Karanlığın Tutsağı

Sessiz Haykırış

  Açelya pastasından koca bir dilim alıp gözlerini Çağrı'nın üzerinden ayırmadan pastayı ağzına attı. Çağrı Açelya'nın aksine sakin bir tavırla gözlerini kısmış ona bakarak pastasını yiyordu. Açelya, onun Çağan'ın kardeşi olduğunu öğrendiğinde pasta kutusunu Çağrı'nın kafasına geçirip, 'Seni bücür utanmadan birde buraya mı getirdi seni o pis ağabeyin?!' Diye bağırmıştı. Çağrı'da geri kalmayıp, 'Pis değil benim ağabeyim! Sensin pis.' Diye karşılık verdiğinde Açelya çılgına dönüp çocuğun kafasına bir kaç kez daha vurmuştu.

  Açelya pastadan bir dilim daha aldığında nefesimi sesli bir şekilde dışarı verip ikisi arasında gidip gelen bakışlarımı sürdürdüm. Elimi çeneme koyup boğazımı temizledim. "Çocuklar."

  İkisinin de bakışları aynı an da bana döndüğünde ben de onlara bakmaya devam ettim. Açelya ve Çağrı aynı anda 'Efendim.' diye cevapladı. "Daha ne kadar bu şekilde davranacaksınız? Açelya, bak o daha bir çocuk." Çağrı konuşmamı durdurup, "Ben çocuk değilim." Diye homurdandı. Bakışlarımı Çağrı'dan alıp tekrar Açelya'ya götürdüm. "Herneyse ne işte. Hiçbir şeyden haberi olmayan birini suçlayamazsın. Ve duyar duymaz çocuğun kafasına kutuyla vurdun." Çağrı tekrar ağzını açtığında elimle durdurdum. "Çocuk değilim dersen seni öldürürüm. Pastanı ye." Çağrı yüzünü buruşturdu. Tekrar Açelya'nın yüzüne baktığımda oda gözünün birini kısmış bana bakıyordu. "Ne yani suçlu ben miyim?" Sorusu üzerine gözlerimi devirdim. "Öyle söylemedim. Fakat oda suçlu değil yani bu konu hakkında suçu yok. Sizin kavganız size kalmış orada ikinizde suçluydunuz." Çağrı ve Açelya birbirine baktı. Çağrı, "Bu manyak kafama vurmasaydı bende ona bir şey söylemezdim." Dediğinde Açelya gözlerini kısıp masanın üzerinden Çağrı'ya doğru eğildi. "Ben hemşireyim iğnelerim var." Parmaklarıya uzunluğunu gösterip, "Hem de bu kadar kocaman. Onu sana vururum bak görürsün o zaman manyağı." Diye tısladı. Çağrı gülmeye başladığında Açelya geri çekilip ciddi bir tavırla yüzüne baktı. "Beni o küçük çocukları korkuttuğunuz yöntemle mi korkutmaya çalışacaksın? Komiksin. Git başka bir şeyler bul belki inanırım." Diyerek sırıtmaya devam etti. Açelya parmağını sallayıp, "Bana bak bücür seni morga kapatırım orada ölü amcalar bulur sana yenisini." Nefesimi sesli bir şekilde dışarı verip elimi yavaşça masaya vurdum. "Yeter." Sandalyeyi geri itip ayağa kalktım. "Açelya, Çağrı gelin film izleyeceğiz eğer orada ağzınızı açıp tek kelime ederseniz sizi bir odaya kilitlerim çıkar giderim ne yaparsanız yapın orada. Artık kendinizi mi yersiniz yoksa birbirinizi mi orası da size kalmış. Yaparım biliyorsunuz ikiniz de." Çağrı'ya baktığımda gözlerini dikmiş bana bakıyordu. "Gerçi sen nerden bileceksin. Neyse hadi kalkın ne oturuyorsunuz hâlâ? Geçin salona geliyorum hemen." Dedim. Açelya nefesini sesli bir şekilde bırakıp ayağa kalktı. "Yürü bücürük gidiyoruz." Çağrı'da ayağa kalkıp Açelya'nın arkasından yürümeye başladığında elleriyle saçlarını dağıttı. Aynı zamanda, "Sensin bücür." Diye mırıldandı. Başımı hafifçe sağa sola sallayıp arkalarından bakmaya devam ettim. Mutfak kapısından çıktıklarında önüme dönüp sandalyeyi düzelttim. Pizza kutularını tezgahın kenarına koyup pastayı buz dolabına kaldırdım. Tabakları ve çatalları makineye koyup dolaptan bir tencere çıkardım. Yağı koyup üzerine mısırı boşalttım. Tuzunu da atıp kapağını kapattım ve ocağa koydum.

  Mısır patladığında ocağı kapatıp bir kaç dakika daha bekledim. Kocaman bir kase çıkardığımda mısırı içine koyup ellerimi kapıt havluya silip çöpe attım. Daha sonra salona doğru hareket ederken ertafta tık duyulmuyordu. İçeri girdiğimde ikisi de yere oturmuş sırtlarını koltuğa dayamıştı. Kapıda bekleyip onlara baktım. Boğazımı temzilediğimde bakışları bana döndü.  Açelya'nın ayaklarının üzerinden atlayarak ortalarına geçtim. Yere oturup mısırı kucağıma koydum. Çağrı filmi başlattığında bir kaç mısır alıp ağzıma attım. Seçtikleri filmin bir korku filmi olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Çiğnemeyi bırakıp Çağrı'ya baktım. "Daha küçüksün korkmazsın değil mi?" Çağrı gözünü filmden ayırmayarak başını olumsuz anlamda salladı. "Çok izledim bir şey olmaz. Merak etmene gerek yok yani." Dediğinde hafifçe başımı salladım, ardından önüme dönüp filme odaklandım. Filmin ortalarına doğru hızlı bir şekilde mısırı ağzıma tıkıştırıp gözümü kapatmış filmi izliyordum. Bunu yeni almıştım ve izlemek için yanımda birlerinin olmasını istiyordum. Ön izlemesinde oldukça korktuğum için daha elimi sürmemiştim bile. Şuanda da  kapatmak isteği baş gösteriyordu ama sadece gözlerimi yumarak yetinmiştim. Evde tek kalınca acısını çekiyordum çünkü. Açelya beni dürünce gözlerimi açıp ona baktım. "Mızıkçılık yapma izle.