İlk zindandan çıktıktan sonra yaptıkları şey daha derine inmek oldu. Çünkü Yazar'a bir adım daha yakındılar artık ve bazı şeylerin anlatılmadığı gibi olduğunu biliyorlardı. Daha derinlerde daha farklı bir gerçek onları bekliyordu. Daha acı bir son belki de hazırdı fakat onlarda sona hazırdılar.
Kapşonlu genç, Betrayal ve Cannibal misafirleri için bekliyorlardı. Son artık çok yakındı. Onca bekleyiş ve ölüm sonunda amaca yaklaşımları kolatylaştırmıştı. Tek yapmaları gereken onları gelmeleri bekleyip öldürmekti.
Genç kadın gözlerini açtı ve yanındaki kitaba baktı, sonra onu eline aldı ve sayfaları çevirmeye başladı. Okuduğu şeyler canını sandığından fazla yakmıştı. Beklemediği ölümler ve kalımlar olmuştu. Gözlerinden yaşlar akarken: "Neden? Neden? Neden onlar ölmek zorundaydı? Neden bunlar olmak zorundaydı?" dedi. Olanlar onun için bir ilkti ve acısı onun kaldıracağı kadar hafif değildi.
Erza önden ilerliyordu. Yanında Jellal vardı. İkisinin de önsezileri güçlüydü ve artık sona çok yakınlardı. Bu yüzden daha da ciddileşmişlerdi. Jellal aklından durmadan farklı büyüleri tekrarlıyordu, Erza ise kılıcını hazırda tutuyordu, Laxus gücünü saklıyordu ama yumrukları hazırdı. Mirajeni ise formlarını sırayla hatırlatıyordu kendine. Her an çıkacak düşmanı bekliyorlardı.
Bir anda yukarı çekildiklerinde yapabilecekleri bir şey yoktu. Bu çekilme başladığı hızla bitmişti. Onları o kadar sert yere vurdu ki ne olduğunu anlayamadılar. Vücutlarının her yeri acıyordu ama yara yoktu. Önlerinde ise kocaman bir kapı vardı. Jellal şokla kapıya baktı: "Kraliçenin odasının kapısının desenleri." dedi. Laxus yutkundu, bu bir bakıma onaylama olmuştu. Erza ve Mirajeni ise ilk defa sarmaşık desenlerinin içinde kalpler saklı ahşap bir kapı görüyorlardı. Hepsi ayaklanınca kapı açıldı. Geniş bir odaydı fakat bir yatak, bir koltuk, koltuğun önünde bir masa vardı. Odanın geri kalanı ise karanlıktı. İçeri girdikleri an da kapılar kapandı. Ve bir ses duydular: "Ufak oyuncular sonunda içeri girdi." dedi. Sesinde fazlasıyla memnun olduğunu belirten bir ton vardı.
Oda aniden aydınlanınca iki küre ve garip giyinimli bir genç gördüler. Yazar bu odada değildi. Sinirle Erza: "O nerede?" diye sordu. Kahkaha sesinden erkek olduğunu anladıkları genç: "Onu bulamayacağınız bir yere sakladık.", sonradan aklına gelmiş gibi yaparak, "Ah, bunlar size ait." deyip iki ceset fırlattılar. Bu onları çok korkutmuştu. Yenileceklerine artık emindiler. Kızıl küre bu hallerini görünce esnedi: "Daha bitmedi mi ya şokunuz?" dedi. Sesi oldukça sıkılmış geldi. Mor küre ise onu onaylarcasına: "Beklemekten yenileceğim." dedi alayla. Genç oğlan ise bir adım attı ve etrafa baktı. Sonra yatağa ilerleyip oraya yattı. Bu sefer merakla o baktılar. Genç elimi kaldırdı: "İyi eğlenceler." dedi. İll saldıran Cannibal oldu. Etrafa bir duman yaydı. Jellal anında altın ışıktan bir kalkan yaptı. Betrayal merakla onları izledi sadece. İçindeki aptal bulmacanın sesi giderek yükseliyordu ve onu bastırmaya çalışmaya başlamıştı. Bu gençler yüzünden olduğunu biliyordu ve Cannibal'ın bir an önce öldürmesini umuyordu.
Cannibal duman yapmayı bıraktı. Bu sefer hepsini ayrı ayrı avlamanın daha kolay olacağını anladı ve sinir olduğu bu sarı renge sahip erkeğe yıldırım kadar güçlü ama ondan daha ince ve daha hızlı bir şey fırlattı. Bu şey kalkandan rahatça geçmişti ve Laxus'a rahatça vurmuştu. Mirajeni çığlık attı. İlk alınan böylece Laxus olmuştu hem de basit bir hamleyle. Ancak küle dönen bedeni bu büyünün çok güçlü olduğunu gösteriyordu. Jellal: "En zayıf büyüsü buysa bizi tek hamlede alır." dedi. Erza bunu duyunca sona geldiklerini anlamıştı. Her çabanın sonucu buradaki ölümleri için olmuştu. Yani çabaların hepsi çöptü. Boşuna savaşmışlardı. Erza ağlamaya başladı sessizce.
Betrayal zorlamaya başlamıştı. Ölüm daha hızlı azaltır sanmıştı ama sözler daha da güçlenmişti. Bu gidişle kırılacaktı. Zaten içinde çatlaklar oluşmaya başlamıştı. Kırılma içinde başlarsa bunu durduramazdı. Bu yüzden ağlayan kıza doğru ilerledi. Kalkanın dibinde durdu. Cannibal onu görünce saldırısını bekleterek güçlendirmeye başladı. Betrayal bu sürede kalkanı kırdı ve kızın gözlerine büyü yaptı. Erza ağlarken gözünden hem kan akıyordu hem de canı yanıyordu. Betrayal'ın içi rahatlarken Cannibal onun bu haline bayılmıştı. Kendisi gibi bir vahşinin yanında o inanılmaz bir kaos oluyordu. Biriktirdiği enerjiyi Betrayal çekilince nefret ettiği renge sahip kıza attı.
Mirajeni son anda kurtulduysa bile bir kolunu ve bacağının belli kısmını kaybetmişti. Zar zor ayakta duruyordu. Jellal tek sağlam kaldığını sanırken başına giren acıyla oğlana baktı. Kalkan kırılınca zihni de kırılmıştı ve bunu daha yeni anlıyordu. Bu bir tuzaktı ve tüm bunları yataktaki oğlan yapmıştı. Neden rahat olduğunu şimdi anlamıştı.
Betrayal daha fazla çatladığını hissediyordu. Her an kırılabilirdi. Ve şu an bulmacayı içine aldığı için acı çekiyordu. Ama son defa ihanet ettiği için de mutluydu. Onca zaman bu sayede çok eğlenceli anlara sahip olmuştu ve kralları onunla gurur duyacaktı. Sonuçta adını lâyıkıyla kullanmıştı. Fidelity gibi olmamıştı. Onu öldürdüğü için de mutluydu. Yazar'ı kandırdığı için ise memnundu. Şimdi ölmünü beklemesi yeterliydi. Ama Cannibal'a acıyordu. Bu onun için beklenmedik olacaktı. Oğlanla o ölünce son bir kişi ve koruyucu kalacaktı o kadar. Böylece Zindan'ın hikayesi de zaman da bitecekti. Tek umudu kırılmanın sonlarda gerçekleşmesiydi.
Mirajeni üstüne doğru gelen kocaman canavar ile geri çekilmeyi denedi ama aldığı hasardan dolayı yere düştü. Erza onu kurtarmak için atılsa da küre onu durduracak bir rakip verdi. Jellal ise garip çocuktan dolayı çektiği baş ağrısından dolayı yardım edemiyordu.
Betrayal, Mirajeni'nin kafasının kopmasıyla beraber kırıldı. Herkes şok içinde ona baktı fakat kırılmadan sonra çıkan ses daha ilginçti.
"Kayıp olan
Aşık olunan
Ya da onun gibi bir şey değil.
Küsmek
Çok zordur.
Özellikle senin kardeşin olan
O insana.
Eğer yorulursan
Söyle bana diyen o sese
Kim kızabilir?
Yalan bile olsa
Ona inanmak çok güzel.
Belki binlerce zaman
Boş bir çöpte ama
Dostların oldu.
Şimdi duy
Bugünkü beni.
Çünkü sana anlatacağı
Çok şey var.
Bunu biliyorsun.
Hadi kırayım kalbini.
Canını yakayım.
Ama gülümse bana.
Kim olduğumu unuttum
Ama yalancıyım.
Sadece bunu biliyorum.
Hadi anılarda oynayalım.
Daha yeni başladı
Bu masalda diğerleri gibi.
Sadece bencilim
Ya da sana öyle görünüyorum.
Sen gittiğinde
Seni getirmek için çok fazla
Yalan tükettim.
Eğer ölürsen mutlu olurum.
Ama yanımda olmanda iyi
Galiba, öyle yani.
Kimse benim için
Elmas kadar değerli değil.
Sözde gülümseme
Ve ben onu taktım.
Hadi doğru olanı söyle bana." diyen nazik bir ses duydular.Cannibal ise korkmuştu. Başlarındaki kişi ölmüştü. Oğlan ise onca zaman neden bulmacayı sakladığını anlayamadı. Erza:" Bulmaca onun ruhuna işlemiş." dediğinde bulmacanın Fidelity'e ait olduğunu hatırladı. İki kardeşten birine verilen şeyi diğeri de korumak zorundaydı. Bu yüzden tüm bunlar olmuştu. Ancak genç rahatlamıştı. Kimse kardeş acısı çekmeyecekti. Sonra rakiplerine baktı:" İntikam zamanı." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTULMUŞ DUYGU
FanficPekçok varlığın yaşadığı bu dünyada unutulmuş bir duygunun bir anda uyanış macerasını anlatmaktadır.