Bir pazar gününün alelacele ölümüydü
Kaldırımların eskittiği bu adımlarla yürüyorum
Her zaman ki pazar günü
Biraz isteksizlik var şemsiyemde
Bu gece
Bu gece özellikle
Çünkü gece bu şehrin pişmanlık hırkasıydı
Sonra sabah olur
Sonra güneş doğar
Uykusundan uyanır benim sevdiğim o kadınlar
O zaman uyku vakti demektir işte
Anılarım uykuya dalar
Sanrılarım uykuya dalar
Ne güzeldi ya o sesini duyabildiğim pazar günleri
Bıktım böyle iki arada bir derede yaşamaktan yeter
Koyu kahve kan ve biraz tütün vesaire
Dünler düşünülür
Gelmeyecek geminin limanında tayfasına ağlarız gibi
Vakit geçer, saçların ve ellerin unutulur artık
Zannediyorum ki başka birinin ellerinde mutlu ve mesut
Şimdi pişmanlıklarım kalkacak sonra yaşanmışlıklarım
Ellerini, yüzlerini yıkayıp düşünecekler dünü
Sonrası meçhul bir yalnızlık olacak
Sonrası
Aynı pazar günü..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzun Yolların Anatomisi
PoetrySanırım bu yol beni çağırıyor Bu yol yani uzun bir yol belki de ucu ölüm Korkmuyorum sen yoksun artık özgürüm İstediğim bulutlara seni anlatıp ağlatmakta özgürüm *Yeni şiir kitabım "ARYA SUSTU" yayımda!