Sonbahardı, en azından zindanın kapılarının kapandığı gün ve Hayalet Köy'ün kaybolduğu gün. Krallık canavarlara karşı köyleri ve halkı koruyordu. Ne kadar dayanacakları ise mağlumdu. Kimi zaman kapı hakkında rivayetler ortaya çıkıyordu, kısa sürede gerçek olmadığı anlaşılıyordu.
Kral yumruğunu masaya vurdu. Sonra çıkan sesin ufak kızı uyandırmasından korkarak küçük kıza baktı. İhtiyar sayesinde onların yanında kalıyordu. Küçük kız krallığa çok rahat girmiş ve onlarca kişinin hayatına son vermişti. Eğleniyordu sanki bunla. İhtiyar da buna engel olmak adına kıza ufak bir ışık büyüsü yapmıştı. Küçük kızın kalbinde bir süre iyilik dolu olacaktı. Fakat bu tam bir tedavi değildi. Elleri arasında aldı kafasını, sinirleri bozuluyordu. Yazar intikam için neler yapıyordu? Bu kadar acımasız olamazdı. Önce sevgili eşini almıştı, şimdi ise krallığı almayı deniyordu. İçinden Tanrı'ya bunun bitmesi için yalvardı. Sonra uyuyan kızın yanına yattı. Ufak kız onun yatağında yatıyordu: "Bu kız varken bir garip oluyorum. Onu korumak ve sevmek istiyorum. Sanki benim bir parçam. Belki de onun bir parçası. Ya da çektiği acıların yanında buradakilerin bir hiç olması." dedi içinden. Sonra kıza sarıldı ve uyumaya başladı.
İhtiyar duyduğu kapı sesi ile giren rüzgarın çözmeye çalıştığı bulmacaları alışını izledi. Eliyle sakalını sıvazladı: "Demek yeri belli oldu." dedi ve kapanan kapı ile düşünmeye devam etti: "Bulmacaları ölmeden önce yazmıştı, şimdi de zindan bunları istiyor. Sanki kitaptaki öykü yenileniyor. Belkide o ölmedi, hala zindanda. Fakat zindanın yeri yurdu belli değil. Umarım bu savaşın sonunu getirirler." dedi içinden.
Rüzgar elindeki kağıtlar ile kalkandan çıktı, canavarların arasından geçti. Bunu gören her canavar saldırısını erteleyip onu izliyordu. Bunu avantaj bilen muhafızlar ise canavarlara saldırıyordu. Rüzgar onlardan uzaklaşınca savaşa daha ağır saldırılar ile devam ettiler.
Zindanın kapısı Oraga adı verilen acımasız insanların olduğu yerdeydi. Oraga'daki insanlar zindanı korumak için Hayalet Köy ile anlaşmıştı. Oragalılar için ortalığı karıştırmak çok basit bir işti ama önlem de almak lazımdı. Kral çok zeki biriydi sonuçta.
Kapılar açıldı ve rüzgar dağıldı zindanın içinde. On ayrı bulmaca saklanmak için yer aramaya başladı. Biri Yazar'ın yanına gitti sadece.
Erza kafasını yasladığı Jellal'e baktı. Boş duran bir zindana girip dinlemeye karar vermişlerdi. Daha doğrusu Mirajeni'nin titreyen sol eli yüzünden alınan zorunlu bir karardı. Düşmanlarının yakında olması ihtimaline karşılık hepsi savunmaya hazır konumdaydı. İçindeki dışarı çıkıp kontrol etme isteği her nefes alışında daha fazla artıyordu, şu an çıkmazsa ölecek gibiydi. Tuzak olabilme ihtimaline karşı gitmek istemiyordu ama kalbi yavaş yavaş nefes almasını zorlaştıyordu. Sonunda bir şey demeden dışarı çıktı.
Jellal almayı unuttuğu bir önlem olup olmadığını düşünüyordu. Aklına gelenleri bir şekilde çözüyordu. Son bir kontrol yaparken kızıl saçlar geçti önünden. İşte o an her şey bitmişti. Bir ihtimali unutmuştu. Dışarı çıkıp kontrol etme ona göre davranmayı veya tuzağa hazır olmayı. Bu büyük bir hataydı. Erza'yı korumak adına dışarı çıktı. Kızının önünde duran kanlı silahın anlamını bilmeden kızı arkasına aldı. Erza Jellal'in omzundan oraya bakmaya devam etti. Daha önce bu silah yoktu. Gözünü açıp kapanmasıyla ortaya çıkmıştı. Tehlike gibi duruyordu.
Mirajeni boynunda parlayan kolyeyi fırlattı. Tamir olamaz bir durumdayken şimdi nasıl bu kadar güçlü parlıyordu? Bu bir tuzaktı belki de ve o az kalsın bu tuzağa düşüyordu. Yanına gelen Laxus'a sokuldu. Titrek bir sesle: " O... O... O... biraz... Önce... Pa-pa-par-la-dı." dedi. Korktuğunda onu saran bu güçlü kollar dışında onu rahatlatan bir şey yoktu şu an. Olamazdı da. Laxus iyice sokulan kıza: "Korkacak bir şey yok. Ben yanındayım ve o canavara cezasını vereceğim. Sadece sakinleş. Şu anki halin av olmana neden olacak. Ve ben bunu istemiyorum. Sana... olan... güvenimi...", yutkundu, "Kırma." dedi. Bunu kolay kolay söylemezdi. Mirajeni kafasını kaldırdı, Laxus'a en masum gülümsemesiyle: "Sen de benim sana olan umudumu kırma." dedi. Laxus ilk defa bir kızın yanında gerçekten gülümsedi. Kızın dudaklarına doğru ilerlerken aklından zindanın oynu çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTULMUŞ DUYGU
FanfictionPekçok varlığın yaşadığı bu dünyada unutulmuş bir duygunun bir anda uyanış macerasını anlatmaktadır.