6. BULMACA

12 1 0
                                    

"Kayıp olan
Aşık olunan
Ya da onun gibi bir şey değil.
Küsmek
Çok zordur.
Özellikle senin kardeşin olan
O insana.
Eğer yorulursan
Söyle bana diyen o sese
Kim kızabilir?
Yalan bile olsa
Ona inanmak çok güzel.
Belki binlerce zaman
Boş bir çöpte ama
Dostların oldu.
Şimdi duy
Bugünkü beni.
Çünkü sana anlatacağı
Çok şey var.
Bunu biliyorsun.
Hadi kırayım kalbini.
Canını yakayım.
Ama gülümse bana.
Kim olduğumu unuttum
Ama yalancıyım.
Sadece bunu biliyorum.
Hadi anılarda oynayalım.
Daha yeni başladı
Bu masalda diğerleri gibi.
Sadece bencilim
Ya da sana öyle görünüyorum.
Sen gittiğinde
Seni getirmek için çok fazla
Yalan tükettim.
Eğer ölürsen mutlu olurum.
Ama yanımda olmanda iyi
Galiba, öyle yani.
Kimse benim için
Elmas kadar değerli değil.
Sözde gülümseme
Ve ben onu taktım.
Hadi doğru olanı söyle bana." diyordu bulmaca ama ne kadar doğruydu bilemiyordu. Zaman kavramı onunla kız arasında bunun gibi şeyleri yaratmıştı ama tuzağını hep Betrayal kurmuştu. Aracı gibiydi kız. Sadece bir araçtı.

Betrayal: "Hadi ama ne bekliyor? Yalnızca bir evet o kadar. Ben bile kabul ettim. Hadisene seni aptal?"dedi fısıltıyla. Bunu bile duyamazken cevabı olumlu olmaya mecburdu.

Yazar'a baktı, ona güvenmeli miydi, Gülümsemesi yalan iken hemde? Belki de evet dese her şey yoluna girecekti ama Betrayal'ın onu rahat bırakmayacağı kesindi hemde bunu nedenden ötürü daha fazla dibinde olacaktı. Kararını verdi:" Hayır." dedi. Betrayel ve Yazar: "Ne?" dedi. Duyduğu ses ile Fidelity bir kez daha şok oldu. Yardımcı olanlar ona yakalanmıştı Betrayal tarafından. Betrayal'a döndü: "Hayır." dedi. Betrayel: "Amma inatçısın. Artık nazik bir küre olmayacağız." dedi. "z" harfine baskı yapmıştı. Fidelity: "Ne ne demek biz?" dedi korkuyla. Betrayal, Yazar'ın yanına gitti: "Akıllı olsaydın bunu kabul ederdin ama reddettin. Aynı kurtarabileceğin binlerce insanı olduğu gibi." dedi. Fidelity: "Yalan söylüyorsun." dedi. Betrayel: "Happy oradayken mi? Sanmam." dedi. Fidelity: "Yıkıma bırakamazsın orayı." dedi. Yazar gülümsedi ve: "Başladım mı ki bırakayım." dedi. Fidelity korkunç ikiliye baktı. Betrayal yine bir şeyi çalmıştı ve bu sefer ki daha korkunç bir parça bulmuştu.

Küçük kız saçını kestiği kadının ölüm vakti geldiğini anladı. İçindeki küçük zindan parçası Fidelity'nin tarafını seçtiğini ve insanların öldürme vakti geldiğini söylüyordu. Kadına baktı: "Elvada, yalaka kadın." dedi ve boynuna makası sapladı. Bu ilk yapışıydı makasla.

Fidelity hâlâ inanmıyordu. Bunlar gerçek olamazdı. Sadgloom bir insanı öldürmüştü ve onlarla yaşıyordu halbuki. Ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Eninde sonunda ölecekti ama biliyordu bunun her türlü olacağını Yazar'a döndü: "Kafan karışık ve ben bunu düzelteceğim. Göreceksin Betrayal. İşime geri dönüyorum. Sırf seni yenmek için Betrayal." dedi. Betrayel güldü: "Hadi ama kardeşim, sen de biliyorsun ki beni yenmek söz konusu değil senin için." dedi. Yazar eliyle başını tuttu: "Kardeş? Onlar kardeş mi? Ama bu kadar güçlü bir nefret bundan nasıl doğdu?" dedi içinden. Sonra Fidelity'e baktı. Elini başından çekmişti: "Neyse ne? Şimdi geri mi dönmek istiyorsun? Hemde arkamdan iş çevirdikten sonra mı bunu istiyorsun?" dedi. Fidelity: "Betrayal'ın yaptığı şey arkadan kazık oluyorsa ve onu sürekli affediyorsan benim de hakkım olmalı." diyerek kendini savundu. Yazar: "Bulmacayı söylersen affederim." dedi. Fidelity: "Hem ihanet hem sadakat vardı. Garip bir şekilde hatırlamıyorum." dedi. Yazar: "İhanet ve sadakat, ha?".dedi. Fidelity: "Aynen." dedi. Yazar kafasıyla Betrayal'a Fidelity'i işaret etti: "Bulmacadan kurtul." dedi. Betrayel:"Nasıl istersen!" dedi. Fidelity kaçmaya başladı bunu duyunca ama her kaçışında bir tuzağa yakalanıyordu. Sağa kaçsa demir ipler, sola kaçsa kapalı tuzaklar ve daha fazla yönde daha fazlası. Sonunda parçalanacak duruma geldi: "Bu burada bitmedi. Senin de sonun böyle, kardeşim." dedi ve parçalandı. Altıncı bulmaca Yazar tarafından Betrayal'a verilen izinle yok edilmişti bedenen ama Betrayal onu kaptı ve içine aldı, sonra  Yazar'ın yanına gitti: "Bu bulmaca işe yaramaz ama neyse." dedi. Yazar kapıya doğru ilerlerken: "Onu bilemezsin işte." dedi, kapıdan çıktı.

UNUTULMUŞ DUYGUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin