47. BÖLÜM-AYRILIK

634 29 2
                                    


Ceyhun Defne'nin parmağına üflüyordu.

Ceyhun: Ben sana dedim değil mi? Sıcak diye.

Defne: Ay bir kaza oldu işte.

Cemre yatağından kalkıp mutfağa gitti. Eylül'de peşinden. Ceyhun ve Defne'yi o şekilde gördü. Ağlamaya başladı. Yatağına geri dönmek için gidecekken ayağı takıldı ve düştü. Yarası açılmış, kanıyordu.

Eylül: Cemre! İyi misin? Kalk.

Ceyhun Eylül'ün sesini duyunca direk Cemre'nin yanına gitti.

Ceyhun: Cemre!

Eylül: Cemre, kanıyor.

Cemre: Tamam. Sağlık ocağına gideriz şuradan.

Eylül: Yok, yok olmaz öyle.

Ceyhun: Seni hastaneye götüreyim.

O sırada kapı çaldı. Mert gelmişti. Eylül kapıya baktı.

Eylül: Hah, Mert'te geldi zaten. Biz hastaneye gidelim hadi Cemre.

Ceyhun: Ne münasebet canım, ben götürürüm. Nişanlım değil mi?

Cemre: Ben senin nişanlın falan değilim!

Cemre parmağında ki yüzüğü Ceyhun'a fırlattı. İçeriye gitti. Ceyhun şok olmuştu. Defne'de şaşırmıştı. İçten içe sevinmişti.

Ceyhun: Ce..Cemre...

Ceyhun Cemre'nin peşinden gitti.

Ceyhun: Ne oldu aşkım? Ne oluyor sana?

Cemre: Sus! Şuan sana tahammül edecek halde değilim.

Meral: Oha, bi sakin olun ya.

Ceyhun: Sana olanlar olmuş. Madem sebepsizce bitiriyorsun. Bitti bu iş!

Ceyhun kapıyı çekip çıktı. Defne'de arkasından geldi. Cemre ağlıyordu.

Eylül: Cemre, ben böyle osun istemedim.

Cemre: Sen değil, Ceyhun istedi bunu zaten.

Meral: Cemre yaran kanıyor.

Cemre: Mert, beni eczaneye yada sağlık ocağına götürür müsün? Pansuman yapsınlar.

Mert: Tabii.

Ceyhun koşarak bir parka geldi. Ağlıyordu. Defne'de yanındaydı.

Defne: Ceyhun, helak ettin kendini.

Ceyhun: Ya ne olmuş olabilir? Ne yaptım ben ona?

Defne: Belli ki bir şeyleri yanlış anlamış.

Ceyhun: Yanlış anlaşılacak bir hareket yapmadım ben! Onu üzmedim! Kafasına estiğine göre beni silecek ise, bundan sonra ben yokum zaten. 

Defne Ceyhun'un elini tuttu.

Defne: Üzülme.

Cemre ve Mert sağlık ocağına gitmiş, dönmüşlerdi. Eylül ve Meral evde idi. Kader, Songül ve Serkan'a gelmişti.

Songül: Kendini üzme kardeşim, üzülmesi gereken sen değilsin.

Kader: Keşke önce bi dinleseydin. Hemen atmışsın yüzüğü.

Meral: Aynen, belki sandığın gibi değildi.

Cemre: Eylül anlattı. Bunun öncesi de var.

Serkan: Ben Defne'ye soracağım hesabını.

Cemre: Kardeşim o benim. Nasıl yapar ya?

Meral: Defne yapmış Defne'liğini. Boş ver.

Cemre: Hee Meral, boş vereyim.

Akşam olmuştu. Ceyhun yatağında yatıyordu. Kaan yanındaydı.

Ceyhun: Düğünümüz vardı yakında.

Kaan: Üzme kendini artık, olacağı varmış.

Ceyhun: Sen Kader ile ayrılsan böyle mi dersin?

Kaan: Tabii böyle demem ama. Üzülme artık.

Cemre'nin yanın da Kader ile Meral vardı. Eylül evine gitmişti.

Cemre: O görüntü aklımdan çıkmıyor. Ceyhun Defne'nin elini tutmuş..

Kader: Cemre, belki açıklaması vardır. Keşke konuşarak halletseydiniz.

Meral: Aynen, nişan atmak nedir ya?

Cemre: Kızlar beni yalnız bırakır mısınız? Lütfen.

Kader: Tamam.

Meral: Bak Cemre, kendine bir şey yapmayacaksın.

Cemre: Tamam. Yapmam zaten.

Kader ve Meral odadan çıktı. Cemre yatağa gömülüp ağlamaya başladı.

Cemre: Kahretsin, ya of! Seni hala çok seviyorum.






KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin