Yeni Hayat

Film - Bölüm 26

"Işte sonra beni öpmeye başladı. Bende öpmüş olabilirim şuan bunun bir önemi yok galiba."

"Fazla ayrıntı vermeyeydin iyiydi Zeyno. Sonuçta sizin özel hayatınız."dedi sırıtarak Sezin.

"Bunu anlatmam lazım ama kanka yoksa devam edemem."dedim sırıtarak. Herkes pür dikkat beni bekliyordu. O yüzden uzatmadan devam ettim. "Işte biz böyle kendimizi kaybetmişken ağzıma bir tuz tadı geldi. Ağladığını düşündüm Ömerin. Kafamı bir geri çektim şaşkınlıkla bana bakıyordu. Eliyle gözyaşımı sildiğinde ağlayanın ben olduğumu farkettim. Sonra ben bir ağla bir ağla. Bugüne kadar hiç böyle ağlamamıştım. Bebekligime kadar ağladım o derece. Içim çıktı."

"Ömer naptı peki??"dedi merakla Ece.

"Önce beni göğsüne çekti."dediğimde bir ayyy sesi yükseldi kızlardan. "Sonra saçımı okşamaya başladı." Yaaaaa sesi. "Sonra biraz ağlamama müsaade etti. Sonrada yanımda olduğunu söyledi." Bir yaaaa sesi daha.

"Tamam işte sonrası bizim özelimiz. Bitti burda hikaye."diyerek devamını anlatmadım.

"Lan daha ne özel şey yaşadınız?? Döverim bak."dedi Leyloş.

"Leyloş kalanı +18. Boşver duymak isteyeceğine emin değilim."diyince elinin altındaki yastığı fırlattı bana. Aslında pek birşey yaşanmamıştı sonra. Gözlerimden öperek benim ağlamamı durdurdu. Sakinleşip derenin kenarına gidip elimi yüzümü yıkadım. Sonrada pikniktekilerin yanına dönmüştük. Bir dahada konuşamamıştık ordan sonra. Piknikten sonrada kızlarla konuştuğumuz gibi yapıp bizim eve gelmiştik. Kız gecesi yapıyorduk. Saydığımız kişiler dışında Sezin ve Büşrayı çağırmıştık.  Film izlemek yerine şuan dedikodu yapıyorduk.

Kapının çalmasıyla kızda baktım. "Gençler başka çağırdığımız biri mi vardı??"diyerek kapıya yöneldim. Kapıyı açmamla bir erkek orduyla karşılaştım.

"Kanka parti var ve beni çağırmıyorsun??"diyerek içeri dalan Mertle kalanı tutamadım içeri geçmeye başladılar. Şaşkınlıktan müdahalede edemiyordum. Hepsi gelmişti. Mert Haşim Ali Özgür Ömer Emir ve Kutay. Hepsi şuan evimdeydi. Hepsi içeri girince kapıda bir tek Ömer kalmıştı. Onuda içeri alıp kapıyı kapattım.

"Haber vermeden geldik ama seni merak ettim nasıl oldun??"diyen Ömerle şaşkınlığımı attım. Kollarımı boynuna doladım.

"Seni özledim."diyerek burnumu boynuna dayadım ve derin bir nefes çektim. Ayyy bu çocuk bu kadar güzel kokmak zorunda mıydı???

"Yavrum abilerinin olduğu yaşam alanlarında bana böyle şeyler yapma. Zaten zor duruyorum."dedi beni kendine iyice bastırarak.

Onu elinden tutarak içeri sürükledim. Içeri girince erkekler garipçe kızlara kızlar kızgın bir şekilde erkeklere bakıyordu.

"Ne yapıyorsunuz acaba??"dedim hepsine hitaben.

"Oğlum ne işiniz var burda yaa?? Kız gecemizi mahvettiniz."diyen Eceyle farkına varıp Omerden ayrıldım.

"Lan harbi ha. Ben özlemimden farketmedim onu. Sizin ne işiniz var burda ya."dedim.

"Kanka siz bizsiz sıkılırsınız diye geldik. Hem bak filmde getirdik."diyen Mert elindeki korku filmi cdlerini gösterdi.

Battı balık yan giderdi. "Iyi aranızda tanışmayan varsa şimdi bu Leylosumun yanındaki Sezincim olur. Özgür dingilinin ablası. Büşrayı geçen akşam gördünüz zaten. Bu dingillerde aman boşverin onları. Iki kişi önemli aralarında. Bu yakışıklı Ömer olur sevgilim kendisi. Birde biri varki"diyerek Ömer'den uzaklaşarak Haşime yürüdüm. Iki anlamda da. "Bu maşallah yakışıklı ultra mükemmel gözlerimizi kamaştıran güzellikte Haşim."dedim elimi omzuna atmaya çalışarak. Çalıştım çünkü o uzun kule gibi boyuna elimi uzatmak biraz zordu.