Bölüm 3

4.3K 189 7
                                    

''Askerler gitti ama sen hala oradasın.'' dedi genç adam,elleri cebinde banyoya doğru yürümeye başlamıştı.

''Özür dilerim.'' dediğinde kapıyı yavaşça açtı ve yine soylu kişiyle yüz yüze geldi.Kafasını çevirip soyludan biraz uzaklaştı.''Sadece bizi yanlış anlamasınlar diye saklandım.'' Açıklama için o kısa süre içerisinde yalnızca bunlar aklına gelmişti.''Şimdi gerçekten gitmeliyim.''

''Pekala,ama yarın yine gelecek ve bana sırrını açıklayacaksın.''

Aniden,durdu.

''Haa,bu arada yine bir kutuya gir.Belki kutu sayesinde bana yine ulaşabilirsin.'' dedi alaycı bir bakış atarak.Samira biraz sinirlenmişti.''Merak etme bir daha o kutuya girecek kadar saf olmam.'' dedi sinirinden.Kahverengi bukleli saçları artık onu huylandırıyordu,saçını arkaya atarak az da olsa rahatlamıştı.''Demek öyle,peki neden bir kutuya girmeye cüret ettin? Hem de asillerin olduğu kutulara..'' Samira'nın tam yüzüne bakıyordu ve bu Samira'nın söyleyeceklerini zorlaştırıyordu.''Gerçekten gitmem gerek.'' diyebildi sadece.

Soylu onun önünü kesince yeniden gitmek için adım atacağı sırada kapı yine hızlıca açıldı ve soylunun arkasına geçmek zorunda kaldı.Bu odadan çıkış yok muydu!

''Ben size bir daha odamın kapısını çalmadan içeri girmeyin demedim mi?'' diye gürledi Prens Andy.Askerler eğilerek Kraliçe'nin geçmesi için yolu açtılar.

''Peki bir anne,oğlunun odasına izin olmaksızın giremez mi?''

Prens Andy, şu an çok şaşırmıştı.Annesi odasına çok nadir gelirdi.''Neden geldiğini sormamda bir mahsur var mı?'' Prens Andy,arkasında titreyen kızla konuşmaya can atıyordu ama nedense durumlar pek onlar için müsait olacağa benzemiyordu.

Samira tek gözüyle hafifçe bir bakış attı ve atar atmaz bu yaptığının aptallık olduğunun farkına vardı.''Demek meşguldün.''  dedi annesi,imalı imalı oğluna bakarak.''Hayır,öyle değil anne.''dedi Prens Andy, bunalırcasına.Annesi oğluna aynı bakışı atarak bakmaya devam ediyordu.Bir süre sonra kaşlarını çattı.''Yarın bir randevun olduğunu bile bile gözün hala dışarıda! Bu ne sorumsuzluk! Hiç senin gibi bir Prens'e yakışıyor mu bu yaptıkların?'' Prens Andy, 'artık yeter' dercesine annesine bakıyordu.''Yarınki randevu için can atmadığımı biliyorsun.''

Kraliçe küçük adımlarla Prens Andy'nin arkasına geçerek genç kıza baktı.Genç kız ne yapacağını bilemezken olan bitenlerin farkına varmıştı.Nasıl bir cevap vereceğini düşünmekle meşgulken terlemeye başladı.Tüm odalar içinden neden böyle bir odaya düşmüştü acaba! Kendine sinirliydi hemde çok...

''O zaman bu kız kim oluyor?''Genç kız Prens Andy'den uzaklaştı ve arkasını döndü.Prens Andy,annesinin imalarını son anda anlamıştı.Bu gizemli kız aynı zamanda randevusu olan kız mıydı yani! Annesi bunu ima ediyordu.

''Neyi ima etmeye çalışıyorsun? Sıradan biri işte.'' dedi Prens Andy ama bu söylediklerine şu andan itibaren inanmıyordu.''Neden utanıyor o zaman? Tüm gün sarayda aranırken bir tek aramadığımız oda seninkiyken üstelik.Kaçarken doluya yakalanmış meğer.'' 

Samira olanları duyuyor ama herhangi bir tepkide bulunmuyordu.Prens Andy'nin sesini duyar duymaz irkildi.''Doğru mu?'' Başı öne eğik yüzünü ona döndüğünde ''Doğru.'' diyebildi.

''Ahh,çok aceleci davranmışsınız.Yarına kadar sabredemediniz mi?'' dedi oğluna bakarken.Prens Andy'nin sabrı taşmıştı.

''Susar mısın anne!''

Kraliçe hiç oğlunu dinlemişe benzemiyordu.Samira'nın yanına yaklaştı ve Samira'yı incelemeye koyuldu.Samira hala huzursuzdu.''Aslında,bu kızımızla daha önce zaten tanışmıştık ama yakından bakınca anladığım şey şu ki güzelliğiyle seni etkilemiş.'' Prens Andy,annesinin kolundan tutarak kapının dışına kadar zorla da olsa götürdü.Kraliçe hala mızmızlanıyordu.''Bir daha annem olsan bile odama izinsiz girmeyeceksin!''

Muhafızlara annesini teslim ettikten sonra kapının bir daha açılmamasından emin olması için kapıyı kilitledi.Sonunda yalnızlardı.Yarınki randevu bugüne taşınmış gibi görünüyor diye düşünmekten kendini alamadı.Muzip bir gülümsemeyle kıza yaklaştı.''Neden en başından beri söylemedin? Yarın için o kadar endişeliydim ki ama o kız sen olduğun için çok şanslıyım.'' Kıza yaklaşırken kız geriliyordu.''Bunun için gelmedim.'' Prens Andy durdu.''Ne demek bunun için gelmedim? Şu an bir randevudayız değil mi?'' Kız onu dinlemiyormuş gibiydi.''Şu an çok şaşkınım ve eminim sen de öylesindir.Bu yüzden bu görüşmeyi yarına erteleyelim.İkimiz için de en iyisi bu.'' 

Prens Andy,kısa bir düşünüşün ardından olumlu cevap verdi.Samira az da olsa rahatlamıştı.''Bu arada adımı hala bilmiyorsun değil mi? Ben Andy.'' derken göz kırpmayı unutmamıştı.

Şans ilk defa ona gülüyordu.

TutsakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin