Nasıl bir zamansa bu tüm kavgalarımızı bir buluda sığdırıyor
Yine ben ve benden sızan gözyaşlarıyla bir avuç ağlamaklar topluyorum
Bu sıralarda çok kişi geçiyor hayatımızdan dokunmuyoruz çocuk olmalarına
İncitmiyoruz çocukluklarını
Üzmüyoruz ustaları böyle ustalıkla
O sıralarda birileri daha geçiyor bu hayatımızın önünden
Hep tonla bir şeyler geçiyor bu pişmanlıklarımızın üzerinden
Masalsı bir hayatı sıradanlıkla bu evrene sığdırmış zaman nasıl olduysa
O sırada annen biraz üzgün sanırım öyle görüyorum
Bu hayattan kimler geçiyor biz görüyoruz elbetteki
Sıkıldık hep aynı şeylerin acısını çekmekten ne yapalım
Bu alışma masalarında bir dolan bir boşalan koyu kahveler değil mi sanki
Yoksa taze çay diye bellediğimiz koyu kırmızı bir kan lekesi mi
O sırada birileri daha geçiyor üstümüzden görüyorum
Şu sıralarda çok içmiyorum nasılsa öyle diyorum içimden
Gidenin geri gelmeyeceğini çok kez yazmış bu kitaplar da neyse
Her bakıştığımızda bir umudu daha ciğerlerime üflüyorum mutsuzcaDüşünüyorum
Neler bildiğimi bilsen demek ki daha çok bilenecek bu elvedaların
Üstünkörü karanlık sabahlar ve bu malum akşamüstleri
Nasıl bir vapursa bu deniz üzerinden çağlayarak götürüyor seni sanki başkalara
Hep başkalarına ve belki başka aşklarına
Tohumlanıyorum bu veda filizi yutmuş yalnızlık topraklarına
Bulutlar üzerimizden geçiyor
Şimdi eğer öyleyse bu son maksatlı öpüşmedir
Eğer öyleyse bu başka öpücüktür şimdi başka dudaklarda...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzun Yolların Anatomisi
PoetrySanırım bu yol beni çağırıyor Bu yol yani uzun bir yol belki de ucu ölüm Korkmuyorum sen yoksun artık özgürüm İstediğim bulutlara seni anlatıp ağlatmakta özgürüm *Yeni şiir kitabım "ARYA SUSTU" yayımda!