Kayıp Günlük

2.2K 113 28
                                    

İstanbul'a indiğimde hava alanından çıkıp hızla beni bekleyen Çağan'ın arabasına bindim.

"Teşekkür ederim Çağan."

"Rica ederim. Karakola gidiyoruz değil mi?"

"Evet her şey bitti artık. Bu kadar oyun yeter. Sana yolda anlattıklarımı onlara da anlatacağım. Noktayı koymak vazife oldu."

"Şaşkınım biliyor musun? Böyle bir şey olması... başlı başına üzücü bir durum, tahmin etmiştim aslında ama ne bileyim ihtimal veremedim."

Sessiz kalmayı tercih ettim. Aradan vakit geçtikçe içimdeki heyecan volkan misali patlamaya hazırlanıyordu. Nihayet emniyete geldiğimizde hızla indim. Elimdeki dosyaları ve mektupları sıkı sıkı tutuyordum. İçeride bir polisi durdurunca Çağan olaya müdahale etti. Bana kısa bir bakış attıktan sonra ona döndü.

"En yetkili görevliyle görüşmek istiyoruz."

Kısa bir bakışın ardından cevapladı.

"Bu taraftan."

Polis memurunu takip edince baş komiserin odasına geldik. Polis memuru önden girip izin istedi. Ardından içeri geçip karşısında bekledik. Koltukları gösterip oturmamızı rica etti. Kendime yakın olana oturup Çağan'a baktım. Yuktunarak ondan aldığım cesaretle bakışlarım karşımızdaki baş kormisere kaydı.

"Ben Baş komiser Yavuz, ne şikayetiniz vardı?"

Elimdeki dosyaları ve mektupları masaya koyup önüne doğru ittim.

"Yıllar önce kapanmış bir dava. Ailen trafik kazasında öldü denmişti. Fakat araştırınca öyle bir kazanın olmadığını gördük. Daha çok üstüne gidip bunları bulduk. Babamın şirketini isteyen dayım ve eniştem. Bunun için bütün ailemi öldürmüşler. Ben hafızamı kaybetmiştim. Bana eniştemi babam olarak tanıttılar. Fakat aileden kimsenin haberi yokmuş cinayetten. Yalnız dayım ve eniştem biliyordu. Hatta eniştemin bir arkadaşı var... ismi İbrahim. Annemi sevdiğinden onu almak istiyor. Tabii buna izin vermiyorlar. Eğer annem yaşarsa her şeyi anlatacağını biliyorlar. Bende şans eseri hayatta kalıyorum. Ama hafızamı kaybediyorum. Bu dosyaları incelerseniz tehdit mektuplarıyla beraber yasa dışı dosyalar olduğunu göreceksiniz. Şimdi sizden tek isteğim var. Adaletin yerini bulması..."

Yavuz bey, öyle dikkatle dinlemişti ki cümlem bitince dosyaları tek tek inceleyip okudu. Kısa bir süre geçmişti, o sürede oda üstüme gelip içinde hapsetmişti. Gözlerimi kapayıp başımı yukarı doğru kaldırdım. Yavuz bey dışarıdan birinin ismini bağırdı. Kapı açılıp bir polis içeri girince bakışlarım ikisi arasında donuklaştı.

"Bir ekip hazırla çıkıyoruz."

"Hemen baş komiserim."

O odadan çıkınca Yavuz Bey bana baktı. "Nerede olduklarını biliyorsun değil mi?"

Başımı olumlu anlamda salladım.
"Şirketteler. Bir toplantı varmış orada olduklarını duydum."

Gözlerim dolmuş bir şekilde Başımı önüme eğdim. Sonunda... artık bitmişti. Çağan önümde diz çökmüş vaziyette omzumu sıkmasıyla başımı yavaşça kaldırdım. Bir yaş akınca tebessüm ederek sildim.

"İyi misin?"

"Çok daha iyi olacağım."

Yavuz Bey ayaklanınca yere çöken Çağan doğruldu. bende hızla yerimden kalkıp odadan çıkmak üzere adımlandım.

Karanlığın TutsağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin