6.BÖLÜM-VEDA

1.4K 68 14
                                    


Parti gününün sonunda, gece yarısı...

Kızların hepsi uyuyordu. Kader rüyasında Umut'u, annesini ve Songül'ü gördü. 

''Kader bir gece kardeşi  ile ormanda geziyordu. Issız  ve karanlıktı. Ardından Banu onları dipsiz, karanlık ve soğuk bir kuyuya itti. Kuyu çok derindi. Kader avazı çıktığı kadar bağırıyor ama sesi çıkmıyordu. Umut ağlıyor ama sesi duyulmuyordu. Umut'u yere bırakıp kuyudan çıkmaya çalıştı ama yapamadı. Umut'u almak için yere eğildiğinde yoktu. Korku ile yukarıya baktı. Songül, Umut kucağında kaçıyordu. Kader yukarıdan 'Songül' diye bağırsa da sesini sadece kendisi duyuyordu. Son bir kez daha bağırdı bu sefer sesi kuyuda yankılanmıştı...''

Cemre: Kader hadi uyan canım.

Meral: Kader!

Kader sayıklayarak uyandı. Kan ter içerisinde kalmıştı. 

Eylül: Kader iyi misin?

Kader: Umut! Songül nerede? Umut yok.

Meral: Ne diyorsun Kader?

Cemre: Rüyaydı canım. Hadi al bir yudum su iç.

Kader ağlayarak Cemre'ye sarıldı. 

Kader: Annem bizi kuyuya attı sonra gitti. So-songül Umut'u kaçırdı.

Cemre: Tamam Kader. Kabus görmüşsün. Geçti gitti.

Eylül: Hadi uyu.

Kader: Uyumayacağım.

Cemre: Yarın okul var ama.

Kader: Olsun! Ya yine, yeniden görürsem.

Meral: Eh sen bilirsin. Ben yatıyorum.

Eylül: Tamam. Ben de yatıyorum.

Cemre: Kader, sen ne yapacaksın?

Kader: Uyurum birazdan.

Cemre: Tamam iyi geceler.

Kader: İyi  geceler.

Kader hariç kızlar uyumuştu. Kader'in ise uykusu kaçmıştı. Umut ve annesi dışında hiç bir şey düşünemiyordu. Biraz zaman geçtikten sonra uykuya yenik düştü.

Yeni bir gün başlamıştı. Kızlar okul için hazırlanıyorlardı.

Eylül: Kader, uyudun mu?

Kader sersem bir tavır ile cevap verdi.

Kader: Hı hı.

Cemre: Kabus görmedin değil mi?

Kader: Hayır.

Meral: E hadi Kader giyinsene.

Kader gözlerini boşluğa dikmiş öylece bakıyordu. Meral'i duymamıştı.

Meral: Kader! Kime diyorum?

Kader: He? 

Meral: Giyin diyorum. Aklın nerede?

Kader: Ya ben bugün gelmeyeceğim.

Eylül: Niye?

Kader: Mezarlığa gideceğim.

Cemre: Tamam. Biz çıkıyoruz.

Kader: Görüşürüz.

SonGün çifti uyanmıştı. Güney markete gitmiş, Songül ise kahvaltı hazırlıyordu.

Songül: Ya masaya yine mum mu koysam acaba? Ay Songül! Ne diyorsun kızım? Güney'e çektin sende. 

Kapı çaldı. Güney geldi.

Güney: Aşkım! Kahvaltı hazır mı?

Songül: Hazır, geç içeri.

Güney: Menemenin kokusu burnuma geliyor.

Songül: E hadi soğutma.

Songül ve Güney kahvaltı masasına oturup yemeye başladılar. Kızlar okuldaydı ilk ders zili daha çalmamıştı. Eylül kızların yanından ayrılıp Serkan'ın yanına gitti.

Eylül: Günaydın.

Serkan: Günaydın.

Eylül çantasından Serkan'ın ona hediye ettiği telefonu çıkardı ve Serkan'a uzattı.

Eylül: Al bu sende kalsın. Zaten senin.

Serkan: Hayır Eylül! O telefonu sana verdim. O senin telefonun.

Eylül: Benim artık bu telefona ihtiyacım yok. Çünkü beni arayabilecek önemli birisi yok artık hayatımda. Kızlar da bana Meral'den ulaşırlar.

Serkan: Hayır dedim Eylül. Bir arkadaşın olarak rica ediyorum sende kalsın.

Eylül: Al şunu! Zorla veririm.

Serkan mecburiyetten telefonu aldı. Eylül ise yanından ayrıldı. İlk ders zili çalınca kızlar sınıfa girdi. Defne sınıfa geldi.

Defne: Eylül! Annen gelmiş. Hadi ezik, ezik hasret giderin.

Eylül: Annem mi?

Defne: Evet. Aşağıda.

Eylül koşar adımlarla aşağı indi. Cemre ve Meral'de arkasından gitti.

Defne: Koşun koşun.

Kızlar aşağıya inmişti. Mesude ve Büşra okulun bahçesinde bekliyordu.

Eylül: Anne! Ne oldu?

Mesude: Eylül! Biz Büşra ve Metin ile halanların yanına Adıyaman'a gidiyoruz.

Eylül: Ne?

Mesude: Arada geliriz.

Eylül: Anne ne diyorsun sen? Hiçbir yere gitmiyorsunuz.

Mesude: Büşra ile vedalaş. Metin Fatma teyzende. Metin'ide alıp çıkacağız yola.

Büşra koşarak Eylül'e sarıldı.

Büşra: Abla!

Eylül: Canım! 

İkisi de ağlıyordu.

Büşra: Bilgisayardan görüntülü konuşalım. 

Eylül: Tamam ablacığım.

Mesude: Benim gitmem gerek.

Mesude Büşra'yı da alarak oradan uzaklaştı. Eylül ilk zamanlarda annesinin onu yetimhaneye bıraktığı gibi annesinin dizlerine kapanmıştı. Ama annesi yine onu bırakıp gitmişti. Bu sefer kardeşleri de gidiyordu. Bahçenin ortasında öylece ağlıyordu. 

Eylül: Anne! Ne olur gitmeyin. Anne!

...................

Arkadaşlar ne olur oy verip yorum yapalım. Emek vererek yazıyorum. Emeğimin karşılığını almak istiyorum. Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınız. Seviyorum sizi :)










KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin