Gerçekler - Bölüm 6

2.7K 106 5
                                    

Kapının önünde sanki ilk defa gelmişim gibi bir heyecanla kapıyı açmalarını bekliyordum. Son geldiğimde pek güzel şeyler yaşanmamıştı. Derken kapı açıldı. Tülin teyze büyük bir içtenlikle bana sarıldı. "Hoşgeldin güzel kızım." diyerek beni içeri aldı. Bu kadar kısa sürede onlara bu kadar alışmam büyük haksızlıktı. Sanki kendi evime gelmiştim. Öyle özlem dolu öyle hüzünlü.

Salona girdiğimizde Yağız beni görüp kucağıma atladı."Zeynoooommm çok özledim seniiii." diyerek yanaklarımı öpmeye başladı. "Bende seni çok özledim birtanemm" diyerek sulu sulu öpmeye başladım onu. En nihayetinde ayrıldığımızda herkesin burda olduğunu farkettim. Herkes derken geçenki arkadaş grubuda dahil. Zehra hariç. Dün gece uçağı vardı onun.

Herkese başımla selam vererek Yağızıda kucağıma alarak tekli koltuklardan birine oturdum. "Gerçekten çok özledik kızım ama nasıl alışmışım sana." dedi Tülin teyze Asuya nispet yaparcasına. Asuya baktığımda sinirle bana baktığını farkettim. Ayy nasıl korktum anlatamam. Çakma sarışın sen anca kendin gibileri korkutabilirsin o bakışlarla. Kutay "Abisi söyleseydin ben alsaydım seni." dedi. Abi özlemimi Kutayla gideriyordum valla ondan daha iyisinide bulamazdım heralde. "Yok abi ne gerek var seni yormama otobüsle dolanmış oldum bende." dedim.

"Ahahaha otobüs mü akbilinde vardır şimdi senin." dedi çakma sarışın. Ömer uyarırcasına "Asu" dedi. Bu çocuk herkese kedi bana aslan heralde. Daha yanındaki kızı susturamıyor. "Evet canım otobüs ve akbil değil kent kart kullanılıyor burda. Öğrenci bursumda ancak buna yetiyor naparsın." dedim sakince. Beni ezmeye çalışıyor birde haspam. Sen kim köpeksin acaba. "Sanki senin altında araba varda kıza laf ediyorsun. Ömer abim gelip almasa seni neyle geleceksin acaba?" dedi Ece. Ben bu kızı yerim ya tatlışım benimmm.

"Tamam birşey demedim ya niye bu kadar celallendiniz." diyor bide yüzsüz yüzsüz ya. "Fakir olması benim suçum sanki." dediğinde bir an gözüm karadı. "Kes sesini!" diye gürledi Ömer. Bir an neye uğradığımı şaşırdım. "Kelimelerini tart konuş bir dahada onunla bu şekilde konuşma." dedi. Herkes gibi bende şok gözlerle Ömere bakarken yerinden kalkıp sinirle yukarı çıktı. Peşinden Asuda ağlayarak yukarı çıktı. Bana fakir demişti. O ne demek lan. Fakir olsam gam yemem. Kendi düşüncelerime bir an gülmeye başladım. Herkesin bana baktığını görünce "Kusura bakmayın sinirlerim bozuldu. Babamdan harçlık almamam fakirlik olmuş. Düşüncedeki sığlığa bak. Bu kız birde üniversite okuyor." dedim. Herkes bana hak veriyordu odada.

Biraz sakinleşince kucağımda uyuyakalan Yağızı kaldırıp odasına götürdüm. Bu kıyametin içinde nasıl uyuyakalmıştı. Bu yönleri bana o kadar benziyordu ki. Yatağına yatırdıktan sonra yatağın kenarına oturarak saçlarını okşamaya başladım. Gülümseyerek onu izlerken izlendiğime dair bir hisle kafamı kaldırıp kapıya bakınca Ömerin kapıya yaslanmış bizi izlediğini farkettim.

Bakışlarını çevirmek yerine daha derin bakmaya başladı. Noluyor abi kesin ölüyorum onun için böyle bakıyor bana. "Gerçekten ona çok benziyorsun." dedi. Bakışlarımı çevirdim ondan. Bunlarla yüzleşmek çok ağır geliyordu bana. Ömer kapıdan ayrılıp yanımıza yürümeye başlayınca heyecandan kaskatı kesildim. Asu nereye kaybolmuştu da bu yanımıza gelmişti. Bir anda yatağın öbür tarafına dolanıp Yağızın yanına uzandı.

"Benimde saçlarımı okşamanı istesem kabul edermisin?" dedi. "Bunu bana neden yapıyorsun?" diyerek ona başka bir soru sordum. Benim kafamı karıştırıyordu. "Ben hiç birşey yapmıyorum." dedi. "İyi ki yapmıyorsun, yapsan nasıl karışır acaba kafam?" diye mırıldandım. Gözlerini kapatmıştı. Yorgun görünüyordu. Elim istemsiz bir şekilde saçlarına gidince kaskatı kesildiğini farkettim. Bunu farkedince elimi çekmek istedim. Ama bileğimden tutup saçlarına geri götürdü elimi. "Devam et lütfen." dedi. Ohaa bana rica etti. Bir daha söylemesini istesem söyler mi acaba. Nasıl kırabilirdimki bu ricasını.

Daha önce onu inceleme fırsatı bulamamıştım. Aslında şimdi bakınca Ömer tam aradığım tipte biriydi. Esmer, uzun boylu ve çok güzel gülüyor. Ama onun bir sevgilisi var. Hem biz hiç anlaşamıyoruz. Sürekli her konuşmamız tartışmayla bitiyor. Onunla ilgili böyle birşey düşünmem çok yanlıştı ve ben bu yanlıştan fazlasıyla hoşlanıyordum. Oha abi ya resmen bir klişeyi yaşıyorum. Farkettiğim gerçekle elimi bir anda çekip yataktan kalktım.

Açık kapıdan çıkıp arkamdan kapattım kapıyı. Koridora ilerleyecekken ağlamaktan gözleri kızarmış Ahuyu gördüğümde olduğum yerde çakılı kaldım. Az önce olanları görmüş gibi bir hali var. "Yanlış anlamanı gerektirecek birşey olmadı içerde." dedim sormasına fırsat bırakmadan.

"Ne demek yanlış anlamanı gerektirecek birşey olmadı. Bu adam elini tutmama bile izin vermiyor. Ama sen onun saçlarını okşayabiliyorsun." dedi korkunç bir şekilde üzerime yürürken. "O senin ve sevgilinin arasındaki problem beni ilgilendirmiyor." dedim. "Sen onun için bir hiçsin anladın mı ben onun sevgilisiyim ve sen hiçsin." dedi. "Bana bilmediğim birşey söyle. Bunları zaten biliyorum." dedim. Madem savaş istiyordu kartlarım açıktı.

"Bilmediğin birşey istiyorsun demek. O zaman söyliyim sana bilmediğin birşey. Senin şuan seni evde beklediğini zannettiğin anne ve baban varya. Gerçek anne ve baban değiller. Evlatlıksın sen." Ne saçmalıyordu bu ya? "Sen iyice kafayı yedin be defol git almiyim seni ayağımın altına." dedim. Manyakmıdır nedir?

"Selim amca senin gerçek baban. Emirde ikizin oluyor. İkiniz doğduğunuzda sen kız olduğun için başka aileye vermişler seni gerçek ailen bile istememiş. Ömermi isteyecek." diye bağırdı yüzüme doğru. "Senin saçmalıklarını dinlemek istemiyorum diyorum Asu defol."

İlerleyecekken aşağıdakiler sesimizi duyup yukarı çıkmış olacak ki hepsi merdivenin başında şok gözlerle buraya bakıyorlardı. Asunun söylediklerine şaşırdılar büyük ihtimal. "Bakmayın Selim amca siz bu delinin söylediklerine saçmalıyor işte." dedim. Tülin teyze "Bu sefer haddini aştın Asu defol bu evden. Aile sırlarımızı nasıl öğrendin bilmiyorum ama başka bir yerde bunu duyarsam sonun olur." diyerek kolundan sürükleyip aşağı indirdi onu. Ne demekti bu. Arkamdaki kapı açıldı. Ömer çıktı uykulu bir şekilde "Noluyor burda?" diye sordu

"Doğru değil dimi Selim amca. Böyle birşey mümkün değil. Yalan söylüyor o kız değilmi?" diye Selim amcaya doğru ilerlemeye çalıştım. Başım dönüyordu. Ömer kolumu tuttuğunda elinden kurtulup duvardan destek aldım. Hepsinin gözünü kaçırması bunun doğru olduğunu gösteriyordu. Hayır ya doğru olamaz. Benim eve gitmem lazım. Annem bana hiç yalan söylemez. O bana doğruyu söyler. Hızla aralarından geçerek merdivenlerden inerek montumu ve çantamı alarak evden çıktım. Koşar adımlarla uzaklaşırken bir anda kolumdan çekilerek durduruldum.

"Böyle gitme. Bırak Selim amca anlatsın sana tüm gerçekleri." dedi Ömer. Yavaşça arkamı dönerek nefret dolu gözlerle ona baktım. Ateşe değmişçesine elini çekti kolumdan. "Bana böyle bakma ben senin düşmanın değilim." dedi. "Evet sen benim hiç birşeyim değilsin. Bundan sonra sende o psikopat sevgilinde uzak durun. İkinizide görmek istemiyorum." diyip onu orda bırakarak otobüs durağına gittim. Şükürler olsun ki durağa gitmemle otobüsün gelmesi bir oldu.

Kısa süren otobüs yolculuğum boyunca telefonum hiç susmadı. Bütün ev halkı teker teker arıyordu. Bir süre sonra sıkılıp telefonu kapattım. Eve geldiğimde anahtarımı çıkarıp eve girdim. Annem oturma odasında ağlıyordu.

"Noldu anne niye ağlıyorsun?" diyince kafasını kaldırıp bana baktı. İşte bende flaş orda koptu. Anneme koşarak sarılıp ağlamaya başladım. Herşey doğruydu. Ben gerçektende evlatlıktım. Gerçekler bana çok ağır geldi. Nasıl altından kalkıcam bu yükün.

Kendime gelince anneme neden diye sordum. Onlarında haberi yokmuş gerçek çocukları olmadığımdan. Yeni öğrenmişler. Kazadan sonra Selim amca gelmiş onlarla konuşmaya. Asıl hikayeyi bana onun anlatacağını söyledi annem. "Ben senin gerçek annen olmasam bile gerçekten annenim. Bunu bil güzelim benim. Sen hep bizim en küçük kızımız kalacaksın. " dedi meleğim.

Onların doğumda ölü doğan çocuklarının yerine koymuşlar beni. Kimin neden yaptığına dair en ufak bir fikrim yok. Bir insan neden böyle bir şey yapar ki. Acaba Asunun söylediği doğrumu gerçekten sırf kız çocuğu olarak doğduğum içinmi terkedildim. Bu cevaplarımın hepsi Selim Karahandaydı. Ama şuan bunları öğrenmek istediğime emin değilim. Gerçeklerimle yüzleşmeden önce yaşadığım yalan hayatımla vedalaşmam lazım. Yoksa ikisini birden kaldırabileceğimi sanmıyorum. Ben ne yaşıyorum şu an.

-----

Yeni HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin