Müjde - Bölüm 18

2K 66 2
                                    

"Zeynooo hadi kalk kahvaltı yapalım. Uyan artıkkk."diyen Yağızı farkedince bir gözümü açıp baktım. Yatağımın tepesine çıkmış beni uyandırmaya çalışıyordu. Şunu başkası yapsa cinayet işlerdim. Ama bu miniğime kızamıyordum. Hemen aşağı çekip gıdıklamaya başladım.

"Sen misin beni böyle uyandıran küçük bey. Sonuçlarına katlanacaksın."diyerek kahkahalar arasında onu gıdıklamaya devam ediyordum. Oda bir gayret beni gıdıklamaya çalışıyordu.

"Bensiz eğlence haa"diyerek Emirde atladı yatağıma ve Yağızla bir olup beni gıdıklamaya başladılar. "Hainnn sen benim ikizimdin"diyerek yalandan kızdım Emire. Kapıda bize gülerek bakan abime "Abiiiii kurtar beni bunların elinden."dedim. Kahraman abim geldi bizi ayırarak kurtardı beni.

"Kahvaltı masasına ilk varan kazanır."diyerek odamdan dışarı koşmaya başladım. Arkama baktığımda üçüde koşarak arkamdan geliyordu. Hadi Yağız küçük çocuk. Bu koca adamlara ne demeli.

"Ben kazandımmm."diye daldım yemek odasına. Herkes burdaydı. Galiba bir biz eksiktik. Omerle göz göze geldiğimizde gözlerimi kaçırdım. Dün o cesaretle neler yapmıştım. Şuan feci halde utanıyordum. "Günaydın herkese."

Yağız Emir ve abimde içeri geçip yerlerine oturdular. "Oğlum kardeşinizi uyandırın diye yolladım siz tüm mahalleyi uyandırdınız."dedi babam.

"Çok mu ses yaptık. Kusura bakmayın hepsinin suçu bana ait." Evet bir suçlu varsa benim.

"Hayır sizin bir suçunuz yok kızım. Bu evde sizin kahkahalarınızı duymak bana ancak keyif verir."dedi yine o mahzun bakışlarıyla. Ah be babam böyle diyip beni kalbimden vurma.

"Ben aceleyle indim elimi yüzümü yıkayıp geliyorum."

Yemek katında ki lavaboya girerek elimi yüzümü yıkadım. Kapı açılıp kapanınca arkamı döndüm.

"Senin ne işin var burda?"dedim Ömere.

"Bir daha benden yüzünü çevirme. Ayrıca seni uyandıran kişi olmak isterdim ama kardeşlerin fazla gönüllüydü o yüzden müdahale edemedim. Şimdide günaydın öpücüğümü alıp içeri geçicem."dedi ve beni öperek o anın etkisiyle baş başa bırakarak beni banyoda tek bırakıp içeri gitti.

Elimi yüzümü bir daha yıkayarak içeri geçip kimseye bakmadan direkt yerime oturdum. Herkes muhabbete girmiş zaten. Masanın altından ayağıma gelen tekmeyle yerimde sıçradım.

"Noldu canım arkadaşım ayağına kramp girdi galiba??"diye beni uyaran Eceyi görünce tekmeyi ondan yediğimi anladım. "Evet evet kramp girdi."diye yalan söyledim bende. Hayvan gibi vurdun bakışı attım. Oda bana banane bakışı atıp omuzlarını silkti. Kafamı çevirince bana şüpheyle bakan Ömeri gördüm. Göz kırpıp noluyoo der gibi baktı. Bende ona birşey yok şakalaşıyoruz bakışı attım. Aman Allahım ne kadar çok bakışlarla konuştum yine.

Kahvaltı bittikten sonra sofrayı topladık ve mutfağa çekildik. Biz Eceyle daha konuşmaya başlamadan telaşla içeri Tülin teyze girdi. "Kızlar yardımınıza ihtiyacım var."diyerek kapıyı kapattı.

"Noldu Tülin teyze hayırdır??"

"Kızım ben bir iki haftadır baş dönmesi mide bulantısı şikayetiyle doktora gittim. Kan tahlili aldılar. Sonuçlar bugün çıkacaktı. Şimdi bana sonuçları mail atmışlar. Ama bakmaya cesaret edemiyorum. Öğleden sonra doktora gidicem ama meraktan çatlamazsam. Ya kötü birşeyse. Benim yerime bakarmısınız?"

Yaa kıyamam. Ben bakarım tabiki diye atladım. Elinden telefonu aldım. Çok anlamazdım aslında ama fazla oynayan değer iyi değildir heralde. Bakalım hemogram değerleri gayet iyi. Sadece biraz kansızlık var gibi ama oda çok az. Biyokimya değerlerinde de demir eksikliği var. Evet buda kansızlık olduğunun bir ispatı. Lan şuan doktor gibi konuşuyordum. Hormon testine baktığımda gördüğümle şok oldum.

Yeni HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin