Eve döndüğümüzde çok huzurluydum. Aileyle vakit geçirmek çok güzeldi. Bugün dolu dolu bir gün oldu benim için. Üstümü değiştirip yatağa girecekken fikrimi değiştirip balkona yöneldim. Çok yorgun olmama rağmen uyumadan Ömeri görmem lazımdı. Balkona çıktığımda burda olmadığını gördüm. Odasının lambası yanıyordu. Oraya doğru ilerleyip içeri girdim. Üstünü değiştirmiş yatağında uzanmış bilgisayardan birşeylere bakıyordu.
"Neye bakıyorsun öyle dikkatli dikkatli??"diyince kafasını kaldırıp bana baktı.
"Yarın yapacağımız toplantı için sunumun üstünden geçiyordum son bir defa."dedi gülümseyerek. Kapıdan ayrılıp yanına giderek yatağının öbür yanına oturdum.
"Ne zaman bitecek peki işin??"diyince bilgisayarın kapağını kapatarak komidinin üstüne bıraktı. Sonra bana uzanarak kendine çekti. Başımı göğsüne koydum. O şekilde uzanıyorduk.
"Bitti bile. Benim senden daha önemli bir işim yok."diyerek saçlarımı okşamaya başladı.
"Annem biliyor bizi."dediğimde saçımda eli kısa bir süre dondu. Kafamı kaldırarak ona baktım. Şaşkınca bana baktı. Ardından söylediğimin doğru olduğunu anlayınca saçımı okşamaya devam etti.
"Seni daha yakından tanımak istiyor. En kısa zamanda ailelerimize söylememiz gerektiğini söyledi."
"Peki sen ne düşünüyorsun bu konuda??"diyince kafamı kaldırıp oturma pozisyonuna geçtim yatakta.
"Bende artık saklamanın çok manasızlaşmaya başladığını farkettim. En kısa zamanda babama söylemeyi planlıyorum."
"Babam biliyor."dedi bir anda. Bende bana ne zaman söyleyeceksin diye bekliyordum.
"Babanın bildiğini biliyorum."dedim gülerek.
"Nerden biliyordun??"dedi şaşkınlıkla yerinde doğrularak. Sırtını yatak başlığına dayayarak oturmaya başladı oda.
"Şirkete geldiğimde şüphelenmiştim. Sonra şu senin sinir krizinde seni sakinleştirmesi falan baya anlamaya başlamıştım. Ama en son geçen Haluk amca bana güzel gelinim bana bir kahve yaparmısın dediğinde anladım."
"Ya inanmıyorum babama ya. Kimseye söyleme dedim birde o kadar."
"Ne kızıyorsun adama sanki benden gizli benimle ilişki yaşıyorsun. Adam diğerlerine çaktırmıyor. Bana çaktırıyor."dediğimde gülmeye başladık.
"Ne zaman söyleyelim peki?? Annem çok sevinecek."
"Ben yarın babamla konuşmayı planlıyorum. Tülin teyzeye alıştıra alıştıra söyleyelim. Hamile kadın ne olur ne olmaz. En kısa zamanda da benimkileri buraya yemeğe davet edicem hem iki aile kaynaşsın hemde annem seni tanıma fırsatı bulsun."diyerek başımı yastıklarından birine uzattım. O kadar yorgundum ki göz kapaklarım kendiliğinden kapanıyordu.
"Şaka maka evleniyoruz sanki Zeyno."dedi gülerek yanıma uzanırken. Güldüm söylediğine. Gerçekten sanki evlilik arefesine girmiş gibiydik.
"Sen kaşındın oğlum. Ben sana dedim aşkımızın tadını çıkaralım diye."dedim son enerjimle. Kesinlikle huzur veren kokusu uykumu getirmişti. "Bana şarkı söylesene."
"Sende iyi alıştın Zeyno. Bak gözünden uyku akıyor. Yerine git uykun kaçmadan."dedi. Yuh oğlum kovsaydın. Uzanıp göğsüne yattım.
"Ben şuan olduğum yerden memnunum. Birde sen şarkı söylersen değmeyin keyfime."
Saçlarımı okşamaya başladı. Iyice uyuma moduna geçmişken gelen sesiyle kendimi uyandırmaya çalıştım. Duyduğum türküyle gülümsemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Hayat
Teen FictionOnlar önden ilerlerken bir anda kolumdan çekilip durduruldum. Ah ama sen ne klişe sevdalısıymışsın be yavrum. "Senin bu kolumla derdin ne ya. Seslensen durmam sanki." diye sitem ettim. Az öncenin heyecanı geçmemişti zaten. Çok saçmalamam diye umuyor...