Songül ve Güney akşam yemeğini yiyorlardı. Eren uyuyordu.
Güney: Çok yordu mu bugün seni?
Songül: Hayır. Çok akıllı oğlum.
Güney: Oğluna da toz kondurmazmış.
Songül: Gerçekten akıllı.
Güney: Becerebilmişiz demek ki.
Songül: Güney!
Güney: Ne kızıyorsun ya? Doğal bir şey bu.
Songül cevap vermedi.
Güney: İkinciyi de yapalım mı?
Songül çatal ile Güney'in koluna vurdu.
Songül: Güney, salak salak konuşma.
Güney: Tamam kızma Eren'im annesi, tatlı mariam.
Cemre evde yemek hazırlıyordu. Ceyhun daha gelmemişti.
Cemre: Nerede kaldı bu ya?
Ceyhun'u aradı.
Cemre: Aşkım neredesin?
Ceyhun: Geliyorum. Sana bir sürprizim var.
Cemre: Ne sürprizi?
Ceyhun: Sürpriz dedim ya. Neyse kapatıyorum. Görüşürüz.
Cemre: Görüşürüz.
Cemre telefonu kapattı. Eline toz bezi alıp kızının odasına girdi. Her zaman olduğu gibi en ufak bir tozu bile temizledi.
Cemre: Tertemiz olmalı!
Olmayan kirleri bile temizliyordu. Dolabı temizlerken gözüne duvarda asılı olan isimlik ilişti.
Cemre: Melek...
Gözleri doldu. Annesi aklına geldi. O sırada kapı çaldı. Gidip açtı.
Cemre: Hoşgeldin aşkım.
Ceyhun: Hoşbulduk.
Cemre: Ee, sürprizin ne?
Ceyhun: Dur geçeyim içeri.
Ceyhun içeri girdi. Elinde ki poşetleri Cemre'ye uzattı.
Cemre: Bunlar ne?
Ceyhun: Kızımıza kıyafet.
Cemre Ceyhun'a sarıldı.
Serkan ofisten ayrılıyordu. Seçil odaya girdi.
Seçil: Serkan.
Serkan: Efendim?
Seçil: Bugün yemeğe gidelim mi? Hem yemek vakti zaten.
Serkan: Eve gitmem lazım.
Seçil: Hadi ama.
Serkan: Seçil geç önümden.
Seçil: Niye böyle davranıyorsun? İşine geldiği zaman sevgiliyiz. Gelmediği zaman çekil önümden.
Serkan: Sevgili mi? Sevgili değildik biz.
Seçil: Öyleydik!
Serkan: Neyse ne. Ben artık nişanlıyım.
Seçil: Ne?
Serkan: Evet. Nişanlıyım.
Seçil: O paçoz, ezik, salak kızla değil mi?
Serkan: Doğru konuş.
Seçil: Benim neyim eksik? Çirkin miyim?
Serkan: Konu güzellik değil. Benim aşık olduğum kişi Eylül!
Seçil koşarak ve ağlayarak odadan çıktı.
Meral ve Mert kendi evlerinde yemek yiyorlardı.
Meral: Beğendin mi?
Mert: Çook.
Meral: Yemek yapmayı öğrenene kadar makarna, patates kızartması. Alış bence.
Mert: Sen yap, zehir olsa yine yerim.
Meral: Yaa.
Meral yarın ilk teklisinin klibini çekmek için stüdyoya gidecekti.
Meral: Yarın geliyorsun değil mi benle?
Mert: Evet.
Meral: Tamam.
Kader ve Kaan'ın yanına Eylül ve Serkan taşınmıştı. Birlikte yaşamaya başlamışlardı.
Kader: Eylül, ben çok heyecanlıyım ya.
Eylül: Neden?
Kader: Klip için.
Eylül: Sakin ol. Zaten az bi rolün var.
Kader klipte ufakta olsa rol akacaktı.
Kader: Çirkin çıkmam değil mi?
Eylül: Kader, saçmalama.
Kader: Ya hasta olursam?
Eylül: Ne hastalığı Kader. Kafayı sıyırdın sen de.
Kader: Kafayı mı sıyırdım?
Eylül: Öylesine dedim. Ay Kader, ben sofrayı topluyorum.
Eylül mutfağa gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸
FanfictionKırık dökük hayatlarında birbirine tutunup destek alan 5 kızın hikayesi. -HİKAYE KURGUDUR! DİZİ İLE BİRE BİR AYNI DEĞİLDİR!- Diğer hikaye: SOLGUN; Yeni Hayat KIRGIN ÇİÇEKLER BLOG KALBİNE TUTSAK