Barış - Bölüm 17

2.1K 70 11
                                    

"Oha lan şaka maka bu koca senede bitti. Kızım farkında mısınız 3.sınıfa geçtik."dedi Nihal heyecanla. Ömerle ilanı aşk edip iki dakika sevgili kalıp kavga ederek ayrılmamız üzerine 3 hafta geçmişti. Abisinin yanına gidip eşyalarını alıp geri döndü temelli. Babamların yanında şirkette işe başladı. Bu süre zarfında benimle konuşmaya çalıştı ama finallerim yüzünden ben konuşmak istemedim. Önümüzde koca bir yaz tatili vardı. Onunla küs kalacak değildim. Ama her kavgada arkasını dönüp gidemeyeceğini bilmesi gerekiyordu.

"Kızım bu kadar heyecan yapma. Üç ay bensiz geçireceğin için bari üzülüyor gibi yap."dedim trip atarak. Omerle konuştuklarımızı ertesi gün kızlarla toplanıp anlattım. Çığlık ata ata dinlediler. Onun tepkisinin yerinde olduğunu söyledi Ece. Ailesinin arkasından iş çeviren adam durumuna düşmemek için söylemek isteyeceğini söyledi. Haklı abi biliyorum ama şuan buna hazır değilim.

"Tabiki üzülüyorum Zeyno aşk olsun ben şimdi kime trip atıcam??"

"Ya kıza bak yaa. Git sevgiline at tribini benden uzakta."

"Oyy oyy kıyamam sende kavga etmesen sevgilin olacaktı yavrum şimdi atardın ona tribini."dedi Ece bana sarılarak. Sende mi brütüs der gibi baktım.

"Sana yazıklar olsun. Sen birde benim yengem olacaksın. Puhh sana."dedim. Kızlar bize bakarak gülüyorlardı.

"Ben değil miydim senin yengen Zeyno beni nasıl aldatırsın"

"Dur bir Zehra zaten ortalık karışık girme araya"dedim.

"Tatlım ben senin hem yengenim hem görümcenim. Hemde çok tatlıyım bence bana kıyamazsın."dedi vicdansızın kızı. He valla kıyamam.

"Kıyamam tabi gel kız buraya."diyerek sarıldım Eceye. Bizim sarılmamıza dururmu canım arkadaşlarım. Hep beraber sarıldık.

"Tamam bu kadar duygusallık yeter."diyerek ayrıldım kızlarla. Onları özleyecektim. Ece dışında hepsi gidecekti. "Ben kaçıyorum gençler en iyisi burda vedalaşmak galiba."diyerek hepsine teker teker sarılıp vedalaştım.

Onlardan ayrıldıktan sonra aceleyle bu arada ihmal ettiğim çok sevgili kuzenim Özgürle buluşmaya gidiyordum. Beni öldürecekti çünkü yine geç kaldım. Buluşacağımız kafeye girdiğimde oturduğu yerde telefonuyla oynayan kuzenimi gördüm ve koşarak yanına gidip sandalyesinde ona sarıldım.

"Ahh benim canım nasıl özlemişim seni."diyerek yanağından öpüp yerime geçtim. Ona baktığımda kızgınca bana baktığını gördüm.

"Hiç şirinlik yapma bana. Kaç gündür görüşmediğimizin farkında mısın??"

"Abartma Özgür her gün mesajlaşıyoruz. Finallerim vardı biliyorsun. Bu olaylar yüzünden baya toparlanmakta zorluk çektim. Yoksa biliyorsun seni bir gün görmezsem kör iki gün görmezsem kötürüm üç gün görmezsem ölürüm ölürüm ölürüm."

"Ulan sanada trip atılmıyor. Tipe bak ya şebek."

"Öküzcüm bana şebek demezsen sevinirim. Sana neler anlatıcam oğlummm. Yüzünün halini görmek istediğim için telefonda anlatmadım."

"Tamam eğer çok acil değilse eve geçelim bizde anlat. Sen gelmeden annem aradı. Dışarı çıkacakmış Hasana gel bak dedi. Gidelim hem sizde hasret giderirsiniz"

"Oğlum madem öyleydi söyleseydin direkt size geçerdim."

"Eziyet olsun diye gelmeni bekledim. Oh olsun. Hadi yürü arabada yok bugün evede yürütücem seni."dedi vicdansız kuzenim. Ulan insan benim gibi bir tatlışa neden kızar ya. Neyse en azından bugün Hasan bebeğimi görcem. Çok özlemiştim zaten. Kafeden çok uzakta değildi zaten teyzemlerin evi. Yolda Yağız arayıp okuldan bugün onu benim almamı söyledi. Kıyamam bu sınav zamanı onunlada çok zaman geçiremedim. Onuda okulundan alıp teyzemlere geçtik.

Yeni HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin