*Medyadaki müzik tavsiyemdir.*
*
[2 hafta sonra]
''Son 15 dakika!''
Ekipte ki çalışanlardan biri gelip kulisin önünde bağırıp kalan işleri halletmek adına koşarak geri döndü.
Üyelerin son hazırlıkları da tamamlanmıştı. Hoseok'a suyunu getirdiğimde, dudağına sürülen belirsiz rujun silinmemesine dikkat ederek içmişti.
''Hazırsın değil mi? Başka bir istediğin var mı?''
Önüme gelip görüş alanımı kapatan saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp Hoseok'a sorularımı yağdırıyordum.
Telaşlıydım, çünkü bugün festival tadında büyük bir gösteri yapılacaktı. Bangtan beyler hariç başka bir sürü gruplarda olacaktı bu festivalde. Ayrıca, yeni çıkardıkları albüm için yapacakları ilk promosyon bugün gerçekleşecekti. Üyelerden daha heyecanlı olmam her ne kadar anormal olsa da, benim de pek normal bir kız olduğum söylenemezdi.
Hoseok'un kahverengiden turuncuya dönüşen ve saç spreyi yüzünden hafif katılaşmış saçlarını son kez düzelttim.
''Sevgilim gerçekten harika gözüküyor.''
Söylediklerimi etraftakilerin duymasından çekinerek sessizce Hoseok'un kulağına fısıldamıştım.
''Kız arkadaşım bu kadar büyüleyiciyken, benimde en azından iyi görünmem gerekir değil mi?''
O da tıpkı benim gibi fısıldadığında, içimdeki çığlık atarak ona sarılma dürtümü yatıştırıp gülümsedim.
''Son 10 dakika. Lütfen üyeler sahne arkasına geçsin.''
Çalışan tekrar gelip kalan dakikayı duyurduğunda üyeler oturdukları yerden kalktılar. Hoseok'da oturduğu deri koltuktan kalkıp üzerini düzeltti.
''İyi şanslar.''
Bu sefer kısık sesim aksine normal tonda söylemiştim.
''Aslında bir şans öpücüğü alabilseydim daha iyi olurdu.'' dedi Hoseok üzgünmüş gibi yaparken.
Zaten her tarafını mıncırıp, döve döve sevmemek için kendimi zor tutuyordum, üzerine bir de böyle hareketler yapınca, iradem yavaş yavaş azalıyordu.
Gözlerimi etraftaki çalışanlara çevirip bize bakan kimsenin olmadığını anlayınca olabilecek en hızlı şekilde Hoseok'a uzandım ve yanağına minik bir öpücük kondurdum. Amacına ulaşmış olmanın verdiği zaferle kocaman gülümseyip bana baktı.
''Sanırım şimdi daha iyi bir performans sergileyebileceğim.''
''Acele edin.''
Çalışanın uyarısı üzerine hızla odadan çıkan üyelerin ve Hoseok'un arkasından gülümseyerek bakmakla yetinmiştim.
Sahne arkasında mikrofonları takılan üyeler sahneye çıkmak için tam anlamıyla hazır olduklarında üzerinde bulundukları sahneye bağlı asansör yavaş yavaş çıkmaya başlamıştı. Onlarca farklı grubun fanının oluşturduğu kalabalıktan kocaman bir çığlık koptuğunda, şarkı çalmaya, üyelerde dans etmeye başlamıştı.
Sahnenin arka kısmında durup hayranlıkla, diğer menejerlerle beraber onları izlerken, karnımda hissettiğim gariplikle, elim anında oraya gitti. Acı değil, boşluk hissediyordum. Sanki iç organlarım yerlerinden ayrılıp başka bir yere gitmiş ve görevlerini ihmal etmiş gibiydi. Elin karnımın üzerindeki tişörtü sıkıca kavradığında ağzımdan küçük bir inleme kaçmıştı. Neyse ki müziğin sesi son raddede olduğundan, kimse duymamıştı. Minik bir öksürüğün ardından adımlarımı hızlandırıp bir tuvalet aradım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hope | jhs
Fanfictionİnsan, mutluluğu nerede bulacağını gerçekten bilemezmiş. Belki bir kafede, belki bir gece kulübünde, belki bir kütüphane de. O insanın nerede karşına çıkacağı belli değilmiş. Ben ise mutluluğumu, sevincimi, hayallerimi, güneşimi,,, umudumu... Bu v...