Kaçak bir küre olmak ona yakışmıyordu ya da lanet bir bulmaca tarafından sahibine ihanet etmek. Ama bunu yapmak zorundaydı. Kaçmak zorundaydı, Betrayal'ın kahrolası oynundan kaçmalıydı. Bu gün ne sayıyordu ama hepsi onu Betrayal'a benzetmek için yapılan şeylerin sonucuydu. İhanet bile ondan daha sadıktı ve daha cesurdu. Bu lanet bulmaca neden onu bulmuştu o zaman? İçinde bir de küfretti. Kaçması çözüm değildi. Bir şekilde içindeki bulmacayı çözmeliydi.
Cannibal'ın aniden önüne çıkmasıyla durdu ve geri kaçmaya başladı: "Bir bu eksikti zaten." dedi. Arkasındaki kürenin çok iyi bir şaşırtma yaptığını ve dövüşmenin boşa kürek çekmek olduğunu biliyordu ama kaçarsada Betrayal'a haber vereceğinin farkındaydı. İçinden: "Sadece bir gün av olmayayım." dedi fakat bu, Betrayal olduğu sürece imkansızdı. Yazar bile onu reddetmişken ne yapabilirdi ki zaten? Ama bir yanı: "Belki affeder, sonuçta Betrayal'ın nasıl bir yalancı olduğunu biliyor." diyordu.
Arkasındaki sesler artınca hızla döndü ve önüne gelen ilk zindana girdi. Kapıyı biraz dinledi ve ilerledi. Karşısına sarmaş dolaş olan ve yakaladığı çift geldi. Siyah saçlı erkek: "Ne var?" dedi. Kızın gözleri yakaladığı zamanki gibi boştu. Yavaşça yere indi: "Sizinle alakalı değil." dedi. Erkek: "İyi, o zaman git." dedi. Fidelity: "Gidemem." diye fısıldadı. Erkek tek kaşını kaldırdı: "Neden?" dedi. Fidelity: "Betrayal ve Cannibal." diyerek soruyu geçiştirdi. Erkek kıza daha fazla sarıldı: "Eğer burda olduğun anlaşılırsa perimi benden alırlar." dedi. Fidelity ise: "Bir süre kalmama izin ver ve eşini geri kazan." dedi. İçinden: "Ups, bunu söylememeliydim ama bahane de bulamam buna." dedi. Erkek soğuk bakışlarla: "Nasıl?" dedi, Fidelity cevap vermeyince: "Nasıl?" diye bağırdı. Fidelity biraz ürkmüştü ama Betrayal aklına gelince: "Bir tür hayat büyüsü." dedi. Betrayal'ın yaptığı kara büyülerin başındaydı, her efendisine bunu yaparken onu çok sık görmüştü. Adını bilmiyordu ama Betrayal'a haz bir şey olduğuna emindi. Buna inanarak ona söylemişti. Erkek için bunun çok değerli olduğu belliydi. Şok haliyle: "Tamam, onu bana geri ver." dedi. Fidelity:" Şimdi ne yapacağım?" diye içinden geçirdi. Erkeğe bakarak: "Bir plan yapacağız ve sen ödül olarak bunu isteyeceksin. Merak etme bulmacayı ve haini bulduğun için Yazar, Betrayal'a bunu yaptırtır. Eğer sorun çıkarsa, işte o an hemen Yazar'a Betrayal'ın bir bulmacayı parçalamak için aradığını söyle." dedi, Yazar'ın inanacağını biliyordu ama erkek emin değildi: "İnanmazsa?" diyerekte bunu dile getirmişti. Fidelity bıkkınca: "Betrayal'ın yalanlarını biliyor ve buna inanır. Çünkü Betrayal bunu sürekli dile getiren bir obur." dedi. Erkek: "Anlaştık." dedi. Fidelity ise: "Bulmaca bir süre saklı kalacak ama Yazar'ın yanında açılırsa harika olacak. Sadece o zamana kadar uyumlu bir plan yapmalıyım." dedi içinden.
Cannibal kasıtlı olarak elinden kaçırdığı Fidelity'nin yerini Betrayal'a söyledi. Betrayal: "İyi yapmışsın. Bakalım kimin tarafında?" dedi. Ne isteyeceklerini çok iyi biliyordu ve bunu mecburen verecekti. Aslında başından beri vermişti ama fark eden yoktu. Yazar elindeyken de ne deseler yalandı. Sonuçta ona savaşı öğreten kendisiydi. Mayışık bir sevinçle Yazar'ın yanına gitti. Satranç tahtasında rakibi olan kapşonlu genç ile oynuyordu: "Uuu, ne güzel!" dedi sevinçle, sonra: "Artık gitsen iyi olur yabancı." diyerek çocuğu zorla dışarı çıkardı. Kapıyı da yüzüne kapattı. Yazar dudağını büzüp: "Onuncu yenişimi neden bozdun?" dedi. Sonra tınlamayan bir hal aldı: "Neyse ya! Zaten sıkıcıydı. Evet, olay ne?" dedi. Betrayel: "Ne mükemmel bir öğrenci yalanı hemen öğreniyor ama işim bu değil. Plan bozma vakti." dedi içinden. Kıza bakarak: "Fidelity için bir oynum var ve kesin aptal kürenin de bir planı var." dedi. Yazar: "Yani ona oyun oynayacağız." dedi. Betrayel: "Aynen ama bu onun için bir final oynu iken bizim için yükseliş olacak." dedi. Yazar başıyla onayladı. Sonra aklına gelen bir şeyle: "Dışarda kral diye bir sorun var, onu ne yapacağız? Her ne kadar zindan Oraga olsa da o adam ve ihtiyarı sıkıntı. Sadgloom bile onun tarafında." dedi. Sonunu sinirli söylemişti. Betrayal: "Merak etme, ufaklığı geri alacağız. Unutma, Happy'de oraya gitti ve Sadgloom onun için değerli biri. Bu yüzden onu kurtaracağız." dedi. Yine planlamıştı olayları. Yazar eline kitabı aldı. Herhangi bir sayfayı açtı: "Bozucular bayağı iyi bir iş başarmışlar. Kapıdan uzaklaştıkça dengeleri daha hızlı kaybolmuş ve insanlar için yaz ve kış aynı anda gelmiş. Kitap bunu öykü diye alıyor ve ben bunu okumayı seviyorum." dedi. Betrayel: "Bence de okumaya devam et. Sonuçta burada sana kimse zarar veremez. Ödül de saklı olduğuna göre sıkıntı yok demektir." dedi. Yazar: "İşte orası sorun." dedi. Betrayel: "Ne demek sorun?" diye çıkıştı. Yazar sakince: "Kral buraya gelmeyi planlıyor ve bulmacalardan biri de ortalıkta dolaşıyor. Sonunculardan biri hemde o bulmaca ve kral onu bulursa sıkıntı ortaya çıkar. Ayrıca diğer avlarda başka bulmacaya yakın. Artık işleri bitmeli." dedi. Betrayel: "Aa, hiç farkında değildim." dedi alaycı bir tonda. Ardından: "Sen salak mısın? Jesa bu yüzden peşlerinde. Ne kızsın ama." dedi. Yazar: "Jesa'yı tanıyorlar. İzin ver de ben de bu oyna katılayım." dedi. Betrayel: "Planın ne?" dedi. Yazar sadist gülümseme ile: "Ufak bir dost hikayesi ve sonunda harika bir final." dedi. Betrayel: "Beğendim, hadi işe başla." dedi. Ve kızı izlemeye başladı.
Genç fırlatıldıktan sonraki şoku kısa sürede atlattı. Ayağa kalkarken: "Tüm oynu bozdu." dedi. Sonra kendi kendine güldü: "Tabi bozar. Sonuçta o Betrayal." dedi. Kapıya dayandı ve konuşmaları dinledi. Fısıltı gibi çıkıyordu ama azda olsa anlıyordu. Bazı yerlerde duyduğu şey şaşırtıyordu. Sonunda Betrayal'ın çıkacağını anlayınca hızla uzaklaştı: "İhtiyar dönüyor, ha? Bir de o ukala kralla. Neyse işim değil. Günü gelince ona selamımı yollayacağım." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTULMUŞ DUYGU
FanfictionPekçok varlığın yaşadığı bu dünyada unutulmuş bir duygunun bir anda uyanış macerasını anlatmaktadır.