Toprak: Feride, güçlü olman lazım.Kader: Nasıl olur hala aklım almıyor.
Eylül: Hiç bir şeyi yoktu.
Feride Ada'nın odasına girdi. Toprak'ta peşinden gitti.
Ada: Anne evimize mi gidiyoruz? Lütfen eve gidelim.
Feride: Tamam bebeğim. Bir gün burda yatıcaksın. Seni iyice muayene edecekler.
Ada: Ben tek korkarım burda kalamam.
Feride: Ben hep yanındayım. Seni asla yalnız bırakmayacağım.
Ada: Baba, ayıcığımı getirir misin?
Toprak: Getiririm babacığım.
Toprak odadan çıktı. Feride, Toprak ve Songül ile Güney hastanede kalmıştı. Sabah olmuştu. Toprak çıkış işlemleri için gitti. Feride'de doktor ile konuşmuştu.
Songül: Ne oldu Feride Hanım?
Feride ağlamıştı.
Feride: Ada böbrek kanseri imiş.
Songül: Emin misiniz? Yani belki..
Feride: Eminim Songül. Eminim...
Güney: Ben bi Toprak ağabeye bakayım.
Güney gitti.
Songül: Üzmeyin kendinizi. Her şey düzelir. Gerekirse ben veririm böbreğimi.
Feride: Sağol Songül. Ben Ada'ya bakayım.
Songül: Tamam.
Feride Ada'nın yanına gitti. Cemre Songül'ü aradı.
Songül: Efendim?
Cemre: Songül, hastanede misiniz?
Songül: Evet.
Cemre: Ne oldu? Ada kanser mi?
Songül: Ne yazık ki evet.
Cemre: Feride Hanım, Toprak ağabey yıkılmıştır.
Songül: Sorma kardeşim. Çok üzgün ikisi de. Hastaneden çıkar çıkmaz İstanbul'a gidecekler.
Cemre: Neyse kızlar benden haber bekliyor. Kapatıyorum.
Songül: Tamam. Bye bye.
Songül telefonu kapattı.
Ceyhun: Ne olmuş?
Cemre: Ada böbrek kanseri imiş.
Ceyhun: Yazık. Küçücük çocuk.
Cemre: Neyse ben kızlara haber veriyorum.
Ceyhun: Tamam canım.
Cemre odadan çıktı.
Ceyhun: Tam da düğün yapalım derken. (İçinden.)
Cemre Kader'lerin odasına gelmişti. Herkes orada toplanmıştı. Ceyhun'da oradaydı.
Kader: Ya Feride Hanım yıkılmıştır.
Kaan: Toprak ağabeyde.
Meral: Ya o küçük kız. Daha 5 yaşında.
Serkan: Herkesin durumu içler acısı.
Eylül: Feride Hanım benim için çok fedakarlık yaptı. Ben de onun için yaparım. Veririm böbreğimi.
Cemre: Ben de veririm.
Kader: Ben de.
Ceyhun: Yani siz varken bana gerekmez ama ben de veririm.
Kaan: Aynen ben de.
Meral: Vallahi hiç bir zaman kolay kolay fedakarlık yapmam ama ben de veririm.
Serkan: Arkadaşlar tamam. Burda bunu mu konuşacağız? Kimin ki uyarsa o verir.
Mert: İnşallah ona da gerek kalmaz. Hemen iyileşir.
Herkes: İnşallah.
FerTop kızlarını da alarak da alarak İstanbul'a gitmek için yola koyuldu. Songül ve Güney otele döndü. Herkes akşam yemeğinden sonra otelin kafeteryasın da konuşuyordu. FerTop İstanbul'a varmıştı.
Songül: Ağlamayayım dedim ama zor tuttum kendimi.
Eylül: Off. İçim yanıyor.
Serkan: Bizi üzgün görmesinler.
Cemre: Aynen. O zaman daha çok üzülürler.
Songül: Ağlayacağım artık.
Güney: Aşkım sen üzülme. Bak çocuğa zarar vereceksin.
Songül: Çocuk deyip sinirimi bozma Güney.
Güney: Tamam. Özür.
Meral: E hadi kalkalım.
Herkes odalarına dağıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸
Hayran KurguKırık dökük hayatlarında birbirine tutunup destek alan 5 kızın hikayesi. -HİKAYE KURGUDUR! DİZİ İLE BİRE BİR AYNI DEĞİLDİR!- Diğer hikaye: SOLGUN; Yeni Hayat KIRGIN ÇİÇEKLER BLOG KALBİNE TUTSAK