71. BÖLÜM-BEBEĞİM

613 37 6
                                    

Gittikçe yaklaştılar ve... İlk öpücük geldi. Tam o sırada Nazan geldi.

Nazan: Oğlum.

Eylül ve Serkan hemen ayrıldı.

Nazan: Ayy, inanmıyorum. Ben çok yanlış bir zaman da geldim.

Eylül: Şey...Biz...

Serkan: Ne oldu anne?

Nazan: Defne uyandı.

Serkan: Uyandı mı?

Nazan: Evet.

Eylül: E gidelim hadi.

Eylül, Serkan ve Nazan Defne'nin yanına girdi.

Defne: Anne.

Nazan: Burdayım canım.

Defne: Sen benim annem değilsin. Annemi getir bana Serkan.

Serkan: Defne ne diyorsun sen?

Defne: Annemi istiyorum!

Eylül: Defne!

Defne: Ne var? Her şey bu kadın yüzünden oldu.

Serkan: Salak, salak konuşmasana.

Seslere Cemre uyandı. Hemen odaya girdi.

Cemre: Defne!

Defne: Cemre, iyi misin?

Nazan ağlayarak odadan çıktı. Eylül ve Serkan da peşinden gitti.

Cemre: Ben iyiyim. Sen?

Defne: Belim çok ağrıyor.

Cemre: E, normal tabi.

Defne: Cemre, özür dilerim.

Cemre: Neden?

Defne: Öz annem sandığım kadın beni tehdit eti.

Nazan dışarıda ağlıyordu. 

Serkan: Anne yapma böyle. Defne de anlayacak eninde sonunda yaptığı eşşekliği.

Nazan: Umarım...

Songül ve Güney hastanede idi. Kontrole gelmişlerdi. Odaya girdiler.

Doktor: Hoşgeldiniz.

Songül: Hoşbulduk.

Dr: Kontrole mi geldiniz?

Songül: Evet.

Dr: En son ne zaman geldiniz?

Songül: İki hafta oldu.

Dr: Peki. Geçin şöyle.

Songül sedyeye oturdu. Doktor bebeğe ultrason ile bakıyordu. Yüzü asılmıştı.

Güney: Ne oldu doktor bey?

Doktor, Songül'ün karnını temizleyip kapattı.

Dr: İki hafta önce geldiğinizde size ne dedim?

Songül: Durumu iyi demiştiniz.

Dr: Bebeğin...Durumu kötüye gidiyor.

Songül: Ne?

Dr: Durun, hemen panik yapmayın.

Güney: Nasıl kötüye gidiyor?

Dr: Bebek hasta. Eğer iyileşemez ise, ya karnında ölür ya da engelli doğar.

Songül: Ne?

Dr: Böyle panik yaparsanız zarar verirsiniz.

Songül ağlamaya başladı.

Songül: İyileştirin o zaman bebeğimi. Ne demek ölecek?

Güney: Ne yapmamız lazım?

Dr: İki gün sonra yeniden gelin. O zaman konuşalım.

Güney: Peki.

Songül ve Güney odadan çıktı.

Songül: Güney, diyor ne dedi duydun değil mi? Bebeğim, bebeğimiz ölecekmiş.

Güney: Tamam, sakin ol.

Songül: Sakin olamam. Ben bebeğimi kaybetmek istemiyorum.

Güney: Buna asla zin vermem zaten. Merak etme.

Güney Songül'e sarıldı. Meral ve Mert görüşmeye gelmişti. Bekleme salonunda oturuyorlardı.

Meral: Ay çok heyecanlıyım.

Mert: Sakin...

Meral: Bu arkadaşın, Tuna, nasıl biri?

O sırada Tuna geldi.

Tuna: Mert!

Mert: Kardeşim.

Tuna ve Mert sarıldı.

Tuna: Bu bayan kim?

Mert: Meral, nişanlım.

Meral ve Tuna tokalaştı.

Tuna: Memnun oldum.

Meral: Ben de.

Tuna: Ee, ne iş?

Mert: Konu Meral. Sesi çok güzel. Biz de değerlendirmek istedik. Sende yardımcı olursun diye düşündüm.

Tuna: Tabii. Önce deneme çekimine alalım. Ben Ali abiye haber veririm. Görüşme ayarlarız. Orda da prova alırsın. Sonra ilk teklin hazır olur.

Meral: Süper.

Tuna: Çekime girelim o zaman.

Meral: Tamam.

Meral ve Tuna stüdyoya girdi.

Kader ve Kaan Songül ve Güney'in yanına gelmişti. Evdelerdi.

Kader: Harap ettin kendini kardeşim.

Songül: Ne yapayım Kader?

Kader: Üzülme bu kadar.

Songül: Bebeğim ölecek. Ya da özürlü olacak. Durumun ciddiyetini anladın mı?

Kaan: Ama olamayadabilir. Kötü yanından düşünme.

O sırada Songül'ün karnına sancı girdi.

Songül: Ahh!

Kader: Ne oldu?

Songül: Sancı.. Ahh!

Güney: İyi misin?

Songül: Çok ağrıyor, Güney!

Güney: Tamam. Hemen hastaneye.

Hekes toparlanıp çıktı.

KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin