SESSİZ ÇIĞLIK

22 2 0
                                    

Küçük kız, kendisine büyük gelen pelerini askıdan aldı. Sessizce çıkmalıydı, sonuçta oyuncaklarına gitmesi gerekiyordu. Yoksa buradakiler ile oynamak zorunda kalacaktı. Ve bu hiç iyi olmazdı.

Levy etrafına baktı. Çok az yanan lambalar ve yanlarında onlara ve dostlarına benzeyen oyuncaklar bulunan yerde bir çıkış yeri aramaya başladı. Ama görünürde bir şey yoktu.

Gajell yattığı sarmaşık yığınından zorla çıktı. İçinden: "İlk defa bu kadar karışık bir sarmaşık gördüm." diye geçirdi. Aspekteals'tan yapılma silahını sarmaşıklar arasında aradı, demir yığınına dönen sarmaşıkları görünce oraya doğru ilerledi. Aspekteals'tan yapılma silahı oradan rahatça çıkardı.

Kapı açılma sesi ve kapanma sesi arasındaki bir saniyelik fark düşmanın geldiğini belirtiyordu. Levy yankılanan sesin tam olarak yerini bulmak için Clomer'ı çıkardı. Clomer bilye kadar küçük, birbirine girmiş çemberlerin döndüğü bir bulucuydu. En küçük bir büyü bile işine yarardı. Levy, Clomer'ı etrafa tuttu, Clomer'ın her çemberi ayrı bir yönü gösteriyordu. Levy: "Kahretsin! Kapı bir tane değil ya da aynı büyü her yerde." diye mırıldandı.

Küçük kız mavi saçlı kızın bu haline yüksek sesle güldü. Sesinin yankısının verdiği korku hoşuna gitmişti. Daha fazla güldü. Bir süre etrafına baktı, demir sarmaşıklardaki kırığı fark etti. Yüzündeki gülümseme yavaşça sol ve yerini ciddi bir ifadeye bıraktı. Yinede neşeli bir sesle: "Hadi, oyun oynayalım." dedi. Bir süre sustu: "Sonuçta kimse çığlıklarınızı geçen olaydakiler gibi duyamayacak." dedi. Arkasındaki büyük cüsseyi hissedince yutkundu ve gölgelerin içine girdi. Gajell gölgelerin içine giren kızı bir saniye ile kaçırdığı için kendine kızıyordu. Onun oyununda acemi gibi saldırmayı denemişti. Olduğu yerden atladı ve ışıklar iyice parladı. Sonra büyük oyuncaklıklar ortaya çıktı, büyük bir kitaplığı anımsatıyordu. Aradaki tek fark; Oyuncakların olmasıydı. Oyuncakların vücutlarının kanlı, yüzlerinde korkunç bir gülümseme vardı. Küçük kız elinde ikilinin oyuncağı ile belirdi. Eğlenmeye hazır bir çocuğun gülümsemesi vardı yüzünde: "Hepsi kana aç ve hepsi sizin gibi bir insandı.", elindekilerinin yüzlerini onlara gösterdi," Veee... Sizde onlarla beraber benim oyuncağım olacaksınız. " dedi ve gülmeye başladı.

Levy bazı oyıncakların hareketlendiğini fark etti, Clomer'ın çemberlerini birbirinden ayırırken: "Gajell, sen onları oyala gerisini ben hallederim." dedi. Gajell meşhur gülüşüyle onu onayladı.

Ellerindeki bıçaklarla saldırıya geçen oyuncaklar kılıca dönüşen silahın engeliyle karşılaştılar. Siyah saçlı şahısın bu hareketi çok hoşlarına gitti. Bir kez daha saldırdılar ve kılıcın Aspekteals'tan yapılma silah olduğunu anladılar. Sonra mavi saçlı şahısa baktılar. Bir şeyle uğraştığını fark ettiler ama ne olduğunu tam anlayamadılar. Anlamak için etraflarında dönmeye başladılar. İzleyen oyuncaklardan iki renk göze sahip olanlar bıçaklı oyuncaklara bağırarak söylediler. Bıçaklı oyuncaklar hızla kılıçlı adama saldırdılar. Bazıları geride kalıp kılıçlarını attı, bazıları yere indi. Geri kalanı saldırdı. Kılıç atılanları hallederken yakınında duranları ve ona doğru saldırı yapmaya gelenlerin birkaçını halledebildi. İsabetli olanlarsa kılıçlı adamın kollarında ve bacaklarında sıyırıklar bırakmıştı. Kılıçlılar yaptıklarından memnun olmuş bir şekilde yerlerine döndüler. Onlar yerine dönünce avcı kıyafetli oyuncaklar sahaya çıktı. Ragami silahı vardı hepsinde.

Gajell işin yarısına yeni gelmiş Levy'e: "Biraz acele et, burada büyük bir sıkıntı var." dedi. Levy o tarafa bakıp avcıları görünce göz bebekleri küçüldü ve işini daha hızlı yapmaya başladı. Arada titreyen eli yüzünden hataları daha da arttı.

Küçük kız gülümseyerek olanları izliyordu. İzleyici olarak belirlediği grup dışındakiler savaşmak için can atıyordu. Kimse yara almadan dinlene dinlene gidecekti. Düşman ise yorulacak ve böylece Sadgloom'un birer oyuncağı olacaktı. Zaten oyuncağı olmak dışında bir şansları yoktu.

Ragami silahı, diğer adıyla Hayalet Tuzak Bulucu, sadece Gölge Avcılara verilen özel bir silahtı. Gölge avcılar ya çok yetenekli ya çok zeki ya da efsanevi güçlere sahip insanlardı. Deneyim olarakta her avcıdan daha fazla tecrübeleri vardı. En güçlü onlardı ama zindan hepsini rahatça yenmişti. Daha doğrusu Sadgloom onları oyuncağı yapmıştı, bu küçük bir kız çocuğu için sevinç vericiyken zindan için iyi bir haberdi. Neredeyse yenilmez sayılırdı. Krallık sayesinde ortaya çıkmıştı ama Gölge Avcılar yolun üzerindeki zor engellerle beraber ortadan kalkmıştı.

Küçük kız Ragami'nin nereye gittiğini çok iyi biliyordu. Sakladığı tuzakların ve olupta olmayan tuzaklara doğru ilerlediğini rahatça anlayabiliyordu. Silahların hamleleri genellikle kandırmaya dayalıydı.

Gajell kendilerine gelen silahlardan korumak için Aspekteals'ı kalkana dönüştürdü. İçinden: "Bunu geçmelerine imkan yok. Gihihi!"  dedi. Ama yanılmıştı, on tane Ragami silahın yanından geçip saydam ipleri kesmişti, Aspekteals'ın üstünde bulunan saydam sıvı onu ilk haline, yani erimiş siyah bir ağırlığa, dönüştürmüştü. Yirmi tane Ragami ise Levy'nin üstünden ve etrafından geçmişti. Yere bağlı saydam zincirler koparak serbest kalmış ve Levy'nin kollarına, bacaklarına, karnına vurup yukarı çıkmışlardı. Zincirlerin serbest bıraktığı kafes Levy'nin üstüne düşürdü. Levy ellerini bir araya getirmeye çalıştığında küçük bir kıvılcım çıktı ve ellerini yaktı. Bu yüzden elindeki Clomer yere düştü. Elini uzatıp alıcağı sırada bir tane Ragami içine girip saydam kürenin içine Clomer'ı soktu. Saydam küre küçülerek Clomer'ı tuz buz etti. Levy küçük bir şok yaşadı, sonra ise sinirle: "DESPA MÜHRÜNÜN KIRILMAZ AYNASI ŞİMDİ ACIMI HİSSET VE KARA GÜCÜNÜ BANA VEREREK GERÇEKLERİ GÖSTER! HER BEDELE HAZIRIM!" diye bağırdı. Yüzlerce ayna aynı anda duvarları sardı, saydam tuzakların hafif ışıklarını bularak onları göstermeye başladı. Levy ve Gajell şakınca etraflarına baktılar, neredeyse vücudlarına değecek kadar tuzak vardı. Bu sırada son on dokuz Ragami ise çoktan çıkış kapılarının önündeki tuzakların ince demir iplerini kesmişti. Eğer oraya koşarlarsa havadaki vuruş konumlu silahlar onları vuracak ve saniyesinde işleri bitecekti. Gajell ilk defa bu kadar tuzağı bir arada görüyordu, ağzından istemsizce: "Vay anası! Ne kadar tuzak var burada." diye söylendi. Bunu duyunca küçük kız hafif bir kıkırtı sesi çıkardı: "Oyuncaklarımın ilgisini çekmek çok güzel." dedi. Ellerini "Neyse neyse" der gibi salladı: "Hadi bu oyun burada son bulsun." dedi. Ve avcıların yerini çift renkli gözlere sahip oyuncaklar aldı.

Mirajeni titreyen elinin bileğini tuttu, ne zaman bir tehlike sezse sol bileği tehlikenin yakınlığına göre fazla ya da az titrerdi. Şu an ise deli gibi bir titriyor bir duruyordu. Savaşın yakın olduğu kesindi ama onlara mı yoksa kendisine mi bilmiyordu. Mirajeni içinden: "Belki de Laxus için kullandığım gücün etkisidir." diye geçirdi. Kulağına gelen fısıltı ise bunun tam tersini söylüyordu: "Belki de ona olan fazla güveninin etkisidir. Ya da şu aptal(!) dostlarına olan sevginin sonucudur. Hayır hayır(!) daha iyisi sarı kafaya olan aşkının karşılıksız olmasıdır." Ses kahkaha atmaya başlayınca içindeki canavarın kin dolu gücü ve elinin titremesi arttı.

Levy dibine giren her oyuncağı yenmeyi deniyordu ama oyuncaklar onu nakavt ediyordu. Zorlada olsa ayağa kalktı ve yakınındaki lambaya doğru koştu, meşale şekilli lamba onun son umuduydu. Gajell Levy'i korumak adına arkasından koştu ve onu kollamaya çalıştı. Kollarına aldığı hasar küçük ve yumuşak yumruklara göre çok ağır hasar veriyordu. Anlamıyordu, anlayamıyordu. Bunların gücünün ne olduğunu tahmin etmek çok zor gibiydi.

Levy parmak uçlarının değdiği o kısa anda önüne çıkan oyuncak ile dengesi allak bullak oldu. Nasıl geldiğini anlayamamıştı? Sadece bir saniye ve bir santim ile kaybetmişti. Oyuncak ise kızın dibine girip başına çıktı. Kız bağırmaya başladı. Bir şeyler içine giriyordu. Vücudu sertleşiyordu, hareketleri kısıtlanıyordu. Zihni ve gözleri karanlığa gömülüyordu. Sesi kesildi ve ayağa kalktı. Ona şaşkınca bakan adama yürüdü. Kolları ve bacaklarını peluşlar tutuyordu. Kız yavaşça adamın dudaklarına dudaklarını dokundurdu. Adam çığlık atıyordu ama sesi çıkmıyordu. O da aynı kız gibi bir kuklaydı.

Sadgloom yere yatan iki kuklaya baktı: "Kuklaları hiç sevmem."dedi. Ve deli gibi gülümsedi.

UNUTULMUŞ DUYGUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin