ZİNCİRLER

5 0 0
                                    

Erza, boynuna dolanan şey ile hafif yükseldi. Jellal tam onu kurtarmak için hamle yapacaktı ki bacağından çekilmesi ile hamleleri etkisiz hâle geldi. Bir anda kendini ters bir şekilde Yazar'ın önünde buldu. Yazar kıkırdadı. Ve karnına yumruk attı. Jellal ise yumruğun üzerindeki ağırlığın verdiği acı ile kan tükürdü. Görmediği zincirlerin ağırlığını hissediyordu bedeninde. Ve gücü giderek azalıyordu, kadın bunu görünce gülümsedi ve zincirler Jellal'i fırlattı.

Erza kalbinde hissettiği acı ile duvara çarptı. Nasıl olduğunu bile anlamamıştı. Ama bir şey onun savaşmasını engelliyordu. Ayağa kalktı. Bedeni hâlâ ağrıyordu ve bacakları titremeye başladı. Buna rağmen ayakta durmayı başardı.

Kadın merakla ona baktı: "Nasıl dayanabilir?" diye düşündü. Bu ilgisini çekmişti. Merakla: "Canın yanmıyor mu?" dedi. Erza: "Yanıyor ama ben bu acıyı kabul ediyorum." dedi. Kadın: "Bilmediğin bir duygu olsa bile mi?" dedi. Erza: "Evet." dedi. Kadın güldü. Bu sinir bozucuydu. Kimsenin buna dayanacak gücü olamazdı.

Erza bir anda gözlerinden akan kan ile yere yıkıldı. Bedeni artık dayanamıyordu. Kalkmasına da izin vermiyordu. Ne yapacağını şaşırdı. Aklına hiçbir şey gelmiyordu. Her şey bitmek üzereydi.

Jellal aklına gelen son bulmaca ile kendini topladı. Yazar tüm bunları sevdiği için başlatmıştı. Ana Krallığa bir ceza olacaktı. Ama bir şeyi hesaba katmamıştı. O da bu zincirlerin verdiği histi. Jellal bunu fark ettiğinde şok oldu. Yazar aşkı alırken aslında yanında daha büyük bir şeyi almıştı. Zar zor çıkan sesi ile: "Bu hangi duygu?" dedi. Yazar, Jellal'e baktı. Sonra umursamaz bir sesle: "Bilmem." dedi. Jellal: "Hayır, biliyorsun." dedi. Ağzından kan çıktı. Artık onunda gücü azalıyordu.

Yazar, ölmeye başlayan ikiliye baktı. Hayatta olmaları bile bir şanstı. Belki de o onlara bu şansı vermişti. Başını iki yana salladı. Eğer şu an bunu düşünürse zincirler onu da bağlardı. Bu yüzden yakında bunun son bulacağını düşündü. Fakat aklına bu sefer ölenler geldi. Onun için ölen yüzlerce kişi geldi. Zindan'ın onun için katlandıkları geldi.

Zincirler Yazar'daki acıyı hissettiler ve onun kalbine de dolandılar. Yazar'ı çok kısa sürede yenmişlerdi. Bu iyi değildi ama onlar sadece görevlilerdi o kadar. Yapmak zorunda oldukları şeyi yapıyorlardı o kadar. Suç onlarda değildi. Kimsede değildi. Ama kurallar bunu gerektiriyordu.

Jellal Yazar'ın da düştüğünü gördüğünde son tekrar aynı soruyu sordu. Yazar bıkkınca: "Dayanamadım. Krallığın yaptıklarına dayanamadım ve buraya geldiğim anda herkesi ağır bir yıkım ile lanetlendim. Ancak bu laneti saklamak için başka bir duyguyu daha öne attım. Aslında aşkla hiç işim olmamıştı. Sadece krallığın onca öldürmeye rağmen duymadığı bir duyguyu aldım. Ben pişmanlık duygusunu sizden aldım. Hiçbiriniz bunu fark edemedi. O kadar içimize işlemiş bir duygunun kayboluşu aşkın kayboluşunun yanında hafif kaldı. Çünkü aşk dışarıdan parlak iken pişmanlık içten parlaktı. Sizlere acı çektirmesi için onları zincirlere bağladım." dedi. Jellal öğrendiği bu duygudan kurtulmanın bir yolu olduğuna emindi. Ancak kendisi bilmiyordu. Yazar'a cılız çıkan sesi ile: "Bir çözüm var mı?" dedi. Yazar: "Bulmaca." dedi. Kadının sesinin giderek azaldığını fark etti.

Erza bulmacada bu duygunun ceza olduğu söyleniyordu ve Yazar bunu krallığa vermişti. Aklına işte o an bir fikir geldi. Bir süre bekledi. Nefes alış verişi biraz rahatlayınca: "Hey, zincirler. Krallık yok artık." dedi. Zincirler durdu. Yazar şok olmuş bir şekilde ona baktı: "Nasıl?" dedi. Erza gülümsedi: "Çünkü kral artık yok." dedi. Zincirler yavaşça çıkar gibi oldu ama hafiflemiş hissi vardı. Fakat çıkmadıklarını biliyordu. Yazar: "Kral öldü?" diye sordu. Jellal olumlu anlamda başını salladı. Zincirler sanki bu onayı hissetmiş gibi parçalanmaya başladılar. Parçalandıkları sırada etrafa bir ışık saçıyorlardı. Erza ve Jellal bu ışığın pişmanlık olduğunu anladı. Çıkan ışıklar bir süre toz olup yok oluyordu. Kendini toplayan Yazar açıkladı: "Sahiplerine geri dönüyorlar." dedi. Erza ve Jellal kalplerine dolan hafif acı duygusu ile ne demek istediğini anladı.

UNUTULMUŞ DUYGUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin