Songül yurda gelmişti. Kızlar oda da idi. Cemre ağlıyordu.
Songül: Cemre artık ağlama. Heba etmişsin kendini kardeşim.
Cemre: Annem babam kim benim? Farkındaysanız hayatımda varlığına inandığım tek kişi Defne.
Meral: Allah yardımcın olsun Cemre. Öyle bir kardeşim olsun istemezdim.
Kızlar Meral'e ters ters baktı. Songül Meral'i cimcikledi.
Songül: (Fısıldar) Kızım saçma saçma konuşmasana.
Eylül: Cemre. Feride Hanım'a haber verelim.
Kader: Aa evet iyi fikir.
Cemre: Kızlar ben biraz uyumak istiyorum lütfen izin verin.
Kader: E hadi çıkalım kızlar.
Kızlar odadan çıktı.
Songül: Hadi Meral. Ara.
Meral: Tamam.
Meral Feride Hanım'ı aradı.
Meral: Alo Feride Hanım.
Feride: Ne oldu canım?
Meral: Acilen yurda gelmeniz gerekiyor. Cemre çok kötü.
Feride: Ne oldu Meral?
Songül: Lan kızım meraklandırmasana kadını.
Songül telefonu Meral'in elinden aldı.
Songül: Feride Hanım meraklanmayın. Yurda gelebilir misiniz?
Feride: Ya Toprak ile bebek alışverişinde idik.
Songül: Acelesi yok. İşiniz bitince gelin.
Feride: Tamam canım. Beni haberdar edin.
Songül: Tamam.
Serkan ve Defne eve geldiler. Kapıyı çalmadan önce konuşmaya başladılar.
Defne: Serkan. Anneme çok kızma.
Serkan: Ben ne yapacağımı biliyorum.
Defne zili çaldı. Nazan kapıyı açtı. İkisininde suratı asıktı. Defne'nin ağlamaktan gözleri şişmişti.
Nazan: Hoşgeldiniz. Ne oldu size?
Serkan: Sen cevap ver anne.
Nazan: Ne oldu oğlum?
Defne: Ya yine yalan söyledin bize. Yine.
Nazan: Ay içeri geçin bi. Anlatın.
Serkan: Bizden evlatlık olduğumuzu sakladın. Seni affettik. Senden başka bir şey saklama benden demiştim.
Nazan: Ne saklamışım?
Defne: Ya biz Serkan ile kardeş değilmişiz.
Nazan: Ne?
Nazan şaşırmıştı. Onunda durumdan haberi yoktu.
Defne: Cemre benim kardeşim.
Nazan: Ne? Nasıl olur?
Serkan: Sen biliyordun anne. Şaşırmış numarası yapma.
Nazan: Oğlum vallahi de billahi de bilmiyordum. Sizinle öğrendim. Hani kanıtınız.
Serkan DNA testini Nazan'a verdi. Yurt odasına bir kız Cemre'yi çağırmak için geldi. Ceyhun Cemre'yi görmeye gelmişti.
Kız: Cemre'yi birisi çağırıyor.
Kader: Ben bakayım bi.
Eylül: Ben de geleyim.
Kader ve Eylül aşağıya Ceyhun'un yanına indi.
Ceyhun: Cemre nerede?
Kader: Cemre çok kötü.
Ceyhun: Ne oldu? Kötü bir durum mu var?
Kader: Sen niye geldin?
Ceyhun: Cemre ile konuşmak için.
Eylül: Özel değilse bize anlat.
Ceyhun: Yani onun duyması lazım.
Kader: O zaman biz gidiyoruz.
Ceyhun: Tamam pazartesi günü inşallah Cemre ile daha yakın olacağım.
Eylül: Neden?
Ceyhun: Sizin sınıfa geliyorum.
Eylül: Neyse biz gidiyoruz.
Ceyhun: Tamam görüşürüz.
Kızlar yurt odasına çıktı. Mesude Adıyaman'da idi.
Büşra: Anne. Ben ablamı özledim.
Mesude: Bende özledim kızım.
Büşra: Ya anne neden buradayız biz?
Mesude: Ya Kemal bize bir şey yaparsa.
Büşra: O hapiste bize bir şey yapamaz ki.
Mesude: Olsun kızım, o bir yolunu bulur.
Cemre uyanmıştı. Odada tekti. Diğer kızlar yemek yemeye inmişlerdi. Eski fotoğraflarına bakıyordu.
Cemre: Annem, bak ne güzel sarılmışsın bana. Yalan mıydı bu? Gerçek kızın değildim ben senin. Sen de gerçek annem değilmişsin.
''Allah'ım ben ne yapacağım. Ailem öldü diye o kadar göz yaşı döktüm. Meğer boşaymış.''
Bilinmeyen bir numara Cemre'yi aradı. Cemre telefonu açtı.
Cemre: Buyurun.
Ceyhun: Cemre, nasılsın?
Cemre: Sen kimsin?
Ceyhun: Ceyhun ben.
Cemre: Ne oldu Ceyhun?
Ceyhun: Kızlar söyledi bugün kötüymüşsün.
Cemre: Evet.
Ceyhun: İyi misin şimdi?
Cemre: İyiyim sağol.
Cemre telefonu kapattı. Tekrar yatağına gömülüp ağlamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸
FanfictionKırık dökük hayatlarında birbirine tutunup destek alan 5 kızın hikayesi. -HİKAYE KURGUDUR! DİZİ İLE BİRE BİR AYNI DEĞİLDİR!- Diğer hikaye: SOLGUN; Yeni Hayat KIRGIN ÇİÇEKLER BLOG KALBİNE TUTSAK