Fidelity etrafında sürekli dönen Yazar'a bakıyordu. Bu sevincinden sürekli nefret ederdi. Krallığı birbirine düşüren ve aşkın unutulmasına neden olan bu kıza kin duyuyordu ama bu delilik onun suçu değildi. Onlar yapmıştı bunu, kendi krallığı. Zavallı kıza kara duyguları onlar yollamıştı. İyi duyguları onlar çalmıştı.
"Hey, Fidelity beni dinliyor musun?" diyen Yazar'ın sesi ile kendine geldi. Etrafa bakınıp: "Şunu kullansam... Hayır, bu daha iyi... Yok yok bu daha öncelikli..." diye söylenip duran kız artık sınırı aşıyordu. Çocuk gibi her şeyi istiyordu. Korkuyordu, hemde çok. O ikisinden, dostluklarından, aşklarında ve anılarından.
"Fidelity çıkar beni, lüften! Zeref'in, Lucy ve diğerlerinin bana ihtiyacı var." diyen Mavis'in sesi onu deli ediyordu. Sadece sadık bir hizmetçi olmak için nelere katlanıyordu. Kimse ona ihanet etti diyemiyecekti. Çünkü o bunu yapacak bir güce sahip değildi. Hem sahip olsa bile Betrayal gibi anılmak istemiyordu. Kral onu bu yüzden seviyordu, sadık ve kolay kontrol edilebilen bir küreydi.
"Hey, Fidelity neden Mavis'i bırakmıyorsun, Yazar bu fikre bayılır," dedi Betrayal. Fidelity:" Ah, tabiki bayılacak, sonuçta işi bu. Ama gölgeli kişiliği bu işe hiç sevinmeyecek." diye geçirdi içinden. Yanılmazdı zaten. Yazar'ın Fidelity diyen sadist sesi ile kendine geldi. Yine bir tuzağın kurbanı olacaktı. Yazar:" Anladın mı?" deyince olumlu cevap verdi.
Gerard uzun bir yürüyüşün verdiği yorgunluktan dolayı ara vermişti.Erza'da mecburen buna uymuştu. Gerard ile yemek yerken:" Şimdi ne olacak? Levy ve Gajell'den bir haber yok. Sanırım onları kaybettik. Diğerleri iyiyse bile kimse artık ne olacağını bilemeyecek." dedi. Kolyesi o olay sırasında bağ yetisini belirsiz bir süre için kaybetmişti. Gerard bir ısırık daha aldıktan sonra:" Kimseye bir şey olmayacak inan bana. Bizim yarım akılları tanıyorsam onları koruyacaklardır. Hem az kaldı. Yakında bu zindanlardan kurtulacağız. Ve kralı bozguna uğratacağız." dedi umut dolu bir gülümseme ile. Erza bir kez daha ona inandı. Kesinlikle buradan kurtulacaklardı.
" İmdat! Yardım edin! Kimse yok mu? Benden uzak dur, seni kahrolası canavar," diyen bir tiz bağırış duydular. Erza hızla oraya gitti. Kılıcını ile gölgeyi ikiye ayırdı. Kesin bu da bir tuzaktı ama bunu yapmak zorundaydı. Bekledi ve bekledi. Ama bir şey olmadı. Küçük pembe saçlı kız ona ağlamaya hazır bir şekilde bakıyordu. Çok korkmuştu, zavallıcık. Gerard'ın:" Erza ondan uzak dur.'' diyen sesini bile umursamadan kıza doğru bir adım attı. Yavaşça kızı kucağına aldı ve bir abla edasıyla gülümsedi. Kız ağlayarak ona sarıldı:" Nee-chan seni çok ama çok özledim.'' dedi. Erza ne olduğunu anlamadan sarılan kızı kendinden uzaklaştırdı:" Meredy!'' dedi. Gerard onun Meredy'i tanımasına şaşırmıştı. Gerard Meredy'nin yanına geldi. Birkaç büyü yaptı. Sonra kızı sarsarak:" Sen gerçeksin." dedi.
Meredy sarsılmanın verdiği etki ile yere yığıldı. Erza kızı kucağına aldı:" Ama sen nasıl geldin," bir adım geriledi Gerard ve Erza'nın sözünün devamını getirdi:" Bu bir tuzak, öyle değil mi?" deyince Meredy anlamsızca ona baktı. Oysa Meredy'e göre şu an evdeydiler. Erza ve Gerard bir saniyeliğine gözlerini kapattılar, açtıklarında yine başladıkları yerdeydiler.
Lisanna, Bixclow'a döndü, nefes nefese kalan genç adama:" Hadi ama çok yavaşsın. " dedi. Kız, çok ciddi gözüküyordu. Bixclow ve kukulettaları yere yığıldı, derin derin nefesler almaya başladılar. Lisanna Bixclow'un yanına geldi ve oturdu:" Garip değil mi? Şu ana kadar hiçbir düşman ile karşılaşmadık." Diye aniden sordu. Bixclow bu soru karşısında bir süre düşündü:" Bir tuzakta olmadığımızı nereden biliyorsun?'' dedi ciddiyetle. Lisanna güldü:" Bilmiyorum, bu yüzden sana sordum." diye yanıdı yapıştırdı. Bixclow bu cevabı başından bekliyordu:" Acaba senin huysuz sesinden mi korktular ki?" dedi. İçinden:" Hayır, duyduğum en huzurlu ses." diye geçirmişti. Lisanna bunu beklemiyordu. Sesi gerçekten huysuz mu çıkıyordu? O zaman bunca zaman ailesi gibi olan dostları ona yalan mı söylemişti? Ya da bu garip çocuk mu yalancıydı? Ellerini başına koydu. Onu unutmuştu, ama şimdi aklına yine o geliyordu. İçine attı yaşları ve gözünü kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTULMUŞ DUYGU
FanfictionPekçok varlığın yaşadığı bu dünyada unutulmuş bir duygunun bir anda uyanış macerasını anlatmaktadır.