Ceyhun Defne'nin parmağına üflüyordu.
Ceyhun: Ben sana dedim değil mi? Sıcak diye.
Defne: Ay bir kaza oldu işte.
Cemre yatağından kalkıp mutfağa gitti. Eylül'de peşinden. Ceyhun ve Defne'yi o şekilde gördü. Ağlamaya başladı. Yatağına geri dönmek için gidecekken ayağı takıldı ve düştü. Yarası açılmış, kanıyordu.
Eylül: Cemre! İyi misin? Kalk.
Ceyhun Eylül'ün sesini duyunca direk Cemre'nin yanına gitti.
Ceyhun: Cemre!
Eylül: Cemre, kanıyor.
Cemre: Tamam. Sağlık ocağına gideriz şuradan.
Eylül: Yok, yok olmaz öyle.
Ceyhun: Seni hastaneye götüreyim.
O sırada kapı çaldı. Mert gelmişti. Eylül kapıya baktı.
Eylül: Hah, Mert'te geldi zaten. Biz hastaneye gidelim hadi Cemre.
Ceyhun: Ne münasebet canım, ben götürürüm. Nişanlım değil mi?
Cemre: Ben senin nişanlın falan değilim!
Cemre parmağında ki yüzüğü Ceyhun'a fırlattı. İçeriye gitti. Ceyhun şok olmuştu. Defne'de şaşırmıştı. İçten içe sevinmişti.
Ceyhun: Ce..Cemre...
Ceyhun Cemre'nin peşinden gitti.
Ceyhun: Ne oldu aşkım? Ne oluyor sana?
Cemre: Sus! Şuan sana tahammül edecek halde değilim.
Meral: Oha, bi sakin olun ya.
Ceyhun: Sana olanlar olmuş. Madem sebepsizce bitiriyorsun. Bitti bu iş!
Ceyhun kapıyı çekip çıktı. Defne'de arkasından geldi. Cemre ağlıyordu.
Eylül: Cemre, ben böyle osun istemedim.
Cemre: Sen değil, Ceyhun istedi bunu zaten.
Meral: Cemre yaran kanıyor.
Cemre: Mert, beni eczaneye yada sağlık ocağına götürür müsün? Pansuman yapsınlar.
Mert: Tabii.
Ceyhun koşarak bir parka geldi. Ağlıyordu. Defne'de yanındaydı.
Defne: Ceyhun, helak ettin kendini.
Ceyhun: Ya ne olmuş olabilir? Ne yaptım ben ona?
Defne: Belli ki bir şeyleri yanlış anlamış.
Ceyhun: Yanlış anlaşılacak bir hareket yapmadım ben! Onu üzmedim! Kafasına estiğine göre beni silecek ise, bundan sonra ben yokum zaten.
Defne Ceyhun'un elini tuttu.
Defne: Üzülme.
Cemre ve Mert sağlık ocağına gitmiş, dönmüşlerdi. Eylül ve Meral evde idi. Kader, Songül ve Serkan'a gelmişti.
Songül: Kendini üzme kardeşim, üzülmesi gereken sen değilsin.
Kader: Keşke önce bi dinleseydin. Hemen atmışsın yüzüğü.
Meral: Aynen, belki sandığın gibi değildi.
Cemre: Eylül anlattı. Bunun öncesi de var.
Serkan: Ben Defne'ye soracağım hesabını.
Cemre: Kardeşim o benim. Nasıl yapar ya?
Meral: Defne yapmış Defne'liğini. Boş ver.
Cemre: Hee Meral, boş vereyim.
Akşam olmuştu. Ceyhun yatağında yatıyordu. Kaan yanındaydı.
Ceyhun: Düğünümüz vardı yakında.
Kaan: Üzme kendini artık, olacağı varmış.
Ceyhun: Sen Kader ile ayrılsan böyle mi dersin?
Kaan: Tabii böyle demem ama. Üzülme artık.
Cemre'nin yanın da Kader ile Meral vardı. Eylül evine gitmişti.
Cemre: O görüntü aklımdan çıkmıyor. Ceyhun Defne'nin elini tutmuş..
Kader: Cemre, belki açıklaması vardır. Keşke konuşarak halletseydiniz.
Meral: Aynen, nişan atmak nedir ya?
Cemre: Kızlar beni yalnız bırakır mısınız? Lütfen.
Kader: Tamam.
Meral: Bak Cemre, kendine bir şey yapmayacaksın.
Cemre: Tamam. Yapmam zaten.
Kader ve Meral odadan çıktı. Cemre yatağa gömülüp ağlamaya başladı.
Cemre: Kahretsin, ya of! Seni hala çok seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸
FanfictionKırık dökük hayatlarında birbirine tutunup destek alan 5 kızın hikayesi. -HİKAYE KURGUDUR! DİZİ İLE BİRE BİR AYNI DEĞİLDİR!- Diğer hikaye: SOLGUN; Yeni Hayat KIRGIN ÇİÇEKLER BLOG KALBİNE TUTSAK