Çağan sessizce yanımda oturuyordu. Geldiği zaman bir türlü cesaret edip anlatamamıştım bildiklerimi.
"Deniz ne olduğunu söylemeyecek misin artık?" Bakışlarım ona kaydığında gözlerimiz birleşti. Gözyaşlarım görüş alanımı bulanıklaştırdığında burnumu çektim.
"Baban buradaydı." Çağan bir elini yumruk yapıp dişlerini sıktı.
"Bir şey mi yaptı sana?" Başımı olumsuz anlamda sallayıp elini tuttum.
"Yapmadı. Sakin ol lütfen."
"Neden ağlıyorsun o zaman. Adam akıllı anlat ne olduğunu sinirleniyorum." Elimi elinden çekip gözlerimi sildim.
"Baban yalan söyledi size." Tepkisini ölçmek için yüzüne çevirdim bakışlarımı.
"Ne diyorsun Deniz?"
"Duydun. Anneni o öldürmemiş, sana zarar vermek istememiş..." Çağan elini saçının arasından geçirip kaşlarını çattı.
"Böyle mi söyledi sana?" sertçe yutkundum. İnanmıyordu. İnanmayacaktı... Başımı olumlu anlamda salladığımda sinirle gülümsedi.
"İnandın mı ona?" sesi sert çıkmıştı.
"Bilmiyorum. Sana anlatmamı istedi. Sadece bana inanırmışsın bundan sonra, öyle dedi." gözlerini kıstı.
"İnanmıyorum o adama. Sen de bir daha inanma. Ayrıca senin burada olduğunu nereden biliyordu?"
"O çağırdı. Seninle alakalı olduğunu söyledi. Önemli deyince geldim." arkasına yaslanıp gözlerini kapattı. Ona doğru yaklaşıp yüzüne baktım.
"Çağan özür dilerim. Kızacağını biliyordum ama babanı belki affedebilirsin diye düşündüm. Hiç olmazsa deneyebilirsiniz diye düşündüm."
"Düşünme Deniz. Bizi düşünme. Kendini düşün sana bir şey yapsaydı ne olacaktı? Sırf o sana zarar vermesin diye ne yaptığımı bilmiyor musun! Birini severken aynı zamanda yarası olmak nasıl bir duygu bundan haberin var mı? Canını bile avucuna koyabileceğin birinin sana korkarak bakması ve bunda dibine kadar haklı olması nasıl bir duygu biliyor musun? Bilmiyorsun. Ben biliyorum. Onun yüzünden biliyorum. Bir daha hiç unutmayacak şekilde kazıdım aklıma bakışlarını. Baba diye bir kelime duyduğumda gözümün önünde beliren şeylerden yalnızca bir tanesi de bu! Daha fazlası da var daha anlatamadığım şeyler de var ve sen şimdi istemeden yaptı diyorsun. Hangi birini istemedi?"
Bir şey söylemeden bekledim öylece. Haklıydı bunu zaten hep biliyordum. Yalnızca benim için daha fazla nefret etmemesini istemiştim.
"Çağrı sürekli bana neden bizi istemedi diye soruyor, annemi hiç mi sevmedi diyor. Cevap veremiyorum. Sevmedi diyemiyorum çünkü zaten paramparça daha fazla kırılmasın diye susuyorum. Bana yaptığını geçtim ama o çocuğa yaptıklarını izletmesine ve canını yakmasına dayanamıyorum. Onun gibi olmak istemiyor ve bundan deli gibi korkuyor. Ne komik dimi? Babasına benzemekten korkan bir çocuk. Biz buyuz Deniz. Çağrı da ben de buyuz. Yaralıyız. Saramıyoruz lanet olsun bilmiyoruz sarmayı! Benden öğrenmeye çalışıyor ama aynı kişiye baba diyoruz lan ben nereden bileyim? Elimi tutup sarmadı hiçbir yaramı. Ben Çağrının elinden tutuyorum sadece bu kadarını öğrendim... Geceleri annemi özleyip ağladığını biliyorum. Bir kez olsun annemle uyumak babasıyla vakit geçirmek hayali. Sadece bu! Ve bunu bile söylemekten korkuyor çünkü hayat bize gerçekleri öğretirken acımadı. Yüzümüze çarptıkça açtık gözümüzü. Şimdi aynı acı korkutuyor onu. Daha fazla canı yansın istemiyor! Haklı. Ben onun yerinde olsam benim de benim gibi bir abim olsa, alçak bir babam olsa ben de öyle olurdum. Hangisine açıp göstersin yarasını bak burası işte çok acıyor desin? Seni niye o kadar sevdi biliyor musun? Çünkü Çağrı'nın daha önce hiç hissettiği bir annesi olmadı. Senin şefkatin onun ilk defa yaşadığı bir şeydi. Seni çok sevdi. Anne gibi... Deniz biz buyuz. Hayatta yalnızca iki şey istedik ama ikisi de olmadı. Oysa ne kadar normal bir istek... Ve biz bu hale onun yüzünden geldik."
Gözyaşlarım ardı ardına akarken içimden bir şeyler kopup gitti. Çağan'a sarılınca başını göğsüme yasladı.
"Özür dilerim Çağan... Özür dilerim."
Dakikalar geçerken yavaşlamıştı sanki. Öyle yavaş akıyordu ki zaman, tenime değip geçen rüzgar bile durmuş gibi, insanlar algımdan çıkıp yok olmuş gibi, sanki çölde kaybolmuşuz da suya ihtiycımız varmış ama etrafta yalnızca kum taneleri hüküm sürüyormuş gibi. Ölüme adım adım yaklaşırken hissedilen o yavaşlık... Oysa aynı ritmiyle geçiyordu değişen hiçbir şey yoktu. O an anladım zaman göreceliydi. Yavaş yahut hızlı akması insana göre değişip duruyordu.
"Senden bir şey isteyebilir miyim?"
"Hı hı" Sesi boğuk çıkmıştı. Tebessüm ettim.
"Bugün sizinle kalabilir miyim?" Başını kaldırdığında göz göze geldik.
"Annemiz mi olacaksın?" gülümsediğinde ben de gülümsedim.
"Çağrı'nın hayalini gerçekleştirelim mi? Üçümüz uyuyalım mı bugün?" Benden ayrılıp oturuşunu dikleştirdi. "Böyle bir şey istediğine emin misin?" başımı olumlu anlamda salladım. "Çağrı izin verir mi emin değilim Deniz. Güçlü görünmeye çalışıyor." derin bir nefes aldım. "Biliyorum ama deneriz en azından. O zamana kadar vakit geçiririz hem benim de hayatımdan uzaklaşmaya ihtiyacım var."
"Peki o zaman bize yemek yapar mısın en son gelmeden önce ne yiyeceğimizi düşünüyorduk. O pizza fikrini öne sürdü ben de lahmacun. Sonra fikir ayrılığı yaşadığımız için ikisinden de vazgeçtik. Sonuç olarak o velet evde aç bir şekilde beni bekliyor ben de aç bir şekilde eve dönünce ne yememiz gerektiğini düşünüyorum. " Çocuk gibi sırıtınca ben de gülmeye başladım.
"Size ıspanak yapacağım."
"Ispanak mı? Çağrı bundan pek hoşlanmayacağa benziyor. Biz etçil insanlarız Denizciğim sebzeyi ölmediğimiz müddetçe yemeyi tercih etmeyiz hele ki evde bir kadın yoksa çünkü yapmayı bilmiyoruz." Daha çok güldüğümde ayaklanıp arabaya doğru gitmeye başlamıştık.
"O zaman evde karar veririz ne yememiz gerektiğine de Çağrı'da fikirlerini söyleyebilir böylece."
"Ispanak onun için bir fikir değil."
"Senin yüzünden çocuk yeşillik tanımıyor."
"Yok ya, çimeni ağacı tanıyoruz o da bize yetiyor." sırıtarak yüzüne baktım.
"Espri yapamıyorsun bay Korhan."
"Teşekkür ederim Hanımefendi. Zamanla tecrübenizden yararlanmak isterim."
"Tabii ki sana bildiğim her şeyi öğreteceğim!"
...
Merhabalar. Zor zamanlardan geçiyoruz. Birlikle tedbirlere uyarak bu süreci kısa bir süre de atlatacağımızı umuyorum. Herkes kendine dikkat etsin.
Burası izleyebileceğimiz dizi ve film önerisi kısmı olsun. Herkes bir film ya da dizi yazabilir mi? :)
Keyifle okuyun. ☺️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Tutsağı
ChickLit(Düzenlenen kısımları mevcuttur.) GÖRÜLMEMESİ GEREKEN ŞEYLER... "Neden beni izliyordun?" "Seni izlemiyordum. Neden bahsettiğini bilmiyorum." TEHLİKELİ OYUNLAR... "Ha! Bu arada, bir daha ki sefere anahtarı daha güvenli bir yere koymalısın." KORKU DOL...