeni ise: "Ah, tatlım! Kesinlikle senim ben." dedi. Mirajeni bir adım geriledi, yansımada: "Böyle daha net görüyorum kendimi." dedi. Mirajeni: "Kapa çeneni!" dedi. Yansıma: "Mutlu kız, kimi kandırıyor acaba? Kendini mi yoksa içini mi?" dedi. Mirajeni aynaya yumruk attı, büyük bir gürültü çıktı ama ayna kırılmamıştı, sadece yansıma kırılmıştı. Mirajeni'nin gözleri şaşkınlıkla açıldı: "Kendine bak ne yaptın?" dedi aynadaki Mirajeni. Mirajeni geriye doğru sendeledi. Yansıması bile ondan üstündü.

Erza, mor saçlı ve beyaz saçlı kıza hâlâ güvenmiyordu ve onların yanından ayrılmıyordu. Sonunda mor saçlı olan: "Hey, kızıl! Adın ne?" dedi. Erza: "Erza." dedi merakla. Mor saçlı kız: "Cigoci." dedi. Beyaz saçlı kız: "Fotine." dedi. Erza: "İlk defa böyle adlar duyuyorum." dedi. Cigoci: "Şaşırman normal, evimizde adımız normal ama dış dünyada değil."dedi.

Jellal aynaya bakmayan iki kızı hem izliyor hem bu aynaların sırrını çözmeye çalışıyordu. Bir vurma sesi ile kendine geldi. Aynadaki yansıması cama vurmuştu. Jellal gülümsemediğine emindi ama yansıması gülümsüyordu. Bu biraz ürkünçtü. Aynadaki yansıması: "Ah, ne korkakmışım ben ya!" dediğinde anlamsızca ona baktı. Sonra etrafına baktı. Laxus ve Mirajeni de onun gibi aynalara garipçe bakıyordu. Aynadaki yansıması: "Ah, aptal! Ben senin zindan gerçeğinim." dedi. Jellal: "Böyle bir şey yok." dedi. Yansıma ise: "Yoo, gayette gerçeğim ama o kızıl tam bir pislik." dedi. Jellal aynaya sertçe yumruk attı ama aynaya bir şey olmadı oysaki canı çok yanmıştı. Yansıması güldü: "Hep o kızıl yüzünden kendin acı çekiyorsun. Anla artık bu kız yalancı." dedi ve o pislik gülümsemesi ile Jellal'e baktı. Jellal: "Hâlâ anlamıyorum." dedi. Bu acı ona iyi bir ders olmuştu ama yansıması cevap vermeye niyetli değildi.

Fotine, Cigoci gibi yansımasına baktı. Sonra Erza'ya döndü: "Hadi bir aynayla konuş." dedi. Erza anlamsızca ona baktı ve ardından aynaya baktı. Gözleri kocaman açıldı. Bu o değildi ya da o olamazdı. Ama aynada aynısı vardı. Korkuyla: "Hayır, olamaz. Bu doğru değil." dedi. Sesi fısıltı gibi çıkmıştı. Aynadaki ise: "Ama bu doğru." dedi.

Aynadaki yansımasının elbisesi kızıldı. Ağzından kan akıyordu. Pekçok yarası vardı. Gözleri ölü gibi bakıyordu. Normalde böyle biri görmek ona acı vermezdi ama kendi olunca her şey değişiyordu. Elinde ise kanlı bir kılıç vardı. Savaşta bu kadar yara ölümdü ama o hâlâ hayattaydı. Erza fısıltıyla: "Ne oldu?" dedi. Yansıması: "Yenildim." dedi. Erza: "Kime?" dedi aynı ses tonunda. Yansıma ise: "Aşka." dedi ve gülümsedi. Erza anlamsızca ona baktı: "Ne demek aşka yenildim." dedi. Yansıma sadece gülümsedi.

Yazar hareketlerini izlediği iki sahtekar sonunda bir işi başarmıştı ama ölüm onlar içinde yakındı. Cannibal: "Çok çabuk bitecek." dedi. Yazar: "Hangisi için?" dedi. Cannibal: "Sahteler için."dedi. Yazar sadece omuz silkti.

Cigoci elinde beliren kara kılıç ile Erza'ya saldırdı. Erza son anda bir çizikle kurtuldu. Kız ise sinirle ona bir saldırı daha yaptı. Erza gelen kılıçtan kaçmak için bir adım sağa ve geri kaydı. Ama Cigoci kılıcın yönünü değiştirip Erza'nın kör noktası olan yerden hafif bir yara verdi ama bu yara uzun bir çizgiydi. Uzun süre savaşta ölüm demekti bu. Erza aynayı arkasına almak için kızın boş elini tuttu ve kendiyle beraber çevirdi. Kızın bileğini burkmuştu. Kız bu acıyla sendeleyince tekme attı, kız geriledi.

Erza kendine saran örümcek ağı ile kımıldayamaz hâlâ geldi. Kaçması olanak dışıydı. Bir adım arkasındaki kızı aynayı arkasına alınca göremez hale gelmişti. Yakalayan kız kulağına:" İşte bu yüzden adımızı bile anmak tehlikeli. "dedi. Mor şanlı olan kız kılıcı Erza'nın kalbinin üstüne koydu: "Bay bay!" dedi.

Jellal bir anda kızın bileğinden tuttu ve onu geriye attı. Kız yere pat diye düştü. Sinirle kılıcını aldığı sırada Mirajeni kızın eline bastı. Laxus ise beyaz saçlı kıza doğru ilerledi. Fotine bunu bekledi için Erza'yı tutan ağları daha sıkı birleştirdi: "Kızın bir ağ bebek olsanı istemiyorsanız uzaklaşın." dedi. Cigoci kılıcı sis yaptı. Mirajeni'nin çevresine sardı: "Elini çek." dedi ve sis Mirajeni'yi fırlattı. Mirajeni hızla bir aynaya çarptı. O kadar hızlı çarpmıştıki aynadan çatlama sesi gelmişti. İki kız bir süre durdu ve ardından hızla kapıya koşup kaçtı, Erza bu arada kurtulmuştu ama bu kızların neden kaçtığını anlamamıştı.

Kapıdan çıkmadan önce kızlar: "Hayatta kalmada size bol şanslar dilerim." dedi. Sadece bir çatlak sesinden dolayı çıkmaları orada kalanları şaşırmıştı. Laxus: "Fazla korkaklar." dedi ama çatlama sesi yükselerek arttı. 

Yazar: "Ups, kazara oldu." dedi ve bir aynadan kalma eski parçayı düşürdü. Kaçan iki kızı da salmıştı artık işe yaramazlardı.

UNUTULMUŞ DUYGUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin