38. BÖLÜM-KÖTÜ HABER

671 35 6
                                    


Toprak: Feride, güçlü olman lazım.

Kader: Nasıl olur hala aklım almıyor.

Eylül: Hiç bir şeyi yoktu.

Feride Ada'nın odasına girdi. Toprak'ta peşinden gitti.

Ada: Anne evimize mi gidiyoruz? Lütfen eve gidelim.

Feride: Tamam bebeğim. Bir gün burda yatıcaksın. Seni iyice muayene edecekler.

Ada: Ben tek korkarım burda kalamam.

Feride: Ben hep yanındayım. Seni asla yalnız bırakmayacağım.

Ada: Baba, ayıcığımı getirir misin?

Toprak: Getiririm babacığım.

Toprak odadan çıktı. Feride, Toprak ve Songül ile Güney hastanede kalmıştı. Sabah olmuştu. Toprak çıkış işlemleri için gitti. Feride'de doktor ile konuşmuştu.

Songül​: Ne oldu Feride Hanım?

Feride ağlamıştı.

Feride: Ada böbrek kanseri imiş.

Songül: Emin misiniz? Yani belki..

Feride: Eminim Songül. Eminim...

Güney: Ben bi Toprak ağabeye bakayım.

Güney gitti.

Songül: Üzmeyin kendinizi. Her şey düzelir. Gerekirse ben veririm böbreğimi.

Feride: Sağol Songül. Ben Ada'ya bakayım.

Songül: Tamam.

Feride Ada'nın yanına gitti. Cemre Songül'ü aradı.

Songül: Efendim?

Cemre: Songül, hastanede misiniz?

Songül: Evet.

Cemre: Ne oldu? Ada kanser mi?

Songül: Ne yazık ki evet.

Cemre: Feride Hanım, Toprak ağabey yıkılmıştır.

Songül: Sorma kardeşim. Çok üzgün ikisi de. Hastaneden çıkar çıkmaz İstanbul'a gidecekler.

Cemre: Neyse kızlar benden haber bekliyor. Kapatıyorum.

Songül: Tamam. Bye bye.

Songül telefonu kapattı.

Ceyhun: Ne olmuş?

Cemre: Ada böbrek kanseri imiş.

Ceyhun: Yazık. Küçücük çocuk.

Cemre: Neyse ben kızlara haber veriyorum.

Ceyhun: Tamam canım.

Cemre odadan çıktı.

Ceyhun: Tam da düğün yapalım derken. (İçinden.)

Cemre Kader'lerin odasına gelmişti. Herkes orada toplanmıştı. Ceyhun'da oradaydı.

Kader: Ya Feride Hanım yıkılmıştır.

Kaan: Toprak ağabeyde.

Meral: Ya o küçük kız. Daha 5 yaşında.

Serkan: Herkesin durumu içler acısı.

Eylül: Feride Hanım benim için çok fedakarlık yaptı. Ben de onun için yaparım. Veririm böbreğimi.

Cemre: Ben de veririm.

Kader: Ben de.

Ceyhun: Yani siz varken bana gerekmez ama ben de veririm.

Kaan: Aynen ben de.

Meral: Vallahi hiç bir zaman kolay kolay fedakarlık yapmam ama ben de veririm.

Serkan: Arkadaşlar tamam. Burda bunu mu konuşacağız? Kimin ki uyarsa o verir.

Mert: İnşallah ona da gerek kalmaz. Hemen iyileşir.

Herkes: İnşallah.

FerTop kızlarını da alarak da alarak İstanbul'a gitmek için yola koyuldu. Songül ve Güney otele döndü. Herkes akşam yemeğinden sonra otelin kafeteryasın da konuşuyordu. FerTop İstanbul'a varmıştı.

Songül: Ağlamayayım dedim ama zor tuttum kendimi.

Eylül: Off. İçim yanıyor.

Serkan: Bizi üzgün görmesinler.

Cemre: Aynen. O zaman daha çok üzülürler.

Songül: Ağlayacağım artık.

Güney: Aşkım sen üzülme. Bak çocuğa zarar vereceksin.

Songül: Çocuk deyip sinirimi bozma Güney.

Güney: Tamam. Özür.

Meral: E hadi kalkalım.

Herkes odalarına dağıldı.

KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin