42.BÖLÜM-''MUTLULUĞU BİZE ÇOK GÖRDÜLER''

647 28 7
                                    


Ambulanslar hastaneye gelmişti. Songül ambulanstan indirildi. Sedye ile hastaneye girdiler. Güney'de Songül'ün yanındaydı. Kader koşarak Songül'ün yanına gitti.

Güney: Songül, bebeğimiz için benim için bizim için dayan.

Kader: İyi mi? Yaşıyor değil mi?

Güney: Kader! Yaşayacak Songül.

Kaan: Serkan'ı getirdiler.

Ambulans açıldı. Serkan sedye ile aşağı indirildi. Hastaneye girdiler. Eylül'de Serkan'ın peşinden gitti. Ağlıyordu.

Güney: Serkan iyi mi? 

Eylül: Değil, çok kanaması varmış.

Güney: Allah'ım nedir bu başımıza gelen?

Güney koşarak Songül'ün peşinden gitti.

Eylül: Serkan, sana bir şey olmasın!

Serkan'ı hemen yoğun bakıma aldılar. Eylül orada kaldı. Kader Eylül'e sarıldı.

Kader: Hiçbir olmayacak korkma Eylül!

Ambulanslardan biri daha geldi. İçinde Cemre vardı. Cemre  sedye ile indirildi.

Kader: Cemre!

Kızlar ve Kaan hemen Cemre'nin yanına koştu. O sırada ambulanslardan biri  Meral'i de getirmişti.

Ceyhun: Cemre, dayan sevgilim.

Eylül: Yanındayız kardeşim!

Meral sedyede  yatıyordu. Mert yanındaydı. Hastaneye girdiler.

Ceyhun: Cemre, bak yanındayım ben. Ne olur bırakma beni. Lütfen  dayan.

Cemre yoğun bakıma alındı.

Eylül: Meral.. Meral'i getirdiler.

Meral çok fazla yara almıştı. Durumu çok kötü idi.

Eylül: Meral, ne oldu sana? Allah'ım..

Mert: Meral! Ya lütfen yaşasın yardım edin. 

Meral hemen yoğun bakıma alındı. Güney koşarak diğerlerinin yanına geldi.

Kader: Songül iyi mi?

Güney: Bu durumda nasıl iyi haber vereceğim bilemiyorum ama, Songül'ün sadece başı yarılmış. Hala baygın. Kendine gelmesini bekliyorlar.

Eylül: Ohh, çok şükür.

Ambulanslardan biri daha geldi. Hasta, Mert'in annesi idi.

Mert: Anne!

Sağlık görevlisi: Lütfen geçin. Hastanın durumu kritik.

Mert: Hayır! Anne...

Kaan Mert'i sakinleştirmeye çalışıyordu.

Kaan: Tamam kardeşim. Annene de Meral'e de bir şey olmayacak.

Mert: Kim yaptı ya bunu! En güzel günümüzü mahvettiler. Allah onların belasını versin!

Kader: Feride Hanım'a haber vermedik.

Kader hemen Feride Hanım'ı aradı.

Feride: Kader'ciğim efendim canım?

Kader: Feride Hanım..

Feride: Ne oldu canım? Nişan nasıl gidiyor?

Kader: Feride Hanım, nişan yapılan yere bomba atıldı.

Feride: Ne demek bomba atıldı? Ne oldu? 

Kader: Kim yaptı bilmiyorum..

Dediği sırada Mert koşmaya başladı. Kaan'da peşinden gitti.

Mert: Ben kimin yaptığını biliyorum.

Feride: Hemen geliyorum.

Kader: Taa İzmir'den mi geleceksiniz?

Feride: Tabi ki geleceğim. Kızlarıma bir şey oldu mu?

Kader: Cemre, Meral ağır yaralı. Songül'ün başı yarılmış. Serkan'da ağır yaralı. 

Feride: Allah'ım...

Feride telefonu kapattı.

Güney: Ben Songül'ün yanına gideyim.

Güney Songül'ün odasına gitti. Diğerleri de sevdiceklerinin yanına dağıldı. Kader'de Songül'ün odasına gitmişti. Songül ayılmıştı.

Güney: Songül! Uyandın mı?

Songül: Ne oldu bana Güney?

Güney: Bi kaza geçirdin. İyisin değil mi?

Songül: Kızlar nerede?

O sırada Kader odaya girdi.

Songül: Kader.

Kader: Songül, uyanmışsın. Allah'ım şükürler olsun.

Songül: Kader, kızlar nerede?

Kader: Şey..

Songül: Bir şey mi oldu?

Kader: Yoğun bakıma alındı onlar.

Songül yattığı yerden kalkmaya çalıştı. Güney tuttu.

Güney: Songül, sakin ol.

Songül: Bırak beni Güney! Ne oldu onlara?

Kader: Bekliyoruz.

Songül: Kim yoğun bakım da?

Kader: Meral, Cemre ve Serkan. Neyse ben Eylül'ün yanına gideyim.

Kader odadan çıktı. Eylül'ün yanına gitti. Eylül yoğun bakımın önünde oturmuş ağlıyordu.

Kader: Eylül.

Eylül kalktı Kader'e sarıldı.

Kader: İçeride mi Serkan?

Eylül: Evet.

Kader: İnşallah iyi olur.

Eylül: Bize ufacık mutluluğu çok gördüler. Bir kaç saat gülüp eğlendik diye başımıza gelmeyen kalmadı.

Kader: Bizim de hayatımız böyle kardeşim. Ama biz çok güçlüyüz. İnan bana. Cemre ile Meral'de Serkan'da atlatacak.

Eylül: İnşallah...





KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin