8. BULMACA

16 2 0
                                    

Aynalar ile beraber yok olan bulmacaydım aslında. İlk yazılış amacım bir kurtuluş için gözleri yaşlı bir kadının kaleminden çıkmıştı. O... Çok yalnızdı. Kimsesi yoktu, en azından seven kimsesi. O Oragalı idi. Ama büyü gücü yoktu. Büyü çekemiyordu. Onun yanında büyü çekmek imkansızdı. Ama bir uzaklaşınca büyü en ağır şekilde çekiliyordu. Bu kadının bir hikayesi var. En azından birilerine anlatmalıyım, yoksa o kadın da diğer efsaneler gibi ölecek. Yıllar önceye dayalı bu. Aşk vardı, tahtta acımasız bir kral yoktu, Yazar'ın bile varlığı başlamamıştı. Evet, Yazar daha ortaya çıkmamıştı. İnsanların suçunu attığı bir cadıydı o. Ama büyüsü olmayan sıradan bir köylü olduğu ise ana gerçekti. Küreler ve Zindan bile yoktu. O zamanlar barış vardı. Sadece Oraga ve krallık birbirine karşıydı. Bu düşmanlığın en temel nedeni ise Oraga'nın büyücü vermemesiydi. Çünkü büyücüleri çok güçlüydü. Krallığa kaçan bir çift vardı sadece. İşte tüm olaylar krallığın Oraga'dan bir gelin istemesiyle başlıyor. Bunları biliyorum çünkü beni yazan kadın bunu hep anlatırdı.

"Oraga dağlar ülkesi ama eskiden büyünün kalbinin yeriydi. Güç emme hep vardı ama bunu kötü sanan tam yoktu. Ne zaman Kadim Zincir'i çağırdılar. O zaman en kötü yer oldu. Her şeyi silindi ve adı lanetli sayıldı ama Oraga olmadan asla denge olmaz. Çünkü Dünya'ya fazla büyü her zaman yüktür. O yüzden Oraga'nın adı bazen güçlü büyücüler tarafından çok zikredilirdi. Fakat kimse buna katlanamıyor olmuştu o vakitler. Şu sebeple; güç her şeydi.

Oraga'da büyüyen küçük bir kız vardı. Doğduğu gün olmaz denen bir şey oldu. O kız büyü ememeyen bir Oragalı olarak doğdu. Pek çok Oragalı ve sadık sayılan yabancı büyücü onun yanında büyünün emilmediğini fark etti. Bu sebeple en bilge ve yaşlı Oragalıya gittiler. Bilge birkaç gün küçük kızı yanında tuttu. Sonra ailesini çağırdı: "Bu kız bundan sonra benimle. Şöyle ki ufak kızın tüm büyüsü ya çok küçükken emildi ve çekimi burası değil o yapıyor ya da, en sevdiğim neden, kız Oraga'ya karşı yenilenebilen doyumsuz bir büyüye sahip. Maalesef bunu kullanamaz. Bu büyü açığa çıkamayacak kadar çok Oraga'ya bağlı veya doğal bir mührü var." dedi. Aile başta soracak bir şey aradı lakin akılda soru işareti bırakacak kadar olan her şeyin cevabı verilmişti.

Gece çökünce bilge kızı yanına ve kütüphanede tam Ay'ın çembere aldığı noktadaki masaya getirdi. Ay'ın tam önünde gibi duran sandalyeye oturtu kızı. Kendisi de yanına oturdu. Kız Ay'a bakarken: "Varlığın bu Ay gibi evladım. Çok değerli ama bir destekçin olmalı." dediğinde kız: "Ay'ın çiçekler gibi." dedi. Bilge: "Ay'ın çiçekleri gibi mi?" dediğinde kız hala Ay'a hayran gözlerle bakıyordu. Kısa süre sonra başını salladı. Bilge: "Bu masal oldukça eski ve ufak çocuklar bunu bilmez." diye içinden geçirdi. Küçük kız Ay'dan gözlerini ayırdı ve bilgeye baktı: "Masadaki kitabı okuyabiliyorum. Hepsini bana o anlattı." dedi. Bilge masada kızın önünde duran kitaba baktı. Sayfaları açıktı: "İmkansız ama çok güzel." dedi. Anlaşılır bir dilde oldukça iyi anlatıyordu hikayeyi. Bilge Ay'ın tam doğum vaktini bulduğunu sandı ama kızın asıl büyüsünün bu kitabı uyandırdığını fark etmedi.

Yıllar geçti, kızın ailesi öldü. Oraga'da pekçok şey oldu. Bilge kızı hiçbir şekilde Oraga'dan dışarı yollamadı. Kız sadece kitaplardaki dış dünyayı biliyordu. Genç her kız çıkma teklifi alırken ona tek bir kişi bile çıkma teklifi etmemişti. Sap gibi kalmıştı. Bunu her duyduğunda: "Dışlanan tek benim. Kesin benim suçum. Gücüm yok, işe yaramıyor." derdi.

Bir gün genç kral Oraga'ya gelin için geldi. Her kız ona hayrandı ama hiçbiri evlenmiyordu. Bilgenin yanına gitti: "Lütfen, kızlardan birini bana gelin olarak verin." dedi. Bilge bunu düşüneceğini söyledi. İki gün sonra resmi bir baloya ideal eşi olmaya mecbur kızın gelmesi zorunlu olduğunu belirten bir mektup geldi. Bilge konseyi topladı. Karar hayırdı ama gidecek biri mecburdu. O zaman genç kız konseye gidip: "Bırakın ben yapayım. Gücüm yok. Beni görünce kızların büyüsü zayıfladı sanar ve vazgeçer." dedi. Bilge: "Git hazırlan." dedi. İçinden: "Zor bir karar verdi. Sandığı gibi olmayacak muhtemelen o kitabı da yanına alacak. Kralın ilgi odağı olacak büyüsü yüzünden ama çokta mutlu olacak, en doğrusu bu." dedi.

UNUTULMUŞ DUYGUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin